Ülkesine ve bölgesine en büyük kötülüğü yapan insanlardan biri Saddam Hüseyin'dir. Sabıkası oldukça kabarıktır. İşbaşına geldiği günden beri uyguladığı vahşi bir dikta rejimi ile bir taraftan dindarlara göz açtırmazken öte yandan Arap milliyetçiliğiyle komünizmi cem etmeye çalışan Baasçılığı kökleştirmeye çalıştı.

İslami hareket adına şimdiye kadar kimse Irak canibinden herhangi bir şey duymamıştır. Duyamaz çünkü Saddam, şu anda Şaron'un Filistinliler'e yaptığının daha beterini kendi insanlarına yapmaktan imtina etmedi. Hâlâ Irak'a dönemeyen nice dindar insan vardır. Bir taraftan ülkesinde dindarlara nefes aldırmazken öte yandan Suriye Müslüman Kardeşler teşkilatına kamplar açması ayrı bir maskaralıktı. Yeri gelmişken söyleyelim Suriye Devlet Başkanı Hafız Esed -ki o da Baasçıydı- Saddam'ın yanında zemzemle yıkanmış kalırdı!

Yıllar boyu İran ve petrol ülkelerinin stok ettiği silah gücünü sıfıra indirme sorumluluğu da yine bizzat Saddam'a aittir. Şah döneminde İran yanlış hatırlamıyorsam yıllık 14 milyar dolarlık silah satın alıyordu. Karşı tarafta körfezdeki Arap ülkeleri de boş durmuyordu. Mesela sadece Suudi Arabistan yıllık 11 milyar dolarlık silah satın alırdı. Bölgede süper güçleri bile durduracak silah vardı.

Şah'ın Pers İmparatorluğu'nu ihya amaçlı yaptığı yığınak Humeyni'den sonra İslam devriminin eline geçti. İslam dünyası güçlü konumdaydı. Ama İslam ülkelerindeki bu silahların ortadan kalkması gerekiyordu. Kalkması gerekiyordu ki hem bu ülkeler bir güç olmaktan çıksın hem yeni silahlar satılsın silah fabrikaları çalışsın hem de İran'ın şahsında İslamcılar'a iyi bir ders verilsin. Bu gayeye hizmet edecek en uygun partner bulunmuştu. Saddam Hüseyin. Damdan düşer gibi birdenbire İran'a savaş ilan etti. Uzatmayalım 8 sene boyunca hem İran'daki hem de Araplar'daki silah stokları suyunu çekti. Saddam o zaman Araplar'ın allı şanlı bir kahramanıydı.

Ülkesindeki etnik gruplara yaptığı zulümleri anlatmaya gerek yok. Musul Kerkük Türkleri'ni sadece Türk oldukları için güneye göçe zorlamaktan tutun Halepçe'de binlerce insanı zehirli gazla katletmeye kadar nice kara insanlık cürümleri irtikap etti.

Bunlar yetmedi 1990 yılında yine sudan bahanelerle yine damdan düşer gibi bir gece yarısı gidip Kuveyt'ı işgal etti. Böylece ABD emperyalizminin bölgeye daha köklü biçimde yerleşmesine zemin hazırladı. Ben o zaman Yörünge dergisinde Saddam'ın emperyalizme hizmet ettiğini yazdığım için bir hayli tepki almıştım. Çünkü Saddam'a Amerika'ya karşı cihad eden bir kahraman olarak bakılıyor, seviliyordu. Oysa gerçek öyle değildi. Saddam Amerika'ya karşı duruyor gözüken, takip ettiği politikalarla Amerika'nın en gözde partneri gibi hareket eden hem ülkesine hem bölgeye altından kalkılmaz zararlar veren bir ademdi. Dünya Müslümanları'nı da bayrağına Allahuekber yazdırıp ekran karşısında namaz kılarak, İsrail'e füze fırlatarak aldatıyordu. .

Bizde Arap dünyası çok iyi bilinmediği için maalesef zaman zaman böyle tipler kahraman olabiliyorlar.

Bu arada şunu da hemen belirteyim ki, Irak'a uygulanan ambargo, ABD üslerinden kalkan uçakların Irak'ı sürekli tacizi de Şaron'un Filistinliler'e uyguladığı şiddet politikasından farklı değildir. Saddam yüzünden koca Irak halkının cezalandırılması korkunç bir insan hakkı ihlalidir ve başta ABD olmak üzere ambargo uygulayan bütün ülkeler bu ihlallerden sorumludur.

Evet benim gözümde Saddam bu. Fakat evvelki gün Şaron'un İsrail meclisinde konuşmasının hemen akabinde canlı yayına çıkıp bir ay süreyle petrol ambargosu uygulayacağını duyurduktan sonra vanaları kapatması müthiş bir zamanlama ve müthiş bir eylemdi.. Saddam bunda ne kadar samimi bilemiyorum ama OPEC ülkelerine ışık tutacak çok etkili bir ışık yaktı. Pazar günü yazımda İsrail'i durdurmanın en etkili yolunun petrol ambargosu olduğunu hatta Kral Faysal'dan örnek vererek anlatmıştım.

Saddam'a hiç "Bravo" dememiştim, bugün bravo diyorum. Samimi olmasa da diplomatik bir atak gibi görünse de şov olarak değerlendirilse de en azından diğer OPEC ülkelerinin itirazına rağmen bunun yapılabileceğini gösterdiği ve hayırlı bir işe öncülük ettiği için Saddam'ı bu kez kutluyorum. Diğer Arap liderler Arafat'ı resmen sattılar. Saddam hiç değilse böylece bir tavır koydu. Bravo Saddam'a!

RESUL TOSUN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu