T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Ölmeden, "Devlet Adamı" olunamaz mı?

Bütün kamuoyu yoklamalarında, hep aynı sonuç çıkıyor.. Türk halkı, yüzde 60-70 oranında, Avrupa Birliği'ne girmekten yana..

İşin bir yüzü bu..

Acaba aynı tür bir kamuoyu yoklaması, şu anda Avrupa Birliği'ne üye ülkeler halkı arasında yapılsa, sonuç ne çıkar?

Demek istediğimiz şu..

Eğer Türkiye'ye Avrupa Birliği yolu açılacaksa, bunu "Halklar" yapmayacak..

Türkiye'nin ve Avrupa'nın "Seçkinler"i ve "Seçilmişler"i yapacak bunu..

Zaten Avrupa Birliği'ni (Ortak Pazar), halklar kurmadı 1957'de.. Roma Antlaşması, vizyon sahibi devlet adamları Adenauer, DeGasperi, Schumann tarafından hazırlandı..

1871-1945 arasında üç büyük savaşın karşı tarafları olan Alman ve Fransız halkları, "Tek para-Tek gümrük" istemediler ki..

Ya da, İngiltere'ye 3 kez "Hayır" diyerek Avrupa Birliği kapısından geri çevirenler, Fransız halkı değildi.. De Gaulle "Hayır" dedi İngilizler'e..

Aynı halklar, Hitler ve Daladier yönetimdeyken birbirleriyle savaşıyor.. Adenauer-De Gaulle ikilisi yönetirken de, Ortak Pazar'ı kuruyorlar..

Ülkelerin yöneticileri, seçilmişleri, aydınları, gazetecileri, yazarları, çok sorumlu olmak zorunda..

Kitleleri kışkırtmamak, "Yabancı düşmanlığı"na itmemek gerekiyor.. Bu bir çeşit "İnsanlık suçu" artık..

Bir de kitleleri bilgilendirmek, ama "Doğru Bilgilendirmek" şart..

Bizde büyük çoğunlukla Avrupa Birliği'ne "evet" diyen kitleler, "Kopenhag Kriterleri"ni veya "Maastricht Kriterleri"ni, ancak yüzde 2-3 oranında biliyor.

Şu anda anti-Avrupa lobisinin çabaları ile, sanki Avrupa Birliği'ne girmek, iki şarta bağlanmış gibi görünüyor..

-Öcalan'ı asmamak

-Kıbrıs'ı vermek.

Ve sanki Kopenhag Kriterleri, sadece Türkiye'yi bölüp-parçalamak için yazılmış..

Bir de şu takıntı var..

-Avrupa'lı emperyalistler, Sevr'i yeniden canlandırmak istiyor.. O zaman Ermenistan kurmak istiyorlardı.. Şimdi de Kürdistan kurmayı amaçlıyorlak.

Yine bir kamuoyu yoklaması yapılsa..

Üstelik halk arasında değil.. Avrupa'lı politikacılar, milletvekilleri arasında yapılsa bu yoklama..

Belki yüzde 10, 1'inci Dünya Savaşı'nı bitiren "Paris Barış Antlaşmaları"nı hatırlar..

Ama yüzde 1-2 bile, bizim "Sevr Anlaşması"nı da, sonraki "Lozan"ı da bilmez..

Sanki bizim TBMM'deki milletvekilleri, "Trianon"u, "Neuilly"yi biliyor mu?

Takıntılarla pompalanan fobiler ve ucuz şovenliklere dayalı tahriklerle, halkı, Avrupa Birliği adı verilen "Büyük demokrasi, gelişme ve uzlaşma projesi"ne karşı kışkırtmanın ne anlamı olabilir?

Hep böyle "yarım" mı kalalım?..

Yarı-kalkınmış, yarı-demokrat, yarı-özgür, yarı-dünyalı..

Milli paramız olan "T.L" şu anda "Euro"nun 1.5 milyonda biri değerinde..

Bunu Avrupa mı yaptı?

16 milyon öğrenci tatile çıkıyor..

Pekçok Avrupa ülkesinin nüfusu bu kadar değil..

Böylesine genç bir ülke..

Ve ülkenin kaderi, 78 yaşındaki hasta bir adamın, ayağa kalkıp, Başbakanlık merdivenlerinden çıkabilmesine bağlı..

Bizi bu noktaya, neo-emperyalizm mi getirdi?

Türkiye'nin Avrupa Birliği serüveninin yönünü, Rauf Denktaş mı belirleyecek?

Hastalıklı ve başarısız koalisyonu ayakta tutmak için, toplumda da, TBMM'de de "azınlık" olan MHP'nin, AB yolunu kapatmasına razı mı olacağız?

Politikacılar, ölmeden "Devlet Adamı" olamaz mı yani?

ŞAKA

Başlar ve Ayaklar!..

Şebinkarahisarlılar Vakfı, 2-3 bin hemşehri ile Oran'a gelmişler.. Vakıf Başkanı da, DSP seçim otobüsü üzerinde konuşmuş..

-Ecevit çiftinin yalnız olmadıklarını göstermek içi'ya geldik.. Ecevit'in hastalığı önemli değil.. Kurumları ayaklar değil başlar yönetir, demiş..

Rahşan Ecevit de, "Şebinkarahisar il olacak" vaadinde bulunmuş..

"Şebinkarahisar Köy-Kent olacak" dese, daha gerçekçi olmaz mıydı?

KEMALİZM STATÜKO MU?

Atatürk yaşasaydı, ilan verip bunları yalanlardı..

Beni en fazla şaşırtanlar, kendilerini "Kemalist" diye sunarak, Avrupa Birliği'ne karşı çıkanlar..

Atatürk yaşasaydı, herhalde gazetelere ilan verip, "Benim bu adamlarla ilgim yok.. Bana yakın olduğunu iddia eden demagoglardan sakının" derdi..

Atatürk'ü düşünün bir kez..

Bir günde, Türkiye'nin bin yıllık alfabesini değiştirip, "Latin Harfleri"ni getiriyor.

Bir Meclis oturumunda, İsviçre Medeni Kanunu'nu kabul ettirip, bütün geçmiş hukuk sistemini reddediyor.

Bir anda, eğitim sistemini Batılılaştırıyor.. Toplumun giysilerini bile, kanunla değiştiriyor.

Anadolu tarihi boyunca "İslam Devleti"nde yaşayan Türkleri, "Laik Devlet"in vatandaşları yapıyor..

Çanakkale'de, Filistin'de çarpıştığı İngiltere'nin Kralı'nı İstanbul'da ağırlıyor.. Kurtuluş Savaşı'nda yendiği Yunanistan'la, "Balkan Paktı" kuruyor..

Ve 2002 yılında, bazı adamlar, biz "Atatürkçüyüz" gerekçesiyle, Avrupa Birliği için gerekli "Değişim Projesi"ne karşı çıkıyorlar..

Ah Atatürk yaşasaydı..
Bunları iyice değiştirirdi!..


16 Haziran 2002
Pazar
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED