Beyan Yayınları,Konusunda Bilinmesi Gereken 88 Soruana başlığı altında Kur’an ve Tefsir, Hadis, Fıkıh, Siyer, İslam Tarihi, İnanç, Mezhepler Tarihi ve Tasavvuf hakkında sekiz kitaplık bir dizi birlikte yayınladı.Dizinin genel koordinatörlüğünü sevgiliAdnan DemircanHocamız üstlenmiş.Yakın zamanda Ketebe Yayınları arasından daTematik İslam Tarihiadlı bir kitabı da çıkan Demircan’ın buradaki görevi, ilmî bir ciddiyetin karinesi olduğu kadar, bu tür çalışmalarda özlemle aranılan Müslümanca ve güncel
Nitekim Demircan, genel takdiminde, Kur’an / Tefsir, Hadis, Fıkıh, Siyer, İslam Tarihi, İnanç, Mezhepler Tarihi ve Tasavvuf alanındaki soruları ihtiva eden, her birinde 88 soru bulunan ve 8 kitaptan oluşan diziye, alanının uzmanı olan ilim adamlarının katkıda bulunduklarını belirterek, soru ve yöntem konusunda da şu bilgileri vermektedir:
“Soruların sayısı, sonsuzluk işaretinden (∞) mülhem olarak belirlenmiştir. 88 rakamıyla bu tür soruların ve cevapların sayısız olduğunu hatırlatma amacı güdülmüştür.
Soruların özellikle birçok cevabı bulunabilecek klasik bilgilerin araştırıldığı sorular olmadığını, daha çok güncel zihnin problem olarak gördüğü konulara dair olduğunu ifade etmek gerekir. Bu soruları belirlerken bir alan çalışması yaptığımızı, okuyuculardan ve çeşitli platformlardan yararlanarak soruları belirlediğimizi belirtelim.”
Bu minvalde hazırlanan dizinin editörleri ve yazarları ise şu isimlerden oluşuyor.
Tek’in bu soruya verdiği cevabın son kısmı ise şöyledir:
“Günümüz toplumunda dinî tercihler ve hassasiyetlerle bir araya gelen, kılık kıyafetlerinden davranışlarına kadar birliktelik arz eden birtakım sosyal gruplar vardır. Dinî kimlikleri açısından bunları tarikat saymak mümkün değildir. Çünkü bunlarda tarikatlara mahsus bir şeyh ve mürşidin etrafında şekillenme ve birebir eğitim verme özelliği yoktur. Yine cemaatler dinî tebliğin yanı sıra eğitim, öğretim ve finans gibi hususlarda mensuplarının ihtiyaçlarına göre şekillenen kurumlardır. Diğer bir ifadeyle cemaat yapılanmalarında sosyolojik ve ekonomik bir dayanışma söz konusudur; ekonomik işbirliği, ticari alışveriş ortaya çıkar. Cemaat üyelerini birbirine bağlayan ortak hizmet üniteleri önemli bir unsurdur. O yüzden insanlar cemaate çağrılırken o kişinin gruba katkısının ne olacağı öne çıkar. Tarikatlarda ise insan toplama kaygısı olmayıp katılım gönüllülük esasına dayalıdır. Bununla birlikte zamanla bazı tarikatların cemaatleşme eğilimleri gösterdikleri hatta cemaat hâline geldikleri bilinmektedir. Bununla birlikte bir kısmının tasavvufî eğitimin temel esaslarını korumaya özen gösterdikleri de görülmektedir.”
Beyan Yayınları’nın mezkur dizi ile iyi bir işe daha imza attığı ortadadır.