Hükümet ortakları, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilen RTÜK Kanunu'nu bu hafta Meclis Genel Kurulu'ndan geçirmeye çalışacak. Ortaklar, Sezer tarafından yasanın tümünün veto edilmesine rağmen sadece 9. maddesini görüştürecek. RTÜK Kanunu'nda yapılan değişiklikle Üst Kurul'un 9 üyesinden 7'si hükümet ortakları tarafından belirlenecek. Yerel medyaya getirilen ağır cezaların 'kukla medya' organları ortaya çıkaracağını belirten SP'li Mustafa Kamalak ise "Özellikle yerel medya, ya hükümetin borozanı olacak ya da kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak" dedi.

Hükümetin RTÜK'ü

Hükümet ortaklarının değiştirmek için ısrar ettiği RTÜK Kanunu, Üst Kurul üyelerinin seçim yöntemini değiştiriyor. RTÜK üyelerinin 9'unun Meclis tarafından seçilmesine rağmen sadece 5'i Meclis tarafından seçilecek. Meclis tarafından belirlenecek RTÜK üyeleri siyasi partilerin Başkanlık Divanı'ndaki temsil oranlarına göre tespit edilecek. Meclis tarafından seçilecek 5 üyenin 3'ü DSP, MHP ve ANAP tarafından gösterilecek adaylar arasında seçilecek. Geri kalan 4 üye ise Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek. Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek 4 üyenin 2'si öğretim üyeleri arasından, birer üye ise basın örgütleri ile Milli Güvelik Kurulu Genel Sekreterliği'nin göstereceği adaylar arasından seçilecek. Meclis'te seçilecek 5 üyeden 3'ünün iktidar ortakları tarafından belirlenmesi ve Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek 4 üye ile birlikte RTÜK'ün 9 üyesinin 7'si iktidar ortakları tarafından belirlenmiş olacak. Bu durumda RTÜK'ün iktidarın tekeline gireceğine dikat çekiliyor.

Başbakan Bülent Ecevit, Üst Kurul'lardan şikayet ederken, Üst Kurul'lara yönelik ilk operasyon da RTÜK'e yapılmış olacak. RTÜK Kanunu'nun çıkması halinde, RTÜK'ün denetimi Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurumu'na verilecek. Başbakanlık YDK, Başbakan Bülent Ecevit'e bağlı olarak çalışırken, bu kurumun yapacağı denetimlerle RTÜK'ü 'özerk' olmaktan çıkartacağı belirtiliyor.

Sezer, veto gerekçesinde bu hususa dikkat çekerek, "Özerk ve yansız bir kamu tüzel kişiliğinin Başbakanlığa bağlı Yüksek Denetleme Kurulu'nca denetlenmesi, 'tarafsızlık' niteliği ile bağdaşmamaktadır. Üst Kurul'un denetlenmesi görev ve yetkisinin, Anayasa'nın 160. maddesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetim yapma görev ve yetkisiyle donatılan ve bağımsız bir Yüksek Denetleme Organı olan Sayıştay'a verilmesi, Üst Kurul'un 'özerk ve tarafsız' yapısına daha uygun düşecektir'' dedi.