T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

R Ö P O R T A J

İşadamı yalaka oldu

İş dünyasının hükümete desteği kimseyi yanıltmasın. İşadamları zayıf olduğu için hükümetin yalakalığını yapıyor. Ayakta kalabilmek için.

İşler normal gibi giderken bir sabah fakir kalkmak bizim kaderimiz mi?

Bugünkü ekonomik kriz halkımızın düşündüğü ya da medyamızın söylediği gibi basit bir kriz değil. Medya yine yalakalığa başladı. Yüzde 200 faizle Hazine ihalesini bile büyük bir başarı olarak gösteriyorlar. Bu kepazeliği başarı olarak gösteriyorlar. Ekonomik krizin başlangıcı aslında cumhuriyetin kuruluşuna gider. "1930'larda hiç özel sektör yoktu, yatırımları devlet yaptı" iddiası da büyük bir yalandır. Çünkü, devletin ilk müesseseleri özel sektörden gasp ettikleridir. Bu kafa Ankara'da girişimci ve para düşmanı kafadır.

Kendisinin de içinde boğulduğu krizi Ankara mı üretiyor?

Öyle ama, krizde asıl boğulan iş dünyası. Hükümet sosyal sigortalar prim tavanını yükseltti. Enflasyona uygun mu artırdın? Yok, yüzde 68 artırıyor. Bugün en tanınmış, en itibarlı firmalar dahil işletmelerin çoğu, kriz devam ederse yaprak gibi dökülecekler. Mudurnu'ya bakın... Beyaz ete talebin en üst düzeyde olduğu sırada bir tavukçuluk firmasının batması, civcivlere yem bulamaması tamamen geri zekalılıktır. Krizi anlatacak bundan iyi örnek yok.

Doların değeri 950 bin liradır

Bir de her an finansal kriz yaşanabilir endişesi ortaya çıktı...

Hayır, hayır... Bu krizlerin hiçbirisi sürpriz değildir. Çiller'in 1994'teki krizi de öyleydi. Her şeyin bir fiyatı vardır. Bugün doların fiyatı 950 bin lira civarıdır.

Peki, Türkiye krizden nasıl kurtulur?

Ülkede parayı, güvenli, rahat, saygın hale getireceksin, girişimcinin de önünü açacaksın. Ankara'da maaşlı memur hastalığı var. Allem eder kallem ederler işadamına düşmanlık ederler.

Bana kalırsa işadamlarının saygınlıkları yerinde. Baksanıza hepsi başbakanlarla, bakanlarla kol kola. Bütün ekonomik programlara destekte en önde onlar...

Hükümete destek kimseyi yanıltmasın. İş adamları zayıf olduğu için hükümetin yalakalığını yapıyorlar. Böyle Ankara kafalıların egemen olduğu ortamda da kendini emniyete almak için onlara yalakalık yapmaya başlar. Bütün başarılı işadamları devletle iyi geçinerek başarılı olmuşlardır. Vehbi Koç da bu yolu izlemiştir.

Piyasa bundan etkilenir mi?

Yok canım ne olacak. TÜSİAD, üyelerinin menfaatlerini korumak için kurulmuş. Devletin zorba ve baskıcı olmasından dolayı fikirlerini söyleyemiyor. Hepsi Amerika görmüş, Avrupa görmüş... Zeki adamlar. Ama hesabını yapıyor, karşı çıkmayı menfaatine uygun görmüyor.

Partiniz iktidara gelinceye kadar Sayın Derviş'e ne tavsiye edersiniz?

Biz yapıcı tavsiyelerde bulunuyoruz. Mesela, hiçbir zaman "Hükümet istifa etsin" demedim. Cumhurbaşkanı'nın elinde hükümeti istediğine verme yetkisi olsa, "görevi bana ver" diyeceğim ama böyle bir yetkisi yok. Kemal Derviş de bir makyaj... Cottarelli'nin devamı. Devlet bankalarının görev zararlarını bilmeyen mi var?

Madem para lazım, herhalde bu iş için Derviş'ten iyisi de zor bulunurdu?

Derviş'in getirilmesi bu açıdan yanlış değil. Batı'daki finans kurumlarına karşı itimat telkin ediyor. Ama, onun kafası da memur kafasıdır...

Size de kafa beğendirmek zor...

Türkiye IMF ile bir program imzaladı ve uyguladı. Kemal Derviş o zaman neredeydi? Bu program yanlıştır diye bir demeç mi verdi, makale mi yazdı. İşin nereye gideceği belliydi, belli.

Vaadettiği parayı getirebilir mi?

Getiremeyeceği anlaşılıyor. IMF sadece eski 6,5 milyar dolardan söz ediyor. Oysa Türkiye'nin 25 milyar dolara daha ihtiyacı var. Benim başından beri tavsiyem Ecevit'in Bahçeli ve Yılmaz'ı alarak Bush'u ziyaret etmesi. Amerikan Hazinesi'nden para değil kefalet isteyecekler. 10 yıl vadeli dolar bazında yüzde 5 faizli Merkez Bankası bonolarına kefil olacak Amerika. Biz de bonomuzu Amerikan Hazinesi fiyatıyla satacağız.

Tam Amerika eyaleti olalım diyorsunuz...

Yok efendim... Amerika'nın güdümünde olsak keşke. Türkiye, kalkınmış, müreffeh, hür bir ülke olurdu. Amerika her zaman Türkiye'nin dostu olmuştur. Bize komplo falan da kurmazlar.

Bu arada, işler iyice yoldan çıkarsa bir teknokrat hükümeti kurulabilir mi?

Yok canım... Türkiye'yi zaten teknokratlar yönetiyor. Siz o bakanların bir şey yaptığını mı zannediyorsunuz. Herşeyi bürokrat, teknokrat hazırlayıp getiriyor bakan okuyor.


 
Rantiyeye küfretmeyelim, onlar bize lazım!
Rantiye kimdir? Nasıl yaşarlar? Gece ortada gezip, gündüz uyurlar mı?
Türkiye'nin bir zavallılığı da bu. Herkes rantiye düşmanlığı yapıyor. Yok rantiye yüksek faize koşuyor olmayınca kaçıyor...
Öyle değil mi?
Öyle, öyle.. Peki bunla mücadelenin yolu bu mudur? Senin adama ihtiyacın var ama bir yandan da o adama küfrediyorsun. Böyle yapmakla maliyeti artırırsın.
Anladık ama bir grup, hem bu krizi besliyor hem de zamanı gelince devlet kesesinden rantı topluyorsa bu olur mu?
Hayır hiç alakası yok. Madem böyle bir grup var aynı grup 15 ay önce neredeydi. Yüzde 32 faizle devlet tahvili alan bu rantiye o zaman istikrar programını niye sabote edemedi? Hepsi kazıklandı. Bu adam villa almamış, gezip tozmamış sana borç vermiş. Bu adama bir de küfür mü edeceksin? Yapılması gereken, rantiye sayısını artırmaktır. Yoksa faizler düşmez. Türkiye'de enflasyon lobisi diye bir şey de yoktur. Enflasyonu devlet yapar. Bu kadar borç nasıl tasfiye edilecek?
Hepsi iki yılda tasfiye edilir. Bu borç bizim ekonomi için fazla büyük de değildir. Biz gelince hiç devlet borcu olmayacak. Niye olmayacak? Yatırımları ben yapmayacağım ki. Özel sektör yapsın, çalıştırsın. Şu Sabiha Gökçen Havaalanı'nı kim yaptı, hesap versin. Ne zaman halk devletin temel atmasını çürük yumurta ve domatesle protesto eder o zaman adam oluruz.
26 Mart 2001
Pazartesi
 

 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED