Medeniyet'le ilgili kurduğumuz cümleler bize ait değil. Yanlış.
Kelime bize ait ama içeriği bize ait değil. Bu ürpertici işte!
Yaşadığımız medeniyet krizinin yol açtığı traji-komik bir durum bu.
Bugün bu sütunda daha önce yayımlanan bir yazımı, medeniyet meselesini özlü bir şekilde açıklığa kavuşturacağı, bu konuda kalkış noktası oluşturabileceği düşüncesiyle gözden geçirerek sizlerle yeniden paylaşıyorum.
Bir manifesto bu. Zihnimizi açacak, berraklaştıracak bir yol haritası aynı zamanda.
: Yalnızca yatay düzlemde varolur. O yüzden sadece yüzeyle ilgilenir, her şeyi yüzeyselleştirerek düzleştirir. Ve bitirir.
, bu yakıcı gerçeği, “
” başlıklı zihin açıcı kitabında enfes bir şekilde gözler önüne serdi.
Uygarlık, bura'yla ilgilidir: bura'yı ele geçirmekle; burada hüküm sürmekle. O yüzden
; zira hakikat diye bir derdi yoktur: Daha ürperticisi de, yalnızca kendisini hakikat olarak görür uygarlık. Ve tanrılaştırır, bir Grek tanrısı gibi.
Oysa bura, geçicidir: Burada olan her şey, gidici. Geçici ve gidici olanı, sanki kalıcı ve köksalıcı bir şeymiş gibi görmek,
kaçınılmaz olarak.
: O yüzden
. Melekleşmekten ürker: Ürker; çünkü melekleştiği zaman, “feleğin”, bütün mülklerini, güçlerini elinden alacağını, geçersiz kılacağını vehmeder.
burada gizlidir.
: Her şeye ve herkese kendi olarak hayat bahşeder.
Birbirine bakan ve birbirine akan
ile
birbiriyle buluşması, birbiriyle konuşması, birbirini açıklığa kavuşturması yolculuğudur medeniyet.
, özü, özsuyu
olduğu için,
, kendisini hakikat ilan eder ve bunu da marifet zanneder!
Uygarlığın kendisini hakikat ilan etmesi, hakikatin ve hayatın bitirilmesinin bütün yapı taşlarını döşer birer birer...
Medeniyetin tohumları, peygamberler tarafından ekilir.
Rahman'ın rahmet elçileri olarak, insanlığa hakikat haberleri getirirler: Ve insanı olgunlaştıran, aşkınlaştıran, tabiatı yeşerten, kâinâtı bütün varlıklarla birleştiren, insanı dirilten ve hayata ruh üfleyen bir
Bizim
;
âlemlere rahmet olarak gönderilen
;
İlim, irfan ve hikmet menzilleri, medeniyetin Efendimiz'in (sav) şahsında ve yaşadığı dünyada
, Mekke ve Medine süreçlerinin hâsılası ve mahsûlü olarak
Özlü bir ifadeyle,
Ne zaman ki, dünyadan
çekildi, işte o zaman, insanın yokoluş bileti de, hakikat nefesi ve sesi de kesildi.
İnsanın yeniden insanca bir hayata kavuşabilmesi için, bu kez derinden, ta derinden Nebevî rahmet, adalet ve hakikatin sesine kulak kesilmeye ihtiyacı var.
İnsanın, Nebevî sesin bize sesleneceği, bizi dirilteceği, herkese ruh üfleyeceği Efendimiz'in (sav) kendisinde, dolayısıyla Sünnet-i Seniyye'sinde özetlenen
süreçlerinden oluşan bütünlüklü / kâmil insan hakikatine kavuşabilmesinin yegâne yolu,
yolcuğunda gizli çünkü.
O yüzden, Hakikat, hikmetle kâimdir; hikmetse, hakikatle dâim:
: Hakikat yolculuğunun yolu.
Hikmeti yitiren hayat, bayatlar, solar. Hakikati yitiren hayatsa, insanı yalnızca ağlarına bağlar, soldurur.
İlim, hakikatin SÖZ hâli'dir. İrfan, hakikatin “GÖZ” / KALP GÖZÜ hâlidir. Hikmet'se hakikatin ÖZ hâli.
: Mekke'de hayat bulan
: Medine'de hayat olan
: İlâhî çağrı'yla buluşan, Nebevî çağ'la oluşan insanın, hakikati çağlayana dönüştürme çabası.
: Hakikate bağlanma.
: Hakikatin bağlarını birbirine bağlama.
: Bağ kurma, çağ kurma, çağrı'yı gürül gürül akan, insanı yıkayıp arındıran bir çağlayan'a kavuşturma.
Hâsıl-ı kelâm, ilim, hakikatin toprağa düşürülen tohumudur. İrfan, hakikat ağacının tomurcuklanmasıdır. Hikmetse, filizlenen, yeşeren, tomurcuklanan hakikat ağacının meyveye durması, meyve vermesi...
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.