Bu da yeni moda.. Koalisyona ortak üç partinin liderleri, üç yıldır her konuda ve kriz üretiminde de, müthiş uyum içinde çalışıyorlar..

Erken seçim isteyenleri de, "istikrarın tehdidi" biçiminde sunuyorlar..

Sonra, her partinin sözcüleri, değişik mekanlarda ve meydanlarda, birbirleri hakkında atıp tutuyor..

Öyle bir demokrasi ki bu, muhalefet görevi de, sadece iktidara ait sanki..

Hani Tek Parti'nin valisi, "Bu ülkeye Komünizm gelecekse, onu da biz getiririz" demiş ya..

İşte öyle birşey..

-İstikrar bozulacaksa, bunu da biz yaparız!.

Hele bir de, ANAP'ın Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu var ki, eşsiz bir muhalefet sözcüsü rolünde.. Hatta sistem eleştiricisi..

Konuşmaya başlayınca, herkes dinozor, mağara-adamı falan yerine koyuluyor..

Önceki gün de Kilis'te, "herhalde" Ecevit'i falan benzetmiş.. Ya da başkalarını..

"30-40 yıldır siyaset yapanlar"dan bahsettiğine göre ve 30-40 yıldır siyaset yapanları, "dinozorlar" falan diye nitelediğine göre, herhalde hedefte, Ecevit de var..

Oysa Erkan Mumcu kuşağı, yeryüzünde yeni canlıların öncüsü.. Tek hücrelilerin çok hücrelilere dönüşü, suda yaşayan yaratıkların önce karaya sonra havaya çıkışı ve dinozorların yok oluşu süreci, Erkan Mumcu'ların varlığı ile başlıyor..

Peki ama kardeşim, sen yeniyi ve insanlığı temsil ediyorsan, Genel Başkan Yardımcısı olduğun ANAP, hangi çağı temsil etmekte?.

Bu partinin ortağı olduğu koalisyon, dinozorlara özgü icraatı yaparken, Erkan Mumcular nerede duruyor?.

Ona buna dinozor falan demek kolay..

Peki, interneti yazılı basın gibi kontrola alan, medyayı tekelleştiren şu RTÜK Yasası konusunda, acaba yeni insanlığın politikadaki örneği Erkan Mumcu, ne yapıyor?

O ANAP ki, lideri Mesut Yılmaz, "çağdaş-özgürlükçü-demokrat Türkiye için, Avrupa Birliği üyeliği ve Kopenhag Kriterleri şarttır" diyor..

Sonra da, ANAP'ın İçişleri Bakanlığı'nın polisleri, Mesut Yılmaz'ın doğru bulduğu her davranışın sahiplerini, hiç olmazsa gözaltına almıyorlar mı?

Dahası var mı?

ANAP olarak sen hergün "Kürtçe yayın şart" diyeceksin..

Sonra da RTÜK Kanunu ile, bunu imkansız hale getireceksin..

İşte Erkan Mumcu'lar falan, ne kadar dinozorları eleştirseler ve değişimin erdemlerini seslendirseler de, siyasetin genç dinozorlarını oynamaktadırlar..

Hani, 2'nci Dünya Savaşı'nda, Amerika'lıları savaşa teşvik etmek için yapılmış posterler vardı.. Bunlarda bir çocuk, "Baba, savaşta sen ne yaptın" diye sorgulardı babasını..

Biz de sorguluyoruz..

-Ey Erkan Mumcu.. RTÜK Yasası konusunda sen farklı ne yaptın ki?

ŞAKA

Canlı Bomba Medyası mı?

Özgür haberciliğin her çeşidine, yazılı basına, televizyonlara ve dijital haberciliğe, RTÜK Kanunu ile büyük bir darbe inmek üzere..

Ve "Medya"nın bir bölümünde, ne yazı, ne yorum var bu konuda..

Acaba bu medya da, "canlı bombalar"a mı özendi?

Hem kendilerinin, hem de "ötekiler"in özgürlüğünü, bunlar mı havaya uçuruyor?

DEVLET BAHÇELİ

"İki Başlı Kartal"ın bir başı açık!.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli "Şu anda gözümüz Avrupa'da.. Ama Selçuklu kartalı gibi çift başlıyız biz.. Bir kafamız Avrupa'da, bir kafamız Türk Cumhuriyetlerinde" diye konuşmuş TİSAV'ın toplantısında..

"Zaman"ın haberine göre, burada 4.5 saat konuşmuş..

Ve "Başörtüsü Sorunu"na da girmiş..

Özetle şöyle demiş,

-Fazilet Partisi, seçimden önce başörtüsünü seçim malzemesi olarak kullandı.. Ama çözüm yerine, başörtülü kızlarımıza ıstırap verdiler.. Oysa, başörtüsü meselesi gündemden düşse, çözülecek!.

Düşünün ki bir parti lideri, Başörtüsü Sorununu "konuşarak", bunun gündemden düşmesi gerektiğini söylüyor..

Bize göre, konuşmasının başındaki "İki Başlı Selçuk Kartalı" örneğini başörtüsüne uyarlasaydı, daha doğru yaklaşmış olurdu bu soruna..

-Bizim iki başımız var.. Biri örtülü, biri örtüsüz.. Bütün partiler bizim gibi yapsa, bu sorun gündemden düşerdi..

Böyle konuşsa, daha hoş olmaz mıydı?

MEHMET BARLAS

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu