T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Esnaf temsilcileri itibar kaybetti

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) geçtiğimiz hafta, "Son Çağrı, Son Çare" sloganıyla bir deklarasyon yayımladı. Tabii, seçim havası içerisinde bu deklarasyon gündeme bile gelmedi. Deklarasyon, krizden en çok etkilenen kesimlerden olan esnaf, sanatkar ve küçük işletmecilerin sorunlarının çözümü için gerekli olan şartları içeriyordu.

Deklarasyonu açıklayan TESKOMB Genel Başkanı Suat Yalkın, Türkiye tarihinde ilk kez bireysel eylemlerle sokağa dökülen esnafın, yeni eylemler içerisine girmesinin kestirilemediğini ifade ederken, çok önemli bir itirafta bulundu; "Daha önceki eylemlerde organize bir hareket yaşanmadı. Esnaf ve sanatkarları temsil eden teşkilatlar olarak itibar kaybettik ve güvenilirliğimiz zedelendi. Eğer bıçak kemiğe dayanmış ve bir şeylerin anlatılması için sokağa dökülmek şart olmuş ise esnaf liderleri esnafın önüne geçer, yasal yollarla önünde yürür. Teşkilatlarımızın daha fazla itibar kaybetmeye tahammülü yoktur."

Deklarasyonda dikkat çeken diğer bir konu da Avrupa Birliği (AB)... AB'ye girmekten bahseden siyasilerin küçük müteşebbisin, küçük işletmelerin üretici gücünü ve istihdam potansiyelini devreye sokması gerektiği anlatılan açıklamada, AB'yle entegrasyon sürecinde gerek imalat sektörünün gerekse hizmet sektörünün 70 milyon değil, 370 milyon nüfuslu Ortak Pazar'ın rekabetiyle karşı karşıya kalacağı vurgulanıyor.

Sekiz maddelik reçete

TESKOMB tarafından hazırlanan deklarasyonda, Türk esnafının içerisinde bulunduğu durumdan kurtulması için gerekli olan 8 maddelik program şu şekilde yer alıyor:

Devlet kanatları altında mühendisler korunmakta, onbinlerce teknisyen ezilmektedir. Teknisyenin çizdiği ve uyguladığı projelere mühendis imzası mecburiyeti getirilmektedir. Bu usul düzeltilmelidir.

Mevcut durumda onbinlerce kahve, lokanta ve otel çıraklık yasasından istifade edemiyor. Bu durumu düzeltecek yasa parlamentoda bekliyor.

Büyükşehirlerdeki yanlış trafik düzenlemeleri nedeniyle kamyon işletmecilerimizin açlığa mahkum edilmesi önlenmeli, şehirlerarası kamyon taşımacılığına düzen getirilmelidir.

Servis araçları okul idarelerince okulların ihtiyaçlarını karşılayacak gelir kaynağı olarak görülmekte. Bu durum yetkili esnaf teşkilatları ve idareler tarafından çözüme kavuşturulmalı.

Belediyeler, yetkilerini aşarak ve suistimal ederek minibüs, otobüs ve fırın işletmeciliği gibi esnafın işlerini yapmaktadır. Vatandaşın parasıyla iş yaparak esnafı kötü göstermek hakkına sahip değillerdir.

Açıldıkları yerlerde 54 dalda esnaf ve sanatkarları yok eden süpermarketler Avrupa ülkelerinde olduğu gibi şehir dışına taşınmalıdır.

Son kararlarla esnaf devreden çıkarıldı ve koopretaiflerimiz Bağ-Kur'un tahsildarı haline getirildi. Bu durum düzeltilmeli, Bağ-Kur emeklilerinden kesilen yüzde 10'lik destek primi uygulaması kaldırılmalı.

Gelir vergisi sadece gelirden alınmalı, adaletli bir vergi sistemi oluşturulmalı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da uygulanan KDV ve gelir vergisi oranları indirilmeli. 850 esnaf ve sanatkarı kapsayan ve 2002 yılında sona erecek götürü vergi sistemi en az 3 yıl daha uzatılmalı.


8 Kasım 2002
Cuma
 
YILMAZ YILDIZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED