AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, siyasette bir daralmanın yaşandığını belirterek, "Kötü alışkanlıkları olan siyasetçi, sizi siyasetten uzaklaştırmasın" dedi.

Partisinin Tuzla, Sarıyer ve Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı binalarının açılışını yapan Erdoğan, Türkiye'de "siyaset daralması" yaşandığını belirterek, "Diyorlar ki, 'siyasetçilere pek güvenilmiyor'. Vatandaş haklıdır. Ama yanlış siyasetçi, kötü alışkanlıkları olan siyasetçi, sizi siyasetten uzaklaştırmasın. Çünkü siyaset ülkenin tek çıkışıdır. Çünkü sizin iradenizin, sizin düşüncenizin yerini bulduğu tek anlayış budur. Eğer siyasetin alanı boş bırakılırsa, siyasetin alanı daraltılırsa, bilin ki bu alanı başkaları doldurur. Siyasette halkın iradesi, Gazi Mustafa Kemal'in ifade ettiği gibi 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' anlayışının iktidar olmasıyla gerçekleşecektir" diye konuştu.

Bundan sonra yapacaklarının göstergesinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yaptığı çalışmalar olduğunu anlatan Erdoğan, Türkiye'de 200 ayrı vergi olduğunu iktidara gelmeleri halinde bu sayıyı 5'e düşüreceklerini ve vergi oranlarını azaltacaklarını söyledi. Erdoğan, yabancı sermayeyi istediklerini de belirterek, "Tahkim Yasası'na destek vermiştik. Ama yabancı sermaye, güvenemediği için yatırıma gelmedi. Bunun için toplumsal desteği olan bir hükümete ihtiyacımız var" dedi.

Doğum kontrolü tartışması

Daha sonra AK Parti Sarıyer İlçe Başkanlığı'nın açılışını yapan Erdoğan, "Doğum kontrolü tavsiyesinde bulunanlara vatan hainliği benzetmesi yaptınız" denilmesi üzerine, şöyle konuştu: "Ben 'doğum kontrolü' ifadesini kullanmadım. Nüfus planlaması başka şeydir, doğum kontrolü başla şeydir. Bu ülkede 'çoğalmayın, azalın' demeyi ihanet-i vataniye ile eşanlamlı görüyorum. Avrupa'da doğumu teşvik ediyor ve üste para veriyorlar. Almanya'da, Hollanda gibi."

Çin ve Hindistan'ın dünyanın 5 zengin ülkesinden ikisi olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Bir zamanlar rahmetli Hasan Saka, 'Öğrenciler olmasaydı, milli eğitimi ne kolay idare ederdik' diyordu. Bu aciz yönetimler nüfusunun yüksek olmamasını, acizliklerinin çözümü olarak görüyor. 'Millet çoğalmazsa, milleti yönetmek ne kadar kolay' diyorlar. Ben öyle demiyorum" dedi.