Özürlülerin evlerinden çıkıp, toplumla içiçe yaşamaları adına birçok etkili sivil toplum hareketi gündeme geliyor. Cadde ve sokakların engelliler için yeterince kolaylaştırıcı unsurları barındırmaması bir yana, tehlike saçıyor.

Yüksek kaldırımlar, sesli uyarı sistemi olmayan trafik lambaları, her geçen saat bir yenisi açılan çukurlar... vs. Özürlü birey, kendini toplum içinde aktif olarak görmek istese de saymakla bitmeyen bu engellerin bir türlü ortadan kalkmaması, fiziksel ya da zihinsel özürlülerden daha büyük "özürlülerin" olduğunu hatırlatıyor. Bu noktada ise özürlülerin karşılaştıkları zorlukları bertaraf edebilmek için şahıslar öne çıkıyor. Sol bacağını bir trafik kazasında kaybeden Dişhekimi Engin Avcı gibi.

Spastik çocuk, ufuk açtı

Dt. Engin Avcı'nın özürlülerin sıkça karşılaştıkları zorlukları farketmesi bir yıl öncesine dayanıyor. Avcı, geçtiğimiz yıl geçirdiği bir trafik kazası nedeniyle sol bacağını kaybetti ve ardından özürlü rehabilitasyon merkezleri ile bağlantıya geçti. Halen Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) üyesi olan Dt. Avcı, özürlülerin sağlık hizmetlerinden yeterince faydalanamadığına şahit olduğu günü şöyle anlatıyor: "Beşiktaş Engelliler Spor Kulübü'nde olduğum bir gün, spastik bir çocuk ile annesinin konuşmalarına tanık oldum. Dişhekimliği Fakültesi, diş sağlığı sorunu olan spastik çocuğun tedavisini sürekli erteliyormuş. Bu canımı çok sıktı. Onlara yardım etmeye karar verdim"

Engelli koltuğa oturacak

Spastik çocuğa ve annesine, gerekli diş tedavisini ömür boyu üstlendiğini söylediğini anlatan Dt. Avcı, her dişhekiminin böyle bir yardımlaşmaya destek vereceğini düşündüğünü belirtiyor. TESYEV ile İstanbul Dişhekimleri Odası'nı biraraya getiren Dt. Avcı, aldığı olumlu cevaplar sayesinde Eylül ayında "Bir Dişhekimi Bir Engelli" kampanyasını başlatıyor. Bugüne kadar meslekdaşlarından büyük destek gördüğünü kaydeden Dt. Avcı, kampanyaya davet ettiği dişhekimlerine bir form gönderiyor.