Niye olmasın? Bir yıl içinde bu memlekette İran''ın öldürdüğü(!) insan sayısı, trafik canavarının telefatın geçiyor. Bazen-aynı insanı birkaç yıl arayla birkaç kez öldürdüğü de oluyor bu ülkenin. Bazen moron bir kiralık katil gibi, "gerektiği için" aydınlarımızı, profesörlerimizi öldürüyor. Siyasi pazıl''ın bir gediğini örtmek için, bazen uluslararası siyasetin eksik kalmış bir fırça darbesini yerli yerine yerleştirmek için tetik çekiyor, bombalıyor, kasıp kavuruyor.. En son örneği, söylemeye bile
Niye olmasın? Bir yıl içinde bu memlekette İran''ın öldürdüğü(!) insan sayısı, trafik canavarının telefatın geçiyor. Bazen-aynı insanı birkaç yıl arayla birkaç kez öldürdüğü de oluyor bu ülkenin. Bazen moron bir kiralık katil gibi, "gerektiği için" aydınlarımızı, profesörlerimizi öldürüyor. Siyasi pazıl''ın bir gediğini örtmek için, bazen uluslararası siyasetin eksik kalmış bir fırça darbesini yerli yerine yerleştirmek için tetik çekiyor, bombalıyor, kasıp kavuruyor.. En son örneği, söylemeye bile gerek yok. İyi cins gazetecilerin, insaf sahibi gözlemcilerin gözlerinden kaçmayan bir el çabukluğuyla Uğur Mumcu''yu bir kez daha "katletti" İran! Ne pahasına akıttı bu kanı. Bir dış gezi için! Sadece ve sadece, yeni bir Cumhurbaşkanı''nın yapacağı bir dış gezinin güzergâhını değiştirmek için!.. Uğur Mumcu''yu İran''ın katlettiği gerçeği(!)nin, A.Necdet Sezer''in İran gezisinin hemen öncesine rastlaması ne kadar matrak bir olay olursa olsun; Uğur Mumcu''nun kemikleri bu komediden bir eğlence payı çıkaramıyacak; sadece sıkıntıyla dönecek mezarında.
İmdi.
İnanmadığı Allah rahmet eylemesin, sayın Mina Urgan''ı da İran mı öldürdü diye bir tedirginlik geçirmedim değil. Allahtan, ötenaziye benzer bir yolla öldü-de memleketimizi yeni bir çalkantıdan, yeni bir siyasi bulmaca histerisinden kurtardı. Biliyorsunuz, kendisi aynı zamanda politik bir kişilikti. Solcu olduğunu söylüyordu. Eğer öldürülseydi, katledilmesinde "İran''ın parmağı" üzerinde durulacaktı ossaat ve "Büyük aydınlarımızdan, şehit Urgan''ı İran''ın öldürttüğü iddiaları ağırlık" kazanacaktı. "Susmayacağız" pankartları meydanları dolduracaktı. Ben o Ötenazi beyefendiye çok teşekkür ediyorum. İstikrar ve huzur ortamımız bu defa bozulmadı- onun sayesinde. Ancak bir ihtimal daha var: Asabi ve Gözcü gibi gazetelerin; "Ötenazi''nin İran gizli servisiyle bağlantısı kesin gibi!" diye sürmanşet atmaları ve altına da; "Nasıl kıydınız!" nevinden matrak-trajik ajitatif ağıtlardan spotlar çıkarmaları halâ mümkündür gibime geliyor.
Bir soru: İran''a reva gördüğümüz bu şüpheciliğin yarısını Yunanistan''a niçin uygulamıyoruz? Apo''yu onlar saklamadı mı? 17 Kasım denen sanal örgüt, Yunanistan''ın karanlık yüzü olarak, katliamlar yapmıyor mu? Yunan halkı dost da İran halkının nesi var?
