Dön baba, dönelim!

04:008/02/2019, Cuma
G: 8/02/2019, Cuma
Tamer Korkmaz

“Benim Adım Kemal” Yaşar Okuyan’a CHP rozeti taktı: 12 Eylül dönemi için ancak “sürrealist bir resim” olabilecek bu sahne, günümüzde çoktan kanıksanmış bir “Dön baba, dönelim” hikâyesidir.12 Eylül 1980 öncesinde MHP yöneticisi olan Yaşar Okuyan Anavatan’lı yıllarda Mesut Yılmaz’ın “has adamı” idi.28 Şubat’ın ürünü olan bir başka söyleyişle Hüsamettin Cindoruk’tan kalma Demokrat Türkiye Partisi’nin 2004’te genel başkanlığına getirildiğini; 2005’te bu partiyi Hürriyet ve Değişim Partisi’ne dönüştürdüğünü

“Benim Adım Kemal” Yaşar Okuyan’a CHP rozeti taktı: 12 Eylül dönemi için ancak “sürrealist bir resim” olabilecek bu sahne, günümüzde çoktan kanıksanmış bir “Dön baba, dönelim” hikâyesidir.



12 Eylül 1980 öncesinde MHP yöneticisi olan Yaşar Okuyan Anavatan’lı yıllarda Mesut Yılmaz’ın “has adamı” idi.

28 Şubat’ın ürünü olan bir başka söyleyişle Hüsamettin Cindoruk’tan kalma Demokrat Türkiye Partisi’nin 2004’te genel başkanlığına getirildiğini; 2005’te bu partiyi Hürriyet ve Değişim Partisi’ne dönüştürdüğünü hatırlayan kaç kişi kalmıştır ki?

2008’de Yaşar Nuri Öztürk’ün Halkın Yükseliş Partisi’ne girişi; onu da bir önceki Hür Parti’siyle birleştirmesi “suya yazı yazmak” gibiydi.

2015 yılında “Batı” Perinçek’in Vatan Partisi’ne girdiğinde ise politikada hemen hiç kimsenin Yaşar Okuyan’ın “dönüş hızına” yetişemeyeceği anlaşıldı!

Salı günü onu artık CHP’nin rozetini takmış bir siyasetçi olarak görenlerin çoğu “Yaşar Bey, acaba 31 Mart’tan sonra hangi partiye yelken açacak?” diye düşünmüşler midir?!

TANDOĞAN MEYDANI’NA GELEMEMİŞTİ

İşte bu Yaşar Okuyan, 24 Haziran seçiminden önce ekranlarda “Devlet Bahçeli barajı geçsin, Tandoğan Meydanı’nda anırmazsam şerefsizim. Hadi anırtın beni…” diye büyük konuşmuştu!

25 Haziran günü, birçok ülkücü Yaşar Okuyan’ı Tandoğan Meydanı’nda bekledi…

-Heyhat, Okuyan ortalıkta yoktu!

Tandoğan’da “anırmak” yerine; twitter’da MHP ve Devlet Bahçeli’den özür diledi!

BABALAR VE OĞULLARI

Yaşar Okuyan’ın CHP’ye katılmasından birkaç gün öncesinde ne oldu, peki?

12 Eylül’80 döneminin askeri savcısı Nurettin Soyer ile onun CHP’den İzmir Büyükşehir adayı olarak gösterilen oğlu Tunç Soyer’le ilgili malum tartışmalardan dolayı…

Kılıçdaroğlu, FOX TV’de “Yaşar Okuyan bana geldi ve ‘O davada ölümle yargılanan isimlerden birisi de benim ama gidip oy vereceğim’ dedi” diye konuştu!

“Benim Adım Kemal” aynı ekranda “Nurettin Soyer için “Başarılı bir hukukçuydu. Hiçbir suçu da yoktur. İyi bir kamu görevlisidir” diye anlattı!

Okuyan ise “Kemal Bey’in, Nurettin Soyer’le ilgili sözlerinin gerçekle bir ilgisi yoktur. Sorgumu o yapmıştı; yaşananları unutmam mümkün değil” diye cevapladı…

“Babayı ve oğlunu ayrı tutuyorum ancak bizler o dönemde ülkücü hareketin içinde yargılananlar üç ismi asla affedemeyiz. Bunlar, Kenan Evren, Raci Tetik ve Nurettin Soyer’dir” diyordu, Okuyan…

Bu sözlerinden sadece birkaç gün sonrasında ise Kılıçdaroğlu Yaşar Okuyan’a CHP rozeti taktı!

*

Nurettin Soyer’den; Okuyan’ın “O Yıllar” adlı hatıratında da birkaç yerde bahsediliyor…

Yaşar Okuyan, Nurettin Soyer’in kendisine sorgu başlar başlamaz sözlü olarak saldırdığını ve “İtiraf et! Bütün talimatları Türkeş’ten aldın!” dediğini de anlatıyor…

Ezcümle; Okuyan Nurettin Soyer’i affedemiyor ama 12 Eylül’ün askeri savcısı Soyer’e 2019’da bile sahip çıkan CHP’ye katılıyor!

Babasının, 12 Eylül 1980 Faşizmi dönemindeki uygulamaları ile günümüzde de “gurur duyan” oğlu Tunç Soyer ise 2015 yılında hendek kazan PKK’lı teröristlere verdiği destekle hatırlanıyor!

(Onu İzmir’den Büyükşehir adayı yapan Genel Başkanı Kılıçdaroğlu mu; Diyarbakır’da hendekçi teröristlere “Arkadaşlar!” diye hitap etmişti!)

Birkaç yıl evvel, FETÖ’ye ait yayın organlarının kapatılmasını “Özgür Basın’ın Susturulması” diye göstermeye yeltenenler arasında Tunç Soyer de vardı!

Neticede…

31 Mart günü “Çiçeği Burnunda CHP’li” yahut “Şimdilik CHP’li” Yaşar Okuyan; Tunç Soyer’e oy verecek!

ASIL MESELE

Bütün bunlardan sonra…

Aslında, Yaşar Okuyan’ın nasıl olup da 12 Eylül öncesinde MHP’de yöneticilik yaptığının üzerinde “derin mi derin” düşünmek gerekiyor!

Taha Akyol’un 12 Eylül 1980 öncesinde MHP’nin yayın organı Hergün’ün “Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yapmasının” ve de Enver Altaylı’nın Hergün’ün “sahibi olmasının” üzerinde de derin düşünmek gerektiği gibi!

#Yaşar Okuyan
#CHP
#MHP
#Demokrat Türkiye Partisi
#Halkın Yükseliş Partisi
#Vatan Partisi