Beşiktaş taraftarı futbolcularla dargınlığını sürdürüyor. Kupayı, ligi ve hatta lig üçüncülüğünü büyük ölçüde kaptıran Beşiktaşlı futbolcular İstanbulspor galibiyetiyle taraftarıyla barışamadı.

Dünkü maçın en hareketli kesimi mutlaka tribünlerdi. Ancak gelin görün ki bu tribünler her tezahüratta futbolcuları ağır şekilde yerdi ve eleştirdi. Ve sonunda şöyle bir ses yükseldi. "En büyük taraftar, şampiyon taraftar".

İstanbulspor maçına gelince. Benzetmemiz yanlış olmazsa dolaptan defalarca çıkmış, defalarca satılmış tadı tuzu kalmamış bir yemek gibi. İlk dakikada gelen gol beyinlerde acaba çok çok farklı bir galibiyet mi geliyor? sorusunu üretti. Ancak Beşiktaş'ın buna ne hali ne de mecali vardı. Kaçan penaltıyı tribünler attırmadı. Yıllardır futbol sahalarında dirsek çürütüyoruz. Taraftarın penaltı atan futbolcuyu yuhalamasını ilk defa gördük.

Beşiktaş Yönetim Kurulu'nun hafta içinde yaptığı, "Herkes satılık" açıklaması belli ki negatif etki yapmış. Herkesin satılık olduğu Beşiktaş'ta, futbolcular göre oynadı dersek yalan olmaz. Biz şimdi göze batanları aradan çekip sıyıralım.

Karhan iyiydi ve gayretliydi. Sağ kanattan defansla birlikte ofansa da katıldı ve çok işe yaradı. Ali Eren hatasız oynadı. Nouma'yı bir kere golde gördük. Takımın orta alandan ileri uca topu götürmesi, gol pozisyonları bulması beklenenden bayağı aşağı oldu. Orta alanda kaptan Tayfur, gole yakın değil 'aman bir tatsızlık olmasın' diye rakibini kovaladı.

Beşiktaş gibi, İstanbulspor'un da maçtan öylesine beklediği pek fazla bir şey yoktu. Heyecansız, hareketsiz, temaşa zevki son derece düşük bir maç. Artık bundan sonra böyle maçlara alışmalıyız.

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu