15 Temmuz destanının en küçük şehidi Halil İbrahim Yıldırım, henüz 15 yaşındaydı. Halka ölüm kusan FETÖ’cü hainler, Bayrampaşa Emniyet Müdürlüğü önünde direnen Halil İbrahim’in minik bedenini de hedef aldı.
Şehit Halil İbrahim Yıldırım, Bayrampaşa’da bir oto galeride çalışıyordu. 15 Temmuz günü iş çıkışı babasıyla buluşup eve dönmüştü, televizyonda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı duyunca babasına dışarı çıkmak için ısrar etti.
Ailesi organlarını bağışladı
Halil İbrahim, saat 01.00’de babası Bahattin Yıldırım ile Bayrampaşa Emniyet Müdürlüğü önündeki kalabalığa doğru ilerledi. Heyecanlı adımlarla yürüyen Halil İbrahim, bir anda yere düştü. Oğlunu yerden kaldırmaya çalışan baba Yıldırım, başındaki kanı görünce oğlunun vurulduğunu anladı.
Oğlunu hastaneye götüren Yıldırım’a ilk olarak kurşunun başını sıyırdığını söylemişti. Ancak kurşunun Şehit Halil İbrahim’in başına isabet ettiği anlaşıldı. Halil İbrahim Yıldırım, otopsi işlemlerinin ardından Bayrampaşa Muradiye Camisi'nde kılınan cenaze namazı sonrası Edirnekapı Şehitliğinde toprağa verildi.
Cenaze töreninde bir açıklamada bulunan şehidin dayısı Dayı Adem Cuda, “Yeğenim vatan uğruna şehit oldu. Vatan sağ olsun. Ailesi olarak organlarını bağışladık. Belki başka insanlar onun organları ile hayat bulur” diye konuştu.
Evin küçük erkeği
Yıldırım ailesi Şanlıurfa’dan gelerek İstanbul’a yerleşmişti. Halil İbrahim de 2001 yılında İstanbul’da doğdu. Hacı Süleyman İlköğretim Okulu’nda okudu. Bayrampaşa’ya taşındıktan sonra eğitimine burada devam etti.
5 çocuklu bir ailenin ferdi olan Halil İbrahim, büyük bir heyecan ve güzel hayallerle başladığı eğitim hayatını ortaokulda sonlandırmak ve hayat mücadelesinde babasına “evin erkeği” olarak omuz vermek zorunda kalmıştı.
“İleride başka ülkelere gidip gezecektik abimle”
Küçük şehidin kardeşi 13 yaşındaki Mustafa Yıldırım, abisinin ardından, "Ağabeyimle ortak bir hayalimiz vardı. İleride başka ülkelere gidip gezmek istiyorduk. Bunu yapanlar ağabeyimi öldürdü ve bu hayallerimizi de çaldılar. Ağabeyim milleti, vatanı için sokaklara çıktı. Darbecilerle savaştı. Ağabeyimle gurur duyuyorum." cümleleriyle acısını dile getirdi.
Demokrasi mücadelesinin en küçük ferdi, unutulmayacak bir destana adını yazdırdı. Şehidin adı Bayrampaşa’daki bir Anadolu imam hatip lisesine verildi.