15 Temmuz hain darbe girişimini öğrendikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla Genelkurmay Başkanlığı’nın önüne koşan Erhan Dural, üzerlerinden yağan kurşunlara aldırmadan ellerinde bayraklarla İstiklal Marşı okuyan darbe karşıtlarını cep telefonunun kamerasıyla kaydediyordu. Dural'ın kamerası kayıtta iken başına kurşun isabet etti ve çektiği son görüntü kendi şehadeti oldu.
Erhan Dural, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yaşandığı gece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine eşi, baldızı ve eniştesi ile dışarı çıktı. Genelkurmay Başkanlığı önüne vardığında darbecilerin tereddüt etmeden vatandaşların üzerine mermi yağdırdıklarını gördü. Dural, eşini ve baldızını Hava Kuvvetleri Nizamiyesi önüne bıraktı. Kendisi Genelkurmay Başkanlığı’nın önüne gitti.
“Vatan için, bayrağımız için, geleceğimiz, çocuklarımız için..”
Şehit Dural, mücadeleler devam ederken saldırıda yaralanan eniştesi Yüksel Özdemir’le telefonda görüşmüş ve ona, “Vatan için, bayrağımız, geleceğimiz, çocuklarımız için ayrılmamız lazım. Bu iş sabaha kalırsa iş işten geçer” demişti.
Bu konuşmadan sonra Erhan Dural’a bir daha ulaşılamadı. Şehit Dural’ın ardından yalnızca darbe girişimi gecesi kaydettiği görüntüler kaldı. Şehit Dural, çevresinde vatanına, milletine çok bağlı bir insan olarak tanınıyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çok sevdiği herkesçe biliniyordu.
33 yaşındaki Erhan Dural’ın cenazesi, memleketi Rize'nin Pazar İlçesi'nde gözyaşları arasında toprağa verildi. Evli ve 3 yaşında Yaman adında oğlu olan Erhan Dural'ın naaşı Orta Irmak Köyü'nde toprağa verildi.
Şehit Erhan Dural’ın ismi, Rize’de bulunan bir Anadolu imam hatip lisesine verildi.