T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Bu oyuna aşığım

Her iki takımın da denk bir oyun ortaya koyacağını düşünmüştüm maç başlamadan önce. Çin'in sıkı bir takım olduğu ve bizimkilerin hazır olmadığı inancındaydım. Oysa Türkiye tam bir takım gibi çıktı sahaya. Çok çalışmış, kendinden emin, kendine güvenen... Maç başlamadan ayaküstü sohbet ettiğim Aydın hoca, "kazanmak çok da önemli değil, önemi olan oyundan iyi bir ders çıkarabilmek" diyordu.

Maçın ilk yarısı hızlı hücum ve ofansifte minimum hata ile geçildi. Çin takımı da son derece amatör bir oyun çıkarınca, sonuç aleyhimize oldu: 41-28.. Üçüncü periyodla beraber, milli takım oyundan kopup bireysellik ön plana çıkınca, buna bir de Çin'in üst üste sayılar bulması da eklenince, bir de baktık maç gitti gidiyor.

Üç faullü ve bol skorlu İbo'yu ve kendini hiç de kasmadan oynayan Hedo'yu oyuna alan hoca, tekrar dizginleri eline aldı. Kondisyon idmanlarını yeni bitiren ve maç eksiğini bu turnuva ile biraz olsun çözümlemeye çalışan oniki dev adamın tek eksiği, Abdi İpekçi'ye ilgi gösterilmemesiydi. Bir çoğu NBA'de oynayan basketbolcuları ABD öncesi çıplak gözle izlemek, gerçekten ayrıcalık...


1 Ağustos 2002
Perşembe
 
ELİF AKTUĞ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED