T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

E K O N O M İ

Sanayicide heyecan bitti

Seçim kanununun değişmesinden sonra yapılacak bir seçimin ülkeye faydasının dokunacağını belirten Tanıl Küçük, sanayicide heyecan kalmadığını söyledi.

  • FAHRİ SARRAFOGLU
    Ekonomide son günlerde yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Çok dikkatli olmamız gereken bir döneme girdik. Olaylar iyi giderken, birden bozuluyor bu çok riskli. Artık Türkiye'nin patinaj yapmaması lazım, hata yapmak gibi bir lüksümüz yok. Siyaseti ekonominin önüne koyuyoruz. Koymamamız lazım. Tamam AB çok önemli ama bunu da ekonominin önüne koymak doğru değil.

    Peki erken seçim konusundaki görüşünüz nedir?

    Çok kısa olarak siyasi partiler kanunu ve seçim kanunu değiştikten sonra seçime gidilmesini istiyoruz. Bunlar yapıldıktan sonra yapılacak bir seçimin erken veya geç olması önemli değil. Şu anki mevcut kanunlarla yani seçim ve siyasi parti kanunları ile yapılacak erken seçimin faydalı bir erken seçim olacağını tahmin etmiyorum. Seçimi Sayın Derviş zikretti diye hemen kabul veya reddetmek diye bir şey de sözkonusu olmaz.

    Devletin ekonomiden elini çekmesi fikrine nasıl bakıyorsunuz?

    Devletin yapısının küçülmesi lazım. Devlet asli görevine dönmesi lazım, düzenleyici ve denetleyici olsun. Bu şekilde olursa bürokraside, rüşvet de, israf da azalır. Ekonomideki devleti züccaciye dükkanına girmiş file benzetiyorum. Ne kadar dikkatli olsa yine bir şeyleri yıkacaktır.

    Yabancı sermaye gelsin derken, yerli sermaye yurtdışına kaçıyor, bu konuda neler söyleyeceksiniz?

    Evet, yabancı sermaye gelsin derken, bizim sermayemiz yabancı sermaye oluyor. Bulgaristan ve Romanya'daki firmalarımızın sayısı gün geçtikçe artıyor. Neden? Demek ki ülkemizde birşeyler eksik bunu önce tamamlayıp yabancı sermayeyi çağırmak lazım. Dünya fiyatları ile enerji kullanamıyoruz, yatırım iklimini yeniden yaratmamız lazım. Bir kör dövüş var. Bize göre en büyük sıkıntı bizim yerli sermaye tasarruflarını kaybetti. Rekabet gücümüzü kaybetti. Bunlar bizim sanayicimizin beklediği en büyük tehlike. Bizim yerli sermaye tasarruf yaratamadı.

    AB bizim için uzak mı yakın mı?

    Ama Türkiye için çok önemlidir. AB'yi tartışmak gibi bir lüksümüz yok. Türkiye bir takvim açıklattırmalı ona göre de üzerine düşeni yapmaya başlamalı.

    Sanayicilerinin bankalarla arası nasıl, İstanbul Yaklaşımı ile sanırım bir orta yolda anlaşılır gibi oldu değil mi?

    Ne yazık ki, bankacılık sektörü kendi içinde dahi işbirliği yönünde görüntü vermiyor. Bankacılarla menfaatlerimiz bir bizim karımız da zararımız da bir. Biz aynı cephedeyiz. İSO bankaların eleştirildiği dönemde biz hep temkinli yaklaşmışızdır. Onlardan bir adım bekliyoruz.

    Bir yere düşen sanayicimiz var bir de yere düşecek olan, önceliği kimlere vermek gerekiyor?

    Düşeni kaldırmak güzel ama bir taraftan da düşmek üzere olanı da düşürmemek lazım, becerikli olmamız lazım, hızlı olmamız lazım. Sermayemiz erozyona uğramış. İş dünyası heyecanını kaybetmeyecek alt yapısının oluşmasını istiyor.

    Bu heyecanın yeniden tesisi gerekiyor. İşte bunun için bu heyecanı yeniden tesis edecek alt yapıyı oluşturmak gerekiyor. Sanayicinin en büyük özelliği olumlu düşünmedir.

    Enflasyonla mücadele sizce başarılı mı?

    Türkiye'nin enflasyonla mücadeleye devam etmek, enflasyon bataklığını kurutmak ve bu defa başarmak zorunda. Ancak enflasyon bataklığı kuruduktan sonra sağlam zeminde iş yapma şansımız olacaktır. Ülkenin önünü kapatan hiçbirşeye müsaade etmemeliyiz.

    İSO olarak önümüzü görüyoruz diyebilir miyiz, ekonomik iyileşme anlamında?

    Yani önümüzü görüyoruz demek için bazı ekonomik verilerin görülmesi lazım. Ama şunu tekrar açıkça söylemek istiyorum yürek çarpıntısı içerisindeyiz."

    İSO: Sanayici Türkiye'de yatırımı artık düşünmüyor

    İstanbul Sanayi Odası (ISO) tarafından yapılan araştırmaya göre, küçük ölçekli firmaların yüzde 70'i, büyük işletmelerin ise yüzde 40'ı yurt içinde yatırım yapmayı planlamıyor. "Daha uygun hale getirilmiş bir yatırım ortamının, öncelikle yerli yatırımcının önünü açacağı ortadadır ve ülke kalkınmasına yardımcı olacaktır" diyen İSO Başkanı Tanıl Küçük şöyle devam etti: "1954-1984 arası Türkiye'ye toplam 600 milyon dolar doğrudan dış yatırım girdi. Singapur'un bir yıl içerisinde 20 milyar dolarlık dış yatırım çekmesinin yanında bu rakam çok komik."



  • 22 Haziran 2002
    Cumartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED