Türkiye’nin ilk modern müzesi İstanbul Modern bu yıl 20. yaşını kutluyor. Kutluyor dediğime bakmayın ortada büyük bir kutlama yok. İstanbul Modern gibi bir kurumun ben 20.yılında gösterişli etkinlikler olmasını beklerdim.
20. yıla özel bir kitap hazırlanıyormuş. Bu kitap ortaya çıktığında daha net değerlendirme imkanım olacak tabi ki ama tanıtım metnine göre Mehmet Altun’un kaleme aldığı kitapta “İstanbul Modern’in kuruluş sürecini, Türkiye’nin modern sanatına kattığı dönüşümü ve kültür-sanat dünyasına yaptığı katkıları ele alıyor. Kuruculardan sanatçılara, küratörlerden müze çalışanlarına kadar pek çok kişinin anlatımıyla zenginleşen kitap, müzenin kolektif belleğine ışık tutuyor”muş.
Ama sadece bir kitap bence İstanbul Modern için yeterli olmaz. Sosyal medyada, Youtube’da çalışanlarla yapılan videoları saymıyorum çok daha etkili, herkesi şaşırtan bir kampanya yönetmelerini beklerdim. Ne de olsa açılışından bu yana 9 koleksiyon sergisi, 84 süreli sergi, 45 fotoğraf sergisi ve 17 yurt dışı sergisi gerçekleştiren müzeden bahsediyoruz.
Türkiye’de modern sanatın merkezinden bulunan kurum sadece bir vakfın ihtiyaçlarını değil aynı zamanda Türkiye sanat ortamına yapması gereken katkıyı daha fazla gözetmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kamusallık bunu gerektirir.
Öte yandan İstanbul Modern hâlâ alternatifsiz olduğunu gerçeğini de unutmamak lazım. Alternatifin olmadığı yerde bir kurum hem çok rahat olur hem de gerektiği kadar “iddialı” işler yapamaz.
Sanat dünyasındaki başka bir çok kurumda da alternatifsizlik hakim. İKSV, Arter, SALT ilk aklıma gelenler. Bu kurumların alternatifleri yok. En fazla bu kurumların bazı etkinliklerinin, sergilerinin alternatifleri olabilir o kadar. Bu kurumların alternatifleri yok çünkü kurucularına baktığımızda Eczacıbaşı ve Koç grupları, onların da alternatiflerinin olmadığını rahatlıkla görebiliriz. SALT’ın kurucusu Garanti Bankası’nın alternatifi çok var lakin oradaki kurucu aklın alternatifi yok. Benim düşüncem ilerleyen dönemde alternatifi olmayan başka şirketlerin de çok daha etkin bir şekilde sanat dünyasında yer alması kaçınılmazdır.
Dünya sanatının en bilinmez sanatçısı Banksy instagram hesabından nerede olduğunu belirtmediği yeni bir eserini paylaştı. Hayranlarının yakın zamanda bu yeni eserin lokasyonunu bulacağından hiç şüphem yok.
* Louise Bourgeois’nin Maman isimli devasa örümcek heykeli Tate Modern’deki yerine geri döndü. Maman’ın müzenin 25.yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenecek serginin bir parçası olması bekleniyor.
* Mark Rothko tarafından tasarlanan Houston’da yer alan şapel fırtınada hazar gördüğü için Temmuz ayından beri kapalıydı. Modern Medici olmak adlandırılan John and Dominique de Menil tarafından Rothko’ya sipariş edilen ve 1971 yılında kapıların açan şapel 17 Aralık’ta kapılarını tekrar açıyor.
* Mimar Muhlis Türkmen’in arşivi Salt’ta online erişime açıldı. Arşivde hayatının büyük bir kısmında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde (daha sonra Mimar Sinan Üniversitesi) öğretim üyesi olan Türkmen’in mimari projelerine dair çizim ve fotoğraflar, arşivde öne çıkan malzemeler arasında yer alıyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.