Almanya’dan Türkiye’ye bayram tatili için gelen 65 yaşındaki 3 çocuk babası Yusuf Çelik, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanının ‘meydanlara inin’ çağrısı üzerine abdestini alarak evden çıktı. Kızılay Meydanı’na giden Çelik, aceleyle çıkarken hiç yanından ayırmadığı cüzdan ve telefonunu evde bıraktı. Darbecilerle tankın üzerinde kahramanca mücadele eden Yusuf Çelik, yaralandıktan sonra hastaneye kaldırıldı. Ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Telefonla ulaşamadığı eşini sabaha kadar bekleyen Şehit Çelik’in eşi Ayşe Çelik, son çare olarak hastaneleri ve polis merkezlerini dolaştı. Eşinin cenazesini bulduklarında vücudunda kurşun izleri ve başında darp izleri olduğunu dile getiren Ayşe Çelik, yanında kimliği olmadığı için cenazeyi çok zor bulduklarını belirtti.
“Böyle bir babanın evladı olmaktan gurur duyuyorum”
Babasının son görüntüsünü Yenikapı'daki Demokrasi ve Şehitler Mitingi'nden sonra televizyonda yayınlanan "15 Temmuz Marşı" klibinde gördüklerini ve çok duygulandıklarını ifade eden şehidin oğlu Bülent Çelik ise şunları kaydetti: "Ailemle televizyonda Yenikapı'daki mitingi izliyorduk. Ardından 15 Temmuz Marşı yayınlandı. Klibi izlerken eşim bir anda 'babam bu' diye seslendi. Hemen internetten klibi buldum. Gerçekten eşimin dediği kişi rahmetli babamdı. Sonrasında bu görüntünün daha uzun ve orijinal halini arayıp bulduk. Babam görüntüde, tankın üstündeydi. Darbeci bir askeri tanktan çıkarmaya çalışıyordu. Görüntüleri izlediğimde gözyaşlarımı tutamadım. Babam davası uğruna şehit düştü. Böyle bir babanın evladı olmaktan gurur duyuyorum."
Şehit Yusuf Çelik’in ismi, Aksaray’da bir anaokuluna verildi.