|
|
HER GÜN ANNELERİN
"Anam ben yürürdüm anam bakar gülerdi/Huysuzluk edersem kalkar döverdi/Hemen kucaklayıp okşar severdi/Çirkin huylarımı soyuttu anam/Çocuğudum anam bana ders verdi/Okumamı çalışmamı ön gördü/Milletine bağlı ol da dur derdi... Tükenmez borcum var anama benim/Onun varlığından oldu bedenim/Kimi köylü kızı kimisi hanım/Ta ezel tarihte kayıtlı anam"...Toprağın ve doğanın ozanı Aşık Veysel'in mısralarında özetlenen anne sevgisi, bugün en derin anlamını buluyor. Sadece bir tek günü değil, bütün günleri adadığımız annelerimiz, dört gözle kendileri için hazırladığımız armağanları, sevgimizi bekliyor. Yeryüzünün sevgiyi en çok hak eden varlıkları olan annelerin gününün tarihçesi, aslında sanılandan çok daha eski. Antik Yunan'da kutlanan "Bahar Bayramı" ile girdi hayatımıza "Anneler Günü"...Yunanlıların yeryüzünün annesi olarak tanımladıkları Rhea'ya adadıkları bayram, dünyanın ilk "Anneler Günü" kutlamasına sahne oldu. Sonraları 1600'lü yıllarda İngilizler, 40 gün süren Paskalya Yortusu'nun dördüncü Pazar gününü "Anneler Günü" olarak adlandırdılar. İngiltere'deki tüm anneler, bu özel günle taçlandırıldı.
İLK KEZ ABD'DE KUTLANDI"Anneler Günü", ABD'de ilk kez 1872 yılında kutlandı. Şair Julia Ward Howe, Paskalya Yortusu'nun dördüncü pazar gününe rastlayan tarihin kendi şehrinde "Anneler Günü" olarak kutlanacağını açıkladı. Ama asıl kutlamalar, Grafton'lı Anna Jarvis adındaki genç kız sayesinde başladı. Jarvis, annesinin ölüm yıldönümünün, Mayıs ayının ikinci pazar gününün tüm eyalette "Anneler Günü" olarak kutlanmasını istedi. Sonra da bu günü resmileştirebilmek için büyük çaba sarfetti. Politikacılardan ve işadamlarından kendisine yardımcı olmalarını istedi. 1911'de hükümet, Jarvis'in sesine kulak verdi ve her yıl Mayıs ayının ikinci pazar günü, ABD'nin tüm eyaletlerinde "Anneler Günü" olarak kutlanır oldu. Aradan geçen zamanla birlikte tüm ülkeler de bu günü "Anneler Günü" olarak kabul etti.
ANNEMİN SEVGİSİ BENİ İZLEYECEKYaşamda bizi belki de karşılıksız seven tek varlık olan anneler için, eski bir İngiliz şarkısı bakın ne diyor: "En yüksek dağa tırmandığımda... Biliyorum kimin sevgisi beni adım adım izleyecek. Düştüğümde bana elini uzatacak ve tatlı masallar anlatacak. Ya da bir öpücüğüyle her şeyi iyileştirecek. İşte o benim annemdir, annem." Doğduğumuz günden bu yana yaşamını bizlere adayan annelerimiz... En başarılı anınızda ya da çok üzüntülüyken, dünyanız yıkıldı zannettiğizde, bir an için gözlerinizi kapatın ve onu düşünün, hiç unutmayın ki o anda yakınınızdaki hiç kimse değil, sanki sizin mutluluğunuz onunkiymiş, üzüntünüz onun başına gelmiş gibi üzülen tek varlık annenizdir, başkası değil...
ANNENİZ HAYATTAYSA ONU SEVİNDİRİN
Siz de bugün, isterseniz sayısız seçenekler sunulan Anneler Günü hediyelerinden birini seçin, isterseniz gazete köşelerinden ilanla ya da internet sitelerinin hazırladığı "e-kartlarla" o en sevdiğiniz varlığa seslenin ya da en iyisi bir demet çiçekle onun sizden beklediği tek şeyi verin, sevginizi...Çünkü eğer anneniz hala hayattaysa şanslısınız, onu unutmayın ve sevindirin. Bu mutluluğu hiç yaşayamayan şair Cemal Süreyya'nın sevgilide annesini arayışını anlattığı mısralarını hatırlayarak; "Tahta heykeller arasında/Denizin yavrusu kocaman/Kan görüyorum, taş görüyorum/Bütün heykeller arasında/Karabasan ılık acemi/Uykusuzluğun sütlü inciri/Kovanlara sızmıyor/Annem çok küçükken öldü/Beni öp, sonra doğur beni"...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |