Geleceğe güven

Uzun yıllar var ki yabancılar koşuyor, bizler de topluca onları izleyip alkış tutuyoruz. Bütün sporların anası sayılan atletizm ülkemizde ortadan kalkmak üzere iken Avrasya Maratonu ile yeniden gündeme geldi.

Bu türlü organizasyonlarla daha çok sayıda yarışmacıya sahip olacağımız ortadadır. Geçmiş dönemlerde Osman Coşgül, Ekrem Koçak, Cahit Önel, Aycan Önel ve Gül Çıray gibi atletlerin yarışmalarını takip etmek amacıyla statlara binlerce seyirci dolardı. Şikago Maratonu'nda adını duyuran Şevki Koru, Boston Maratonu'nda ikinci, Atina Maratonu'nda ise birinci olan Veli Ballı'nın adlarını Türkiyemizde duymayan yoktu.

Meksiko City Olimpiyadları'nda dördüncülük elde eden İsmail Akçay, bu büyük yarışmacının yanında Hüseyin Aktaş ve Mehmet Terzi, devirlerini doldurduktan sonra yerlerine yetişen olmadı.

Artık varsa-yoksa futbol. Spor bir milletin sağlık sorunlarını önemli ölçüde çözer ve yarışmalarda ulaşılan zaferler, fertlerin karamsarlıktan arınarak kendilerine olan güvenlerini güçlendirir. Bunu göz önünde bulundurarak her zaman daha çok sayıda sporcunun yetişmesi için gayret göstermeliyiz. Ekonomik açıdan dünyada ileri ülkelerde halkın spora olan ihtiyaçlarını Milli Olimpiyad Komiteleri ile Anakent ve yerel belediyeler karşılar.

22. Avrasya Maratonu'nu izlerken bunları düşünmeden edemedim. Tayyip Erdoğan'ın büyük bir ileri görüşlülükle planlayıp temelini attığı Avrasya Maratonu'nun bugünkü hale gelmesinde değerli meslekdaşım Mehmet Atalay'ın da çok önemli payı vardır. Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ve ekibi de Avrasya Maratonu'nun önemini kavramış kişiler. 2 bin yılının ilk Avrasya Maratonu'nda ilk üç dereceye girebilen atletimiz olmadı.

Fakat bu koşuya verilen önem, meydana getirilen atmosfer ilerde tıpkı geçmişte olduğu gibi yeni Şevki Koru, İsmail Akçay, Mehmet Terzi, Hüseyin Aktaş ve Veli Ballı'ların yetişeceğinin bir işaretidir. Her zaman yabancılar koşacak bizler de onları seyredecek değiliz. Sponsorluk Yasası çıktığı andan itibaren rüyalarımız gerçek olacaktır.

Çünki, bizler, Maraton'un yabancısı değiliz. Türkiyemizin yetiştirdiği değerler bunun kanıtıdır. Bütün sporların anası sayılan atletizmde rekortmen yarışmacılara olan hasretin giderilmesinde böylesine dünya çapında organizasyonların elbette payı olacaktır.

Başlatan ve idame ettirenleri kutlamak görevimiz.