Maddi hasarlı trafik kazalarında sigorta şirketlerinin polis tutanağını zorunlu sayması, hem polisin iş yükünü artırması, hem de olay yerine gelinceye kadar oluşan trafik yoğunluğu nedeniyle eleştiriliyor. Trafikten Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Yaşar Ağdere, maddi hasarlı trafik kazalarında, tarafların anlaşması halinde kaza tespit tutanağı düzenletmek için trafik polisinin kaza yerine çağrılmamasını ve tarafların sigortalarından zararlarını beyan ederek almalarını önerdi. Ağdere, Karayolları Trafik Kanunu'nda bu hususun düzenlenmiş olmasına karşın sigorta şirketlerinin beyanları dikkate almayarak, ısrarla trafik polisince düzenlenmiş kaza tespit tutanağı ve alkol raporu istediğini hatırlattı. İstanbul'da her gün 447 maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini belirten Ağdere, şunları söyledi: "Bu da her ekibin ortalama 3 maddi hasarlı trafik kazasına bakması demektir. Bir kazayla ilgili trafik ekibinin kaza yerine gidişi, kazayla ilgili notlar alması, kaza tespit tutanağı düzenlemesi ve tekrar görev yerine dönmesi ortalama bir saatini almaktadır. Yani ekiplerimizin tümü günde 3 saatlik mesaisini sigorta şirketlerine hizmet için ayırmaktadır. Ayrıca bu durum trafiğin sıkışmasına, insanların iş ve zaman kaybına, trafik polisinin asli hizmetleri için ayıracağı mesaisinin de azalmasına neden olmaktadır. Bunun için sigorta şirketleri maddi hasarlı kazalarda vatandaşların beyanlarını kabul etmeli veya kendi kuracakları bir sistemle bu kazaları incelemelidirler." İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Rafet Bozdoğan da, bir kaza sonrasında polisin olay yerine ulaşarak rapor tutmasının maksimum 15-20 dakika olduğunu belirterek, "İstanbul'da öyle arterlerimiz var ki, bir kaza olduğunda şeridin bir tanesi 5 dakika ihlal edilse, 5 kilometre araç kuyruğu oluşuyor. Gelişmiş ülkelerde ölümcül ve yaralanmalı bir kaza değilse, maddi hasarlı trafik kazalarına polisin gelmesine gerek yok" dedi.

« Geri Dön