Hürriyet Grubuna bağlı Tempo dergisinde "Adım adım Mali 28 Şubat" başlıklı yazıda Etibank ve Dinç Bilgin hakkında 40 kadar soru sorularak cevaplandırıldı. Dergide yer alan habere göre Etibank'taki zararın 438 milyon dolar olduğu, Sabah grubunun tüm risklerinin 700 milyon doları bulduğu tahmin ediliyor. Bankanın zararının kayda geçmeyen kredi ilişkileri, teminat mektupları ya da New York Offshore gibi bağlantılı kuruluşların yükümlülüklerindeki açıklarla daha da büyüyebileceği belirtiliyor. Haberde Etibank'ın Bilgin Grubu'na bağlı şirketlerle son derece karmaşık kredi ilişkileri bir bir masaya yatırıldı.

ATV ipoteği birinci, Etibank'ın 22. sırada

Etibank'tan yasal limitler aşılarak Sabah grubuna dağıtılan kredilerin usülsüz olarak verildiği kaydedilirken, Etibank ile paravan şirketler arasında 'back to back' olarak adlandırılan kredi ilişkilerine de dikkat çekiliyor. Haberde Grup şirketleriyle Etibank arasındaki ilişkilerin son derece karmaşık, içiçe geçmiş onlarca hissedardan ve tüzel kişilikten oluştuğu belirtildi. Sözkonusu karmaşıklığın kullanılan büyük çaptaki kredilerin yasal sorumluluğunu dağıtmak amacına yönelik olduğu kaydediliyor. Buna göre Etibank AŞ, Medya Holding , Sabah Yayıncılık ve Sabah Pazarlama dolaylı ya da doğrudan biçimde sahibi olduğu Medya Plaza için grup şirketlerince kullandırılan kredilerden dolayı çok sayıda ipotek yer alıyor. Bu gayrimenkulde Etibank'in sahip olduğu ipotek 22'nci sırada yer alırken, 1'nci sırada ATV Haber Ajansı AŞ var. ATV Haber Ajansı'nın ortakları arasında Ali Kırca'nın yanı sıra Önay Şevket Bilgin, M. Fatih Ediboğlu da var. Dikkat çekici bu ipoteklerin çözülmesi halinde 22. sırada yer alan Etibank, ATV AŞ'den başlayarak diğer alacaklıların alacaklarını tahsil etmesinden sonra, eğer geride bir şey kalırsa alacağını tahsil edebilecek. Bu durumda Etibank'ın eli boş kalacak.

Dinç Bilgin'in nakit 500 milyon doları masaya koymadıkça yapabileceği pek bir şey olmadığı belirtilirken, Bankacılık Üst Kurulu'nun borçları erteleme ya da belirli bir ödeme planına bağlama şansının bulunmadığı kaydediliyor. Hatta TMSF'nin soruşturmasının, eğer mal kaçırdıkları tespit edirse başka ortaklara da yayılması mümkün görülüyor. Etibank'da usülsüz olarak kullanılan kredilerin büyük bir bölümünün kamu bankalarının yurt dışı temsilcilikleri tarafından verilen harici teminat mektupları ile yabancı bankalardan alınan krediler olabileceği belirtiliyor. Bu durumda temanat mektubu veren kamu bankası zararı karşılamak zorunda kalıyor. Emlakbank Vakıfbank ve Halkbank tarafından Dinç Bilgin'in grup şirketlerine dolaylı yollardan sağladığı kredilerin 250 milyon doların üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Emlakbank'ın 200 milyon dolarının da yine grup şirketlerinde olduğu belirtiliyor.

Murakıp raporları görmezden gelindi

Murakıp raporlarında Etibank'daki usülsüzlüklerin iki yıl öncesinde tespit edildiği, ancak bu raporların siyasi etkilerle işleme konulmadığı ileri sürülüyor. Bilgin'in Etibanka' el konulacağını önceden bildiğine dair emarelerden söz ediliyor. Bu emareler arasında Etibank'ın satışında imzasi bulunan Devlet eski Bakanı Güneş Taner'in Etibank'a el konulmadan kısa bir süre önce Medya Holding Yönetim Kurulu'ndan ayrılması, Dinç Bilgin'in ise bankaya el konmadan kısa bir süre önce kişisel hisselerini ve Medya Holding'in sahibi olduğu Sabah Yayıncılık ve Sabah Pazarlama hisselerini ortaklığı bulunan Turgay Ciner'e satması gösterildi.

Hayali ihracaat kuşkusu

Etibank hakkında düzenlenen murakıp raporlarında usülsüz krediler dışında ihracatta kullanılan sahte döviz alım bodroları ile bazı hesapların kapatıldığı ve Katma Değer Vergisi iadesi alındığı şeklinde bulgulara rastlandığı ileri sürüldü. Gümrük Bakanlığı uzmanlarına göre, murakıplar tarafından saptanan hayali ihracaat bulgularının ivedilikle Gümrük Bakanlığı Müsteşarlığı'na intikal ettirilmesi gerekiyor. "Bu gibi hayali ihracaat işlemlerinde KDV Beyannamesi veriliyor. Vergi iadesi alınabilmesi için yurt dışından ihracat için döviz gelmesi gerekiyor, bunun için de sahte döviz satım belgesi düzenlenir. Bunun anlamı satış yapıldı, karşılığı döviz olarak geldi demektir. Gerçekte ise ihracat yoktur. Sahte belgelerle varmış gibi gösterilir" diyen uzmanlar, " Murakıplar hayali ihracata ilişkin bir bulgu tespit etmişlerse Gümrük Müsteşarlığı'na bildirirler" şeklinde konuştular.