Mahir Ayabak, babasından haber aldığı darbe girişimine karşı vatanı savunmak için Atatürk Havalimanı’na gitti. Ayabak, 17 yaşında şehadete kavuşarak 15 Temmuz şanlı zaferinin en küçük şehitlerinden biri oldu.
Şehit Mahir Ayabak, 15 Temmuz gecesi garsonluk yaptığı pastanede saat 23.30’a kadar çalıştı. Darbe girişimini haber alan babası oğlunu aradı ve ”çıkarsan dikkat et” dedi. Tüm cesaretini toplayarak darbe girişimine karşı gelmek için yola çıkan Ayabak, Atatürk Havalimanı’na doğru harekete geçti. Arkadaşları ile buluşup kalkışma için ayaklanan halkın toplandığı havalimanı pistine girdi. Darbeci askerlere karşı savunmaya geçen Ayabak ve diğer siviller, 3 kez FETÖ’cüler tarafından tarandı. Babası saat 02.30’daki ilk saldırıdan sonra onunla telefonda konuştu. Ancak içi rahat etmeyen baba Zahir Ayabak, Antalya’dan oğlunun yanına gitmek için yola çıktı. Mücadeleye havalimanında devam eden ve ikinci ateşli saldırıda da yara almayan Mahir Ayabak, üçüncü saldırıda vuruldu ve ayağa kalkamadı. 17 yaşındaki Mahir, son nefesini şehadet parmağını kaldırıp şehadet getirerek verdi. Mahir Ayabak, Atatürk Havalimanı’nda ilk şehit düşenler arasındaydı.
Cenazeden meydanlara
Ayabak Ailesi oğullarının şehadet haberini aldıklarında hainlerin darbe girişimi henüz bitmemişti. Cenazeyi teslim alan aile, şehit Mahir’i Edirnekapı Şehitliği’ne defnettikleri gece Taksim Meydanı’na çıkıp demokrasi nöbeti tuttu.
Şehit Mahir Ayabak, 1999 yılında İstanbul Bahçelievler’de doğdu. Lise eğitimini yarıda bırakan Ayabak, önce babasının yanında ardından bir pastanede garson olarak çalıştı. Bir dönem turizm sektöründe çalıştığı sürede Rusça ve Almanca öğrendi. Takı tasarımları yaparak modelistlik hayali kuran Ayabak, iyi bir tüccar olmayı hedefliyordu.
“Benim oğlum ölmeseydi başkasının oğlu ölecekti”
"Ben gencim, siz yaşlısınız. En önde gideceğim ben" deyip koşar adımlarla gittiği havalimanında şehit düşen Ayabak için annesi Muhteber Ayabak, "Benim oğlum o gece evine uğramadan işten çıkıp Şirinevler'den havalimanına cihada gitti. Ülkesi, vatanı için koşarak gitti. Ben oğlumun katilinin idam edilmesini istiyorum. Adalet yerini bulsun. O hain acaba bir baba mı? Onun evladı yok mu? Ben oğlumla her zaman gurur duyacağım. Ama onların anası onlardan hep utanacak. Vatan için gerekirse diğer çocuğumu da yollarım. Benim oğlum ölmeseydi başkasının oğlu ölecekti" açıklamasında bulundu.
Şehit Mahir Ayabak’ın ismi, Bitlis’te ve İstanbul Bahçelievler’de bir imam hatip ortaokuluna verildi.