Yeni Şafak gazetesine Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafından düzenlenen hukuksuz baskın yargı önünde. Gazetemizin Genel Müdürü Mehmet Atalay, Genel Yayın Yönetmeni Selahattin Sadıkoğlu, hukuksuz baskınının gerçekleşmesinde bilgileri olan, İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, İstanbul Organize Suçlar Müdürü Adil Serdar Saçan ve yardımcısı Kemal Karademir ile baskında görev alan Baş Komiser Ayhan Altok, Komiser Mustafa Kılıçarslan, Komiser Yardımcısı H.Bayram Gül, Komiser Yardımcısı Aktuğ Şahin, polis memurları Ayhan İnce, Hayatı Bölükbaşı, Soner Gündoğan ve Yaşar Özgeç hakkında Eyüp Cumhuriyet Savcılığı'na, "Hüriyeti Tahdit, Görevi Suistimal ve Görevi İhmal" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundular.

Cumhuriyet Savcılığına verilen şikayet dilekçesinde gazetenin Ankara DGM tarafından yürütülen ve kamuoyunda "Örümcek Ağı" olarak bilinen yolsuzluk operasyonu hakkında yaptığı yayından dolayı bu baskıya uğradıklarını belirterek bu soruçturmada Adil Serdar Saçan'ın isminin geçtiği vurgulandı. Konu ile ilgili şu görüşlere yer verildi: "Adil Serdar Saçan hakkında gazetede geniş haberlere yer verilmiştir. Kendisini rahatsız eden bu haberleri susturmak ve sindirmek için görevi kötüye kullanan sanık hakkında kamu davası açılması gerekmektedir. Bu baskın hukuki bir amaca ulaşamak için değil kişisel bir amaca ulaşmak için tertiplenmiştir. Hukukun arkasına gizlenerek yapılmak istenen bu sindirme ve sansür girişiminde bile hukuka uygun hareket edilmemiştir."

Hürriyetler gasp edildi

Suç duyurusunda, baskına gelen polislerin 16.00 sıralarında gazeteye geldikleri polislerin elinde arama izninin olmadığı halde, gazetenin giriş ve çıkışlarını tutarak kimlik kontrolü yaptıkları, "anayasal bir kurum olan gazeteye" baskın yapıldığı dile getirildi. Polislerin gazeteye izinsiz bir şekilde giriş-çıkışları engelleyerek "Hiç kimse yargı kararı olmaksızın temel hak ve hüriyetlerini kullanmaktan alıkonamaz" ilkesinin çiğnendiği anlatıldı. Bu kararın gazete ile ilgisi olmayan kişiler hakkındaki giyabi tutuklama kararına istinaden yapıldığına dikkat çekilerek gazete çalışanlarının "hüriyetlerinin tahdit" edildiği kaydedildi.