15 Temmuz hain FETÖ kalkışmasından bu yana dört yıl geçti. O gece Ankara’da önce sokakta sonra Gazi TBMM’de direnenlerden biri olarak o gecenin önemini en iyi bilenlerden birisiyim. 17-25 Aralık’tan sonra yaşanan süreçte ve 15 Temmuz gecesi sonrasında söylenecek ve yazacak o kadar çok konu, olay ve yaşanmışlıklar var ki hangisini yazsak yine de bu gecenin anlamını tam olarak anlatamayız. Darbe girişiminin siyasete birçok olumsuz etkisi oldu. Ama Türkiye’ye ekonomik olarak bedeli çok daha ağır oldu.
Hatırlanacağı üzere 16 Temmuz 2016 sabahı bazı çevreler, darbe girişimi başarısız oldu ama bu darbe girişiminin ekonomide yaratacağı etkinin 5 yıldan fazla süreceğini söyleyerek, aslında o günden sonra da operasyona devam edeceklerini ima ediyorlardı. Yani, darbe girişimini ekonomi üzerinde sürdüreceklerini söylüyorlardı.
Bunun en önemli işareti, kalkışmanın ardından kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği tepkidir. Hatırlanacağı üzere, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Standard&Poor’s, Moody’s ve Fitch kalkışmanın hemen ardından Türkiye’nin kredi notunda indirime gitmişti. Hala daha aynı tutumlarını devam ettiriyorlar.
Bu hareketleriyle, Türkiye’nin risk priminin artmasına neden olmak ve Türkiye’yi yabancı yatırımcının gözünde daha da riskli bir ülke haline getirmeye çabalıyorlar.
Bu çabalar sonucunda Türkiye’ye doğrudan yabancı sermaye girişi azaldı. Sıcak para akımları da geçmiş yıllara oranla azalarak çok düşük seviyede kaldı. Vatandaşlarda ve kurumlarda güvensizlikten kaynaklanan önemli bir döviz talebi oluştu. Bugün bankalardaki yerleşik kişilerin döviz hesaplarının toplamı 200 milyar doları geçti. Bu rakam toplam mevduatın yaklaşık %55’i ediyor.
Aslında, ilk olarak 17-25 Aralık hukuk ve ekonomi darbesi ile bu saldırıları denediler. Bu olmayınca askeri darbe girişiminde bulundular. Ve o tarihten sonra da kur atakları ve diğer ekonomik saldırılarla ekonomimize savaş açtılar.
Diğer taraftan başarısız darbe girişiminin ekonomiye bir diğer önemli yansıması ise, OHAL (olağanüstü hâl) vasıtasıyla FETÖ’yle ilişkili şirketlere el konularak, örgütün en önemli finans kaynakları kesilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda, 15 Temmuz sonrası FETÖ soruşturması kapsamında, 43 ilde, 965 şirket ile 107 kişinin mal varlıklarına el konuldu. Bu şirketlerin o tarih itibariyle yaklaşık 50 bin kişilik istihdamları vardı.
Örgütün, bu şirketler vasıtasıyla, toplanan himmet paraları ile ve kurban paraları ile toplamda yurt dışına kaçırdıkları paranın süreç içerisinde 100 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
Bugün itibariyle bu el konan firmaların bir kısmı, farklı yollar kullanılarak FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan eski sahiplerine iade edilmekte. Hatta bir kısmı ile yapılan ortaklıklar karşılığında bu şirketler sahiplerine iade edilmektedir. Bu durum 15 Temmuz gecesi direnişine ihanetten başka bir şey değildir.
15 Temmuz öncesi; büyük holdinglerin, bankaların, üniversitelerin, birlik ve derneklerin, sivil toplum kuruluşlarının sahibi ve yöneticileri olarak bu ülkeyi ve ekonomiyi dizayn etmeye çalışanlar, bugün ya yurtdışında kaçaklar ya da hapisteler.
Ancak, FETÖ örgüt yapısını inceleyen uzmanlara göre örgütün parçalı yapısı tehditlerin tamamen ortadan kalkmadığını gösteriyor. Her ne kadar örgütün parasal kaynaklarının, bürokratik gücünün 15 Temmuz sonrası büyük ölçüde kırıldığı zannedilse de örgütün güçlü ve tehlikeli yapısı hala devam ediyor.
15 Temmuz sonrası oluşan Yenikapı ruhunun bugün sadece Cumhur İttifakı’nın oluşturduğu partiler tarafından korunması, diğer partilerin gittikçe ayrışarak bu yapıyla ilişki kurmaya çalışmaları yukarıdaki tespitimizi daha da güçlendirmektedir. Bu durum önümüzdeki süreç açısından büyük tehlike oluşturmaktadır.
İşte gelinen bu noktada, ekonomik ve siyasi saldırılar karşısında başta Cumhurbaşkanımız’ın feraseti ve üstün gayretleri ile milletçe daha güçlü bir şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz.
Yarın 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü. Bu vesileyle hain darbe girişiminde şehit olan 251 vatandaşımızı rahmetle, gazi olan iki binden fazla vatandaşımızı ve isimsiz kahramanlarımızı minnetle anıyorum.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.