Gazi Üniversitesi öğrencileri arasında yürütülen bir araştırma, üniversite gençliğinin hayata bakışına ilişkin ipuçları veriyor. Gazi Üniversitesi, 2000-2001 öğretim yılı 2. döneminde fiilen öğretim gören 33 bin 934 öğrenci arasında "Üniversite Gençliği 2001" konulu bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma sonuçlarına göre, "hayatlarından genel olarak memnun olup olmadıklarına" ilişkin soruya öğrencilerin yüzde 27.3'ü "memnunum", yüzde 47.7'si "bazı problemlere rağmen memnunum", yüzde 7.5'i de "çok zorluk geçirdim ama şu an memnunum" yanıtını verdi. Gençlerin yüzde 13.8'i "ciddi problemlerim var ancak umutluyum" derken, yüzde 3.7'lik dilimi "bazen intihar etmenin tek çözüm olduğunu" düşündüğünü belirtti. Gençlerin kendileriyle ilgili değerlendirmelerine bakıldığında, yüzde 68.3'ünün "kendisini olduğu gibi kabul ettiği" görülüyor. Yüzde 21.6'sı "kendisini beğendiğini", yüzde 10.1'i ise "kendini beğenmediğini" ifade ediyor.

Gençler sorunlarını paylaşıyor

Kendilerini, "sorunlar karşısında güçsüz hissettiklerinde" öğrencilerin yüzde 35.9'u "arkadaşlarıyla paylaşmayı" tercih ediyor. Bu görüşü, "kimseyle paylaşmam kendim çözmeye çalışırım", "ailemle paylaşırım", "ibadet ederim", "uyumaya çalışırım", "uzman birisine başvururum", "yatıştırıcı ilaç veya alkol alırım" yanıtları izliyor.

Buna göre, öğrencilerin yaklaşık yüzde 54'ü sorunları başkalarıyla paylaşarak çözme yoluna giderken, yüzde 46'sı tek başlarına uyguladıkları yöntemlerle sorunların üstesinden gelmeye çalışıyor. Katılımcıların cinsiyetleri ile ürettikleri çözüm yolları arasındaki bağlantıya bakıldığında, en büyük farklılığın, "sorunları aile ile paylaşma" noktasında olduğu görülüyor. Kız öğrencilerin yüzde 17.1'i sorunlarını aileleriyle paylaşırken, erkeklerde bu oran yüzde 8.6'da kalıyor. Ayrıca erkek öğrencilerin sorunlar karşısında, yatıştırıcı ilaç ve alkol alma eğilimi daha fazla.

Okuma oranı yüksek

Araştırma sonuçları, öğrencilerin yüzde 2.2 gibi küçük bir dilimi dışında genelinin, gazete okuduğunu ortaya koyuyor. Gazete okuyanların yüzde 36.7'si, "belli bir alana ağırlık vermediğini", geri kalan kesim ise belli tercihler doğrultusunda hareket ettiğini belirtiyor. Buna göre, yüzde 18.7'si köşe yazarları, yüzde 13.6'sı kültür sanat, yüzde 10.2'si spor, yüzde 9.5'i politika, yüzde 7.5'i ekonomi, yüzde 3.8'i magazin sayfalarına ağırlık veriyor.

Öğrencilerin televizyonda en çok ilgi duydukları program türü sorulduğunda ise dağılım şöyle şekilleniyor: Yüzde 25.5 kültür sanat, yüzde 24.4 haberler/açık oturum, yüzde 17.7 program seçimi yapmam, yüzde 13.6 film/dizi film, yüzde 6.6 spor, yüzde 6.6 eğlence/magazin, yüzde 3.5 ekonomi ağırlıklı programlar, yüzde 2.1 diğer.

Tercih edilen müzik türleri

Araştırma, müzik türleri arasındaki beğenilerin, Türk halk müziği (yüzde 24.6) ile Türk pop müziği (yüzde 24.2) arasında eşit dağıldığını ortaya koyuyor. Bunu, yüzde 15.6 ile yabancı müzik, yüzde 10.3 ile Türk sanat müziği, yüzde 9.6 ile özgün müzik, yüzde 4.6 ile arabesk, yüzde 3.1 ile klasik batı müziği, yüzde 2.8 ile tasavvuf müziği takip ediyor.

Öğrencilerin bitirdikleri lise ile dinledikleri müzik türü arasında bağlantı kurulduğunda ise genel lise, İmam Hatip Lisesi ve öğretmen lisesi mezunlarının birinci sırada Türk halk müziğini seçtikleri görülüyor. Süper lise ve mesleki-teknik lise çıkışlıların en çok hoşlandıkları müzik türü Türk pop müziği iken özel okul, Anadolu ve fen lisesi mezunu öğrenciler, tercihlerini yabancı müzikten (pop, caz, blues, new age v.b) yana kullanıyorlar

EŞ ADAYLARINDA ARANAN ŞARTLAR

Gençlerin, evlenilecek kişide aradıkları özellikler sorulduğunda, yüzde 51.9'luk bölümü, evlenecekleri kişinin öncelikle "ahlaklı, dürüst, güvenilir ve sadık" olması gerektiğini düşünüyor. Yüzde 29.9'u "dünyaya açık, sosyal, kültürlü ve hoşgörülü olması" şartını ararken, "akıllı, zeki ve her alanda bilgili olma" 3. sırayı, "dini değerlere bağlılık" 4. sırayı, "maddi durumun iyi olması" koşulu ise son sırayı alıyor. "Evlilik öncesi karşı cinsle ilişkiler konusundaki düşünceleri sorulduğunda, öğrencilerin yüzde 43.2'sinin "kişiler, ilişkilerinin sınırlarını birlikte belirlemelidir" görüşünü benimsediği ortaya çıkıyor. Yüzde 21.4'ü "böyle bir durum milli, ahlaki, dinsel yapımıza ters düşer" yanıtını verirken, yüzde 17.2'si "olumlu bakıyorum ancak Türk toplumu henüz hazır değil", yüzde 5.3'ü "erkekler için kabul ancak kızlar için uygun değil" görüşünü savunuyor. Katılımcıların yüzde 12.9'u evlenmeden önce "insanların sadece arkadaşlık" yapması gerektiğine inanıyor.