Pazar günkü yazımı “Louvre Abu Dhabi’den sonraki durağım Körfez bölgelerini kapsayan ve 5 yılda bir tekrar edecek olan (quinquennial) NYU Art Gallery’deki Between the Tides başlıklı sergiydi. Bu sergiyi de bir sonraki yazıda ele alacağım.” diyerek noktalamıştım. Açıkçası quinquennialın sanat dünyasındaki karşılığından emin değilim. Şimdiye kadar ilk kez karşılaştığım bir quinquennial. Ama bu çok da önemli değil.
Between the Tides (Gelgitler Arasında) Maya Allison ve Duygu Demir küratörlüğünde gerçekleşmiş. Ben de sergiyi Duygu Demir’in rehberliğinde gezme fırsatı buldum. Duygu Demir sanat tarihçisi ve küratör. New York University Abu Dhabi Sanat Galerisi’nin küratörlerinden ve bu üniversitede öğretim görevlisi. 2011-2014 yılları arasında Salt’ta programlar sorumlusu olarak çalıştı. Salt’ın dışında MIT Keller Gallery, Arter ve Tate Modern gibi yerlerde sergiler kürate etti. Batı dışı çağdaş sanatlara odaklanmasıyla dikkat çekiyor. Between the Tides’da da bu yaklaşımı görmek mümkün. Sergi sadece Körfez ülkelerinden sanatçıları kapsıyor. Bu açıdan bana sadece Afrikalı sanatçıların eserlerine yer veren ve Afrika’nın en önemi sanat etkinliklerinden biri olarak gösterilen Dakart’ı anımsattı. Bir bienalin ve/veya çağdaş sanat etkinliğinin belirli ve spesifik bir bölgeye odaklanması o etkinliğin öne çıkmasında ve bir yer edinmesinde önemli bir etken olduğunu düşünüyorum. Bunun bir çeşit yerlilik ve köklülük barındırması ayrıca çağdaş sanat gibi günceli takip edeni bir üretim biçimi kullanıldığı için de bölgenin sorunlarını göstermesi açısından önemli olduğuna inanıyorum.
Between The Tides’da beni çok etkileyen bir kaç eser oldu. Abdulkerim Alkendi’nin Shada (şehadet) isimli eseri “İslami” çağdaş sanatın nasıl olabileceğine dair muazzam bir örnek. 80x160 cm ölçüsündeki eserde 0 ve 1 rakamları yer alıyor. Bu iki rakam ikili sayma sistemini refere ediyor. Günümüz dijital dünyasındaki herşey zaten 0 ve 1lerden oluşuyor. Sanatçı da bunu kullanarak La İlahe İllallah yazmış. Sanatçının aynı şekilde 2021’de oluşturduğunu “Binary Quran” isimli bir eseri de mevcut.
Bahsetmek istediğim bir diğer eser Christopher Joshua Benton’ın 2020 tarihli Chirag’s Things isimli eseri. Eser şeffaf bir küp. Ölçüleri 100x100x100cm. Yani toplam 1 metreküp. İçinde birçok gündelik hayatta kullanılan eşya var. Benton Körfez bölgesindeki işçilerin problemlerini göstermek için bu eseri oluşturmuş. Ortak paylaşımlı evlerde yaşayan, düşük ücretlere çalışan işçilerden biri olan 38 yaşındaki Hindistanlı Chiragkumar Budheliya (Chirag)’nın evinde kendisine ait 1m3lük bir alan vardır. Benton da Chirag’ın bütün eşyalarını bu küpün içine yerleştirerek onun son derece “dar” bir yerde yaşamını sürdürdüğünü gösteriyor.
Between the Tides’ta sadece son 5 yılda üretilen eserler yer alıyor. Bu sebeple de güncele dair birçok eserle kaşılaşmak mümkün. Hazem Harb’ın Gauze (Gazlı Bez) isimli 2023 tarihli eseri de bunun en çarpıcı örneklerinden. Sanatçı İtalya’da aldığı eğitim esnasında öğrendiği kâğıt yapım tekniğini kullanarak kendi ten rengine yakın kâğıtlar üzerine gazlı bezler yapıştırmış. Gazlı bez yüzyıllarca dünyanın en büyük dokuma merkezlerinden biri ve Harb’ın da memleketi olan Gazze’nin sembollerinden. Sanatçı yaralı deriyi sarmak için kullanılan gazlı bezi kullanarak kanayan yaramız Gazze’yi ifrat ediyor. Kullandığı formlar ise kendine has sanatsal yaklaşımını gösteriyor.
20 Nisan’a kadar devam edecek Between the Tides’ta 21 sanatçının eseri yer alıyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.