DSP Edirne Milletvekili ve TBMM Divan Katibi Şadan Şimşek, Özel Tüketim Vergisi'nin Meclis Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri sırasında, muhalefeti engellemekle görevlendirilmişti. Taktik, Şimşek'in verdiği önergelerle muhalefetin konuşmasını engellemekten ibaretti. Bunu da yaptı. Tam 5 önerge verdi. Ancak, iş önergelerin görüşülmesine gelince, Şimşek ortadan kayboldu. DSP Grup Başkanvekilleri her yerde Şimşek'i arıyor, "Şadan'ı gören var mı?" diye soruyordu. Önergelerin tamamı reddedildi. Saatler sonra bulunan Şimşek, yönetimden fırça yerken, muhalefete cevap vereceğini söyledi. DSP Grup Başkanvekili Aydın Tümen, "Önergen görüşülürken burada olmadığın için konuşma hakkın yok" dedi. O ise konuşmakta ısrar ediyordu. Bir başka milletvekili Şimşek'in kulağına fısıldadı. "Konuşman bir şeyi değiştirmeyecek, önergelerin reddedildi" Şimşek, "Ha öyle mi?" deyip yoluna devam etti.

'Korkmayın ben buradayım!'

Türk Hava Yolları'nı-Ankara 247 sefer sayılı uçağı o gün öncekilerine oranla daha sakindi. 11 Eylül saldırısı sonrası arka arkaya gelen asılsız uçak kaçırma ve sabotaj ihbarları amacına ulaşmış, uçaklar çok az sayıda yolcu ile havalanmak zorunda kalıyordu. İstanbul Ankara seferini az sayıda yolcu ile gerçekleştiren THY uçağında Sağlık Bakanı Osman Durmuş, Eski Bakanlardan Mükerrem Taşcıoğlu ve DSP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak da yolcular arasındaydı. Toprak, Mükerrem Taşçıoğlu'na; "Efendim şom ağızlık etmiş olmayayım ama ister misiniz uçağa bir saldırı düzenlensin!" Erdoğan'ın sözleri boşuna değildi. ABD'deki saldırıyı atlamış olan CIA, Türkiye'de İstanbul-Ankara arasında sefer yapan bir uçağa sabotaj yapılacağı uyarısında bulunmuştu. Toprak tam sözünün bitirmişti ki Sağlık Bakanı Osman Durmuş müdahale etti: "Korkmayın Sağlık Bakanı burada." Sabotaj, uçak kaçırma gibi sözlerden dolayı iyice gerilen Mükerrem Taşcıoğlu ise tam o sırada sordu ; "Yahu Erdoğan, sabotaj olursa, Sağlık Bakanı ne işe yarar!?"

Hayatımız 'no commend'

Başbakan Bülent Ecevit'in evinin önünde, bekleyen gazetecilerin en muzdarip olduğu konu, bilgi alamamak. Parkinson ve miyasteni hastası olduğu, hatta omurgasında kırık olduğu ve bu yüzden felç olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu iddia edilen Ecevit'in tedavisini üstlenen doktorlar, açıklama yapmıyorlar. Konuyu mektup yoluyla soran gazetecilere Ecevit de bilgi vermedi. Ecevit'in basın danışmanı Cem Avcı ise bu sorulardan artık sıkıldı. Geçtiğimiz hafta bir gazeteci, Avcı'ya "Nasıl gidiyor" diye sordu, Avcı: "Ne olsun"dedi." Hayatımız no commend'larla geçiyor".

NEREDE KALMIŞTIK?

Soyal demokratlar ayrı ayrı partilerde siyaset yaparken 1995'de birleşme kararı aldılar. SHP ile CHP, CHP çatısında birleştiler. Birleşme bütünleşmeye dönüşemeyince yine "herkes kendi yoluna" kararı alındı ve Murat Karayalçın ile Fikri Sağlar SHP'yi tekrar kurdu. Geçtiğimiz günlerde SHP'nin çiçeği burnunda Genel Sekreteri Fikri Sağlar, bir grup gazeteciyle sohbet ediyordu. Örgüt çalışması hakkında bilgi verirken, "Sizi karşımda görünce 'nerede kalmıştık' demek aklımdan geçti. Ama söylemedim. İşte Anadolu'da da böyle oluyor. Örgütlenme çalışması öyle bir hızla gelişiyor ki, biz bile şaşırıyoruz. Eskiden bizimle beraber olan arkadaşlar adeta, 'nerede kalmıştık' dercesine heyecanla çalışmalara başladı" dedi. Bize de söyleyecek fazla bir söz kalmıyor; "Nerede kalmıştık?"

BOTAŞ'ın jeepleri

Hükümetin küçük ortağı ANAP'ın yönetimindeki BOTAŞ Genel Müdürlüğü bir türlü durulmuyor. Usulsüzlük iddiaları nedeniyle gündemden düşmeyen BOTAŞ'ta, şimdi de müteahhit firmaların bürokratların kullanımına sundukları "jeep"ler konuşuluyor. İddiaya göre, Botaş'a iş yapan firmalar, kurum bürokratlarının kullanımı için çeşitli modellerde jeepler verdi. Şimdi BOTAŞ'ta hangi şirketin jeepini hangi bürokratın nerede ve nasıl kullandığı dilden dile konuşuyor.

TÜSİAD-Bahçeli inatlaşması

Türkiye'nin AB'ye tam üyelik yolunda atması gereken adımlar bulunduğunu ve bunun için daha fazla geç kalınmaması gerektiğini belirterek, geçtiğimiz ay gazetelere boy boy ilanlar veren TÜSİAD yönetimi, idam cezasının kaldırılmasına direnen MHP Lideri Devlet Bahçeli'den bir aydan beri randevu talep ediyor. Ancak MHP Lideri Bahçeli, patronlar kulübünün bu talebine bir türlü cevap veriyor. Bazı MHP kurmayları, Devlet Bahçeli'ye bu tutumundan vazgeçmesi çağrısında bulunmasına rağmen Bahçeli, inadından vazgeçmiyor. Patronlar kulübü şimdi de Bahçeli'den randevu almak için gazetelere boy boy ilan verirse hiç şaşırmayın.

Baykal, odasını boyatınca...

CHP Lideri Deniz Baykal sonbaharda seçim beklediğini her fırsatta dile getiriyor. Kamuoyu araştırmalarının sonuçlarında CHP'nin sürekli yükselmesi de Baykal'ın yüzünü güldürürken, sanki Baykal Meclis'e girmek için gün sayar gibi... Geçtiğimiz hafta odasınının boyası ve halısını değiştiren Baykal, odasını daha kullanışlı hale getirdi. Odadaki bu düzenlemenin zamanına bakılırsa, "Baykal seçim hazırlıklarına odasından başladı."