90’lı yıllarda otomobil satışlarıyla başlayan ve faizsiz konut satışlarıyla devam eden Tasarruf Finansman Şirketleri, nihayet yasal bir zemine oturtuluyor. Uzun süredir Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) başkanlığında yapılan çalışmalar, diğer ilgili kurumların da olumlu görüşleri ve katkılarıyla sonuç verdi. Tasarruf finansman şirketlerinin faizsiz konut ve taşıt edindirmeyle ilgili denetim altına alınmasını içeren kanun teklifi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu.Bu sistemin eksiklerinin
90’lı yıllarda otomobil satışlarıyla başlayan ve faizsiz konut satışlarıyla devam eden Tasarruf Finansman Şirketleri, nihayet yasal bir zemine oturtuluyor. Uzun süredir Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) başkanlığında yapılan çalışmalar, diğer ilgili kurumların da olumlu görüşleri ve katkılarıyla sonuç verdi. Tasarruf finansman şirketlerinin faizsiz konut ve taşıt edindirmeyle ilgili denetim altına alınmasını içeren kanun teklifi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Bu sistemin eksiklerinin ve yasal boşluğunun hemen giderilmesi gerektiği konusunda geçmişte birkaç köşe yazısı yazmıştım. Çünkü, Türkiye bu konuda çok acı tecrübeler yaşadı.
Son yıllarda bu sistem gittikçe talep görmeye başladı. 2007 yılında çıkarılan 5582 sayılı yasayla sağlanan ipotekli konut finansman imkânı ve ekonomik stabilizasyonun etkisiyle konut talepleri artınca, otomobil finansmanı için grup organizasyonu yapan şirketler konutu da faaliyet alanlarına katmışlardı. Bu alanda şu an kurulmuş 40 civarında firma ve bu firmaların açtığı yaklaşık 500 civarında şube bulunmaktadır.
Öncelikle belirtelim ki yardımlaşma sistemiyle faizsiz konut finansmanı veya diğer bir ifadeyle tasarrufa dayalı faizsiz konut sistemi modeli; bir organizatör şirket aracılığıyla bireylerin yardımlaşma sistemiyle ev, arsa, işyeri gibi gayrimenkul sahibi olmasına imkân sağlayan faizsiz bir finansman yöntemidir.
Bu firmaların bugüne kadar sattıkları ev sayısı 200 bini geçmiş durumda. Yaklaşık bir o kadar kişi de para yatırmış sırada bekliyor. Bugüne kadar sistemin herhangi bir güvencesi bulunmuyordu ve tam bir saadet zinciri şekline doğru gidiyordu.
Getirilen kanun teklifiyle;
Faizsiz konut ve otomobil edindirme şirketlerine yönelik yasal düzenleme çalışmaları yapılacak ve sektör yasal çerçeve içine girecek.
Minimum 100 milyon TL’lik sermaye şartı ile bu firmalar BDDK’nın belirleyeceği rasyolara göre faaliyetlerini sürdürecek. O rasyolar; likidite rasyosu, sermaye yeterlilik rasyosu ve öz kaynak yeterlilik rasyosu. Bu rasyolarla ilgili oranları tutturmak zorunda olacaklar.
Atılan bu adımla sektör disiplin altına alınacak. Böylece sektöre yeterli sermayesi olmadan giren şirketlerin yaratacağı tüketici mağduriyetleri önlenmiş olacaktır. Sermayesi olan, kendini kanıtlamış ve uzun yıllar bu işi başarıyla yürüten firmaların ise, yasal güvence altında yoluna devam edebilmelerini sağlayacaktır.
Tasarruf finansman şirketlerinin fon havuzundaki paraları, amacı dışında kullanılamayacak ve haciz edilemeyecek.
Bu şirketler faizsiz finansman esaslarına göre faaliyet gösterecek. Tasarruflardan oluşan fonların değerlendirileceği faizsiz yatırım araçları belirlenecek. Faizsiz finansman esaslarına uygun tasarruf ve finansman yöntemleri oluşturularak, sistemin özüne uygun finansman araçları kullanılacak.
Kanun teklifi içerisinde bulunmayan ama olmasında fayda görülen hususlar ise;
Tasarruf finansman şirketlerinin fon havuzundaki paralarının, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun kapsamına alınması. Çünkü sistemde yaşanacak sıkıntılarda tüketici alacaklarının güvence altında olması, sektörün daha da güçlenmesini sağlayacaktır. Ayrıca, bu şirketlerdeki birikimin çoğunlukla dar ve orta gelirli hane halklarına ait olması, söz konusu şirketlerdeki birikimlerin güvence altına alınması için diğer bir gereklilik.
Bu şirketlerin hem organizasyon yapmaları hem de inşaat ve konut geliştirme faaliyetlerinde bulunmamaları gerekir.
Bireylerin kooperatif mantığı ile faizsiz finans sağladığı bu sisteme, Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) olduğu gibi devlet desteğinin sağlanması sistemin teşvik edilmesi açısından önemli.
Toplanan tasarrufların BES’teki gibi portföy yönetim şirketleri tarafından oluşturulacak fonlarla yönetilmesi sistemin güvenilirliğini artıracaktır.
Diğer yandan, sistem içerisinde bulunan ve fakat yeterli sermaye şartını sağlayamayan firmalarla ilgili sürecin nasıl işleyeceği konusu biraz muğlak. Bu konu için sisteme zarar vermeyecek tedbirlerin teklif içerisine alınması sağlanmalıdır.
Sonuç olarak, bu sistemin yasal mevzuata kavuşması oldukça önemli. Bireyler daha fazla tasarruf edecek, dar gelirli kesimlerin de konut finansmanına ulaşması kolaylaşacaktır. Ayrıca, bu alandaki firmaların güvenli ve sürdürülebilirliğinin sağlanması, finansal sektörün büyümesine, tasarrufların artmasına ve piyasaların derinleşmesine katkı sağlayacaktır.