Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz akşamı gerçekleştirdiği darbe girişiminde merkez üs olarak kullandığı Akıncı 4. Ana Jet Üssü, Yarbay Hakan Karakuş'un komutasında bulunuyordu. Karakuş, üste bulunan darbeci pilotlara bombalanacak alanların krokilerini verdi.
Darbe gecesi eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk ve diğer üst rütbeli darbecilerin de bulunduğu üsten kalkan F-16'lar Ankara'da bulunan birçok kamu kurumunu bombalarken, kentin üzerinde de alçak uçuş gerçekleştirdi.
Darbe girişimi akşamı derdest edilen Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Kuvvet Komutanları da darbeci askerler tarafından Karakuş'un komutanı olduğu üsse getirilerek rehin tutuldu.
15 Temmuz günü hareketli dakikaların yaşandığı üste uçaklara bomba ve yakıt yüklemede görevli personele "önemli bir harekat var" denilerek yüklü miktarda mühimmat doldurtuldu. İlerleyen saatlerde Hava Lojistik Komutanlığından gelen emirler üzerine herhangi bir harekatın olmadığı ortaya çıktı.Bunun üzerine, uçaklara mühimmat yüklemek istemeyen uçak bakım personeli silahla tehdit ve darp edildi. Askerlerden bazıları uçakların havalanmasına engel olmaya çalışırken bazıları ise yakıt doldurmayı kabul etmeyerek üsten kaçtı.
Başbakan Binali Yıldırım tarafından verilen “Dost ve Kaçırılmış Uçakların Düşürülme Yetkisi" sonrası darbe girişiminde bulunan uçaklara müdahale için, hava savunma yüklü uçaklar havalandı. Jetlerden gelen "Vururuz" tehdidi üzerine uçaklar üsse indirildi ve helikopterler dahil tüm uçuşlar engellendi.
Üssün başında darbenin lideri olarak görülen Karakuş,
"Bizim filonun eski komutanı olduğu için filoyu gezdirdim. Saat 14.00'te banka işlerimi halletmek için filodan çıktım. Babamın kredi borcunu yatırmak için bankaya gittim. 17.00'de lojmana geldim. Evde bulunduğum sırada Yüzbaşı Pilot Erhan Güner beni aradı. Ben Filo'ya 19.00'da geldiğimde harekât komutanını cepten aradım. Terörle mücadele harekâtı olacağını, kimsenin filodan ayrılmamasını ve dışarıdan pilot çağrılmasına gerek olmadığını söyledi. Ben bu sırada kursiyerlere terörle mücadele uçuşuyla ilgili konuşma yaptım. Albay Ahmet Özçetin beni arayarak, Yuva-4 misafirhanesine kursiyerleri yerleştirmemi, kuleye geçmemi söyledi ve uçuş kontrol amiri olarak görev yapacağımı söyledi.
Kuleye gittiğimde Yarbay Murat Doğan, Üsteğmen Mustafa Enez, Yarbay Nihat Altıntop ve ismini bilmediğim üç astsubay vardı. Kule ve harekât amiri Yarbay Nihat Altıntop'tur. 'Terörle mücadele uçuşu için yakıt yeter mi' diye sordum, bana 'Tanker uçak kalkacak' dedi. 21.30'da kuledeydim. 2 uçak üstten kalkış istedi, pilotların kim olduğunu bilmiyorum. Sonra tekrar iniş yaptılar, bir terslik olduğunu anladım, harekât amiri Ahmet Özçetin'e sordum. Onların görevlerini yaptığını, bizim karışmamamız gerektiğini söyledi. Daha sonra uçaklar ışıklarını yakmadan pistten kalkmaya başladı. İlk uçuşlar 21.30 civarında yapıldıktan sonra, kontrolsüz olarak uçaklar indi."
"Uçakların İncirlik'e ait olduğunu öğrendik"
Hakan Karakuş, Kule'den uyarı yapmalarına rağmen 12-13 uçağın belirli aralıklarla iniş yaptığını, gece saat 04.00'te bordo berelilerin geldiğini aktararak, şöyle konuştu:
"Kuleye beni ve Nihat Yarbay'ı sordular, kendileriyle gelmemizi istediler. Birlikte giderken uçuş emniyetini sağlamam üzerine beni orada bırakıp Nihat Yarbay'ı götürdüler. Üsteğmen Mustafa Enez ve üç astsubay kulede bekledik. Sabah 05.00'te bir uçak daha kalktı. Dışarıdan gelen uçaklar pisti bombaladı. Bu uçakların İncirlik'e ait olduğunu öğrendik.
Hava Pilot Kurmay Yarbay Hasan Hüsnü Balıkçı'nın savclığa verdiği ifade: “13 Temmuz 2016 tarihinde Akın Öztürk’ün damadı Kurmay Albay Hakan Karakuş, bana önümüzdeki günlerde harekât olabileceğini söyledi. Ahmet Özçetin iznimi iptal ettirdi. Darbe günü 15 Temmuz saat 17.00 sıralarında Kurmay Yarbay Hakan Karakuş, evimden Akıncı Üssü’ne gelmemi söyledi. ‘Seni Kurmay Albay Ahmet Özçetin çağırıyor’ dedi. 143. Filo’ya gittim, Özçetin ile görüştüm. ‘Bu gece harekât olacak’ dedi. Detayları anlatan Mustafa Azimetli ve Hakan Karakuş, asıl girişimi karacıların yapacağını, Hava Kuvvetleri’nin destek olacağını söyledi. Bize ne iş düşeceğini bilmiyordum, ‘dışarıda hedef listesinden bahsediliyor’ dedim.
Darbe girişiminin 22.30'da farkına vardım. Helikopterler çok fazla inip kalkıyordu, kim tarafından kontrol ediliyor bilmiyordum. Gece 00.00 sıralarında 'casa uçağıyla' Hava Kuvvetleri Komutanının geldiğini söylediler, ben de olayların durulacağını düşündüm.
Üsteğmen Müslim Macit'in savcılığa verdiği ifade: "Kalkmadan önce verilen koordinatı uçağa girdim. Jandarma Genel Komutanlığının önünü gösteriyordu. Benim uçağımda 'sniper pod' yoktu. 20 bin fitte uçtum. Telsiz filo da çalışmadığı için kuleden Yarbay Hakan Karakuş, 'Koordinat üzerinde beklemeye devam et. Sonra talimatı vereceğiz.' dedi. Sonra 'Hedefleri veriyoruz.' diyerek, bana talimatlarda bulundu. 'Koordinatın yanındaki kavşak, caminin önü, koordinatın batısı.' diye tariflerde bulundu. Ben, 'Batı'da bir şey yok.' deyince, Karakuş diğerlerine 'Atış serbest.' dedi ve kavşağa bir tane MK-82'yi görerek ve dalarak atış yaptım. Sonra tekrar havalandım. Bu sefer de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin oradaki cami yakınlarına dalarak ve görerek, atış yaptım. Bu sırada kuleden Karakuş ile irtibat halindeydim. Onun talimatıyla atış yaptım. Caminin yanına da bir bomba attım. Daha sonra uçaklar beni önlemeye geldiler. Beni uyararak, üssüme dönmem gerektiğini belirttiler. Uçtuğum uçakta, başka uçakların bana kilitlendiğini gösteren sistem yoktu. Muhtemelen diğer uçaklar bana kilitlenmişti. Bunu yakın uçmalarından anladım. Ben de durumu Karakuş yarbaya bildirdim. Karakuş yarbay da inmemi söyledi."
Dürbünle baktığımda komutanı arabaya bindirip 141. Filo'ya götürdüler, hava karanlık olduğundan elleri bağlı olup olmadığını göremedim. Sabaha karşı helikopter ve uçaklar geldi, pist ve kuleye atış yaptılar. Helikopterler saat 06.00 civarından piste iniş yapınca, Özel Kuvvet elemanları indi, kuleye ateş açılınca sığınağa kaçtım, 06.30'da da eve kaçtım."
"Akın Öztürk'ü hiç görmedim"
Karakuş, kayınpederi Akın Öztürk ile ilgili savcılığa şunları söyledi:
"YAŞ üyesi Akın Öztürk benim kayınpederimdir. Cuma misafir olarak geldi, cumartesi lojmandan üsse gittiğini Fatih Çavur'dan duydum. Sabaha karşı Hulusi Akar'ın bulunduğu yere gittim ama Akın Öztürk'ü hiç görmedim. Yurtta Sulh Konseyi'nden haberim yoktur. Nihat Yarbay'ın bana iletmesiyle duydum. Kimlerden oluştuğunu ve ne olduğunu bilmiyorum."
"1 dolarları artan para üstlerinden biriktirdim"
Hakan Karakuş, evinde bulunan doların sorulması üzerine de "Evimde yapılan aramada 69 adet 1 dolar buldular. Ben bu dolarları Amerika'ya tatbikata gittiğimde harcamalar sonrasında artan para üstleri şeklinde biriktirdim. Onlar hatıra olsun diye çekmecede duruyordu. Kimseye 1 dolar vermedim, kimseden de almadım. FETÖ/PDY ile bağlantım yoktur. Sülalemde de yoktur, dershaneye bile hiç gitmedim" diye konuştu.
Şifreli 1 dolarlar
FETÖ'nün darbe girişimi soruşturmasında gözaltına alınan bazı kamu görevlisi ve iş adamlarının yanı sıra arama yapılan eğitim kurumları gibi yerlerde bulunan ve terör örgütü elebaşı Gülen'in "okuduğu" iddia edilen 1 dolarlık banknotlar örgüt içerisindeki hiyerarşide şifre amaçlı kullanıldığına yönelik tespitler yapıldı.
Her 1 dolar seri numaralarının baş harflerinde 3 kademeli farklı mesaj taşıyor. Seri numarası "F" ile başlayan dolarların cemaat üyesi subaylara verildiği iddia edildi. Üzerinde "J" ve "C" işareti bulunanlar ise daha alt rütbeli askerler ve paralel yapıya destek veren işadamlarına dağıtıldı.