T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Kimi yatak, kimi koltuk bağımlısı!..

Tepkisiz, garip bir toplum olduk..

Şu Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ndeki "Onarım" çalışmalarına bakın..

Resmi açıklamaya göre, Köprü'nün onarım ve bakım çalışmaları, Eylül ortasına kadar sürecek..

Yani İstanbul'un ana arterlerinden biri, 3.5 ay süreyle, yarı-kapalı.. Onbinlerce araç, her gün, iki şeriti kapatılan yoldan, kaplumbağa hızıyla geçmek durumunda..

Her gün bakıyorum.. 10-12 işçi, bir noktada, eski asfaltı kaldırmaya çalışıyor..

Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinin en büyük kentinde, 2 kilometrelik bir ana arterin, 3.5 ay süreyle battal hale gelmesine göz yumulur..

Getirirsin 20-25 ekibi.. Aynı anda, kapatılan bölümün eski asfaltı kazınır.. Yeni asfalt dökülür.. Gerekli diğer bakımları da, ek ekipler yapar..

Ama Türkiye böyle oldu işte..

Ecevit yatağından kalkıp, "İstanbul'un omur"u ile mi ilgilenecek?

Devlet Bahçeli mi, Bayındırlık Bakanı'na, "Ya bu işi bir ayda bitir, ya da istifanı ver" diyecek?

Mesut Yılmaz'ın Beykoz'da evi var..

Havalimanı'ndan, evine herhalde helikopterle gidiyor..

Ah Turgut Özal ah!..

Senin iki yıldan az sürede yaptırdığın köprüyü, bunlar 3.5 ayda asfaltlıyor..

Futbolda "Millî Takım"ımız var..

Ama siyasette, "Mahalle Takımı" ile yetiniyoruz..

Kimseden de çıt çıkmıyor..

Türk toplumu, "Kuzuların Sessizliği"ni yeniden filme alıyor..

Şu Ecevit'in, hâlâ Başbakan olarak kalması kabul edilebilir mi?

"Vekalet" müessesesi bile, tersine işlemeye başladı.. Zirvelere, siyasi sorumluluğu olmayan Cumhurbaşkanı Sezer, Ecevit'in yerine katılıyor artık..

Sanki Koalisyon'u Sezer kurdu?..

Sanki "Ulusal Program"ı, Sezer hazırlatıp, imzalattı?..

Sanki, Devlet Bahçeli ile Mesut Yılmaz'ın Avrupa Birliği konusundaki uzlaşmazlıklarının arasında, Ahmet Necdet Sezer var?

Bu 3'lünün ite-kaka getirdikleri ve "ana dilde yayın" konusunu da yasaklayan RTÜK Yasası'nı veto eden, Cumhurbaşkanı Sezer..

Ve Sevilla zirvesinde, A.B. liderlerine karşı, Türkiye'nin üyeliğini savunmak görevi de, Cumhurbaşkanı Sezer'e verildi..

Verse vekaletini Ecevit.. Mesela Avrupa Birliği meselesini üstlenen Mesut Yılmaz'a, sadece Sevilla Zirvesi için "Geçici Vekalet" verse, yanlış mı olurdu?

Açıkçası, Mesut Yılmaz'ın durumuna da şaşırıyorum..

Sadece birkaç ay daha Hükûmet'te kalmak için, bu safrayı taşımaya ve Devlet Bahçeli'nin Avrupa Birliği yolunu, 'onarıma sokması"na göz yumulur mu?

Basarsın istifayı..

2003'ün baharına dönük bir "erken seçim" şartıyla, yeni bir koalisyonun arayışına girersin..

Hangi formülasyon olursa olsun, bu koalisyonda yine ANAP olacaktır..

Ve "erken seçim" ile "AB için reform" içerikli bir koalisyonu, AK Parti ve Saadet de, herhalde "dışarıdan" destekleyeceklerdir..

Vallahi hem yazık, hem ayıp, hem günah oluyor..

Koca bir ulusun hem ümitlerini, hem gelişmesini, Başkent Hastahanesi'nin doktor raporlarına ve Başkent'in siyaset esnafına ipoteklemek, çok ayıptır..

ŞAKA

Bu işi de başardık!..

Türkiye'nin haline bakın..
Milliyet'in manşeti "Parkinsonluya öğretmenlik yok" şeklinde..
Herhalde, "Parkinsonluya başbakanlık serbest" demek isteniliyor..
Sabah'ın manşetinde "Karar günü 27 Haziran" sözleri var..
Acaba 27 Haziran'da, AB'ye mi giriyoruz?
Hayır.. Ecevit, rutin-dışı bir muayeneden geçecekmiş..
Gerçekten 21'inci yüzyıl "Türk Asrı" oldu..
"Zavallılık" ve "Acınırlılık" açısından tabiî..

CEM UZAN HAKLIYMIŞ

Bekleyin.. Sıra size de gelecek!..

Demek Cem Uzan haklıymış.. Demek doğru olan, kuru gürültüye pabuç bırakmamakmış..

Gerekirse ortaya çıkıp, meydan meydan derdini anlatmakmış doğru olan..

Hakkında ne yayınlar yapıldı..

Sanıldı ki, "İmar Bankası" da, "Telsim" de gitmek üzere..

Ve sonunda, Karamehmet'in "Pamukbank"ı, "Yapı ve Kredi hisseleri" ile "Türkcell'deki ortaklığı" alındı elinden..

Demek kartallarla uçarken, güvercin rolü oynamak doğru değilmiş..

Herhalde, Mehmet Emin Karamehmet'in aklı başına gelmiştir..

Ama iş işten geçtikten sonra..

Atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra..

Bence bu durum, bütün "Teslimiyetçiler"e ders olmalı..

Dün baktım gazetelere..

Yine iktidarı eleştiren köşe sayısı pek azdı.. Ve çoğunluk, yine muhalefete muhalefet ediyordu..

Avrupa Birliği konusunda, Çiller veya Tayyip Erdoğan daha fazla eleştiriliyordu..

Türkiye'yi ekonomik krize sokanlar, sonunda herkesin malını mülkünü kamulaştırınca, herhalde herkes akıllanacak..

Ya sabır, ya selamet!..


22 Haziran 2002
Cumartesi
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED