T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Annenin hesabı

Büyük bir alışveriş mağazasında yaşlı bir kadın, genç bir erkeğe gözlerini dikmiş, onun tüm hareketlerini izliyordu.

Genç erkek durumun ayırdına vardı ama, yaşının yetmişin üzerinde olduğu ilk bakışta anlaşılan bir kadının bu bakışlarından rahatsızlık duymadı.

Genç adam alışverişini tamamladıktan sonra tam kasa önündeki kuyruğa geldiğinde, yaşlı kadının kendisine yaklaştığını gördü.

"Size dikkatle baktığım ve gözlerimi sizden uzun süre ayıramadığım için sizi rahatsız ettiğimi biliyorum, özür dilerim" dedi. "Fakat oğluma o kadar çok benziyorsunuz ki... Kendisi yıllar önce California'ya yerleşti ve beni bir daha da aramadı..."

Genç adam, kasa kuyruğunda önüne geçen kadını teselli etmek istedi:

"Çok üzüldüm, bayan" dedi. "Keşke sizin bu üzüntünüzü hafifletebilecek birşey yapabilseydim..."

Yaşlı kadın ondan bir istekte bulundu:

"İşim bitip, buradan çıkarken sana 'Allahaısmarladık' dediğimde bana lütfen 'Güle güle sevgili anneciğim' diyerek el sallar mısın?" dedi.

"Senin bu hareketin ve sözün, inan, içimi rahatlatacaktır..."

Genç adam bunu memnunlukla yapacağını söyledi. Biraz sonra yaşlı kadın, kasadaki işlemini tamamladıktan sonra ayrılırken arkasına döndü, "Allahaısrmarladık, oğlum" dedi. Genç adam da ona verdiği sözü tuttu ve o giderken arkasından el sallayarak, "Güle güle sevgili anneciğim" dedi. Sonra da alışveriş sepetindekileri kasa önüne koydu ve ödemesini yapmaya hazırlandı.

"Borcunuz tam 127 dolar 35 cent" dedi kasa görevlisi. Ve genç adamın, satın aldıklarını gösterip, kasa görevlisine öfkeyle itiraz etmesi üzerine ise, bu yüklü hesabın açıklamasını da yaptı:

"Sizin satın aldıklarınız yalnızca 16 dolar 15 cent tutuyor" dedi.

"Kalanı, annenizin aldıklarının bedelidir. Sizi gösterip, 'Hesabımı oğlum ödeyecek' demiş ve sonra da size veda etmişti..."

Utanmadan okumalı

Bozukluklar ne işe yarar diye sormuştuk ya... Yurt dışından ses geldi.

"Bükreşli" rumuzuyla 32 yaşındaki bir vatandaşımızın gönderdiği bu mesajı okuyunca, o 'birisi' olmayı üstlenmemiz gerektiğini düşündük.

Ve bu mesajı utanmadan okuyabileceklerden uzak durmak gerektiğini.

Bükreş'te çok büyük bir pazar var. Ülkenin her yerinden gelip toptan alışveriş yapılan bir yer burası. Giriş paralı. Jeton alıp turnikeden geçiliyor.

"Eee, ne var bunda?" diyebilirsiniz.

Turnikelerde daha önce jeton kullanılıyordu. Şimdi ise bizim demir 25.000 TL'likler ile çalışıyor. Çok şaşırdım tabii. Yetkiliye sebebini sordum.

"Jeton basmak pahalı. Ben de araştırdım ve en ucuz şey olarak Türk parası buldum" dedi.

Bu durumu birisi, çok sayın devlet büyüklerimize iletir umarım.

"Biz Amerika'yı kontrol ediyoruz"

İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un İsrail Parlamentosu Knesset'te 3 Ekim 2001'de Şimon Perez'e söyledikleri:

"Yaptığımız herhangi birşeye karşılık her zaman Amerika bunu yapacak, şunu yapacak diyorsun...

Sana açıkça bir şey söyleyeyim:

İsrail üzerindeki Amerikan baskısı hakkında endişelenme.

Biz, Yahudi halkı, Amerika'yı kontrol ediyoruz ve Amerikalılar da bunu biliyor."

Şaron'un bu sözü üzerine, Murat Kayacan dostumuz soruyor:

Ortadoğu'yu kan gölüne çevirenler acaba Filistinliler mi?

Eleyse

Erzurumlu bir kadın telaşla koşarak belediye otobüsünü durdurmaya uğraşıyor. Halk ıslıklıyor.

Şoför acı bir frenle duruyor. Kadın:

- Gardaş bu otubus Ilıce'ye gidir mi?

Şoförün canı burnunda, araba dolu, zor durmuş, kızgınlıkla

"Hayır bacı, getmez"

Kadın:

- Haydaaa... Eleyse niye durdun?

PARANIN NE ÖNEMİ VAR? KREDİ KARTIN OLDUKTAN SONRA!


25 Aralık 2001
Salı
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED