Öncelikle o yazıda yaptığım bir haksızlıktan hemen rücu etmem gerekiyor: Mevâkıf'ı çeviren
, hiç de itham ettiğim gibi akademyanın bürokratik işlerinde kaybolmamış. Ayrıca bu yanılgıma da sevindim, n'ola her yanılgım böyle sonuçlansa.
'nın 200. kitabı olması bakımından Mevâkıf,
'nin de özel ilgisine mazhar olmuş. Arapça ve Türkçe metinlerin karşılıklı olarak verildiği kitap, özenli bir baskıyla, ciltli olarak okura sunulmuş.
Kitapla ilgili diğer bir güzellik de, çevirisinde
'un tahkikiyle netleşen (en sıhhatli) metnin esas alınmış olmasıdır.
Mevâkıf, yaslandığı dil ve temsil ettiği düşünce itibariyle zor bir metin. İhtiva ettiği çok sayıdaki tasavvufî ıstılahı bilerek okumanın, anlaşılmasını belli bir oranda kolaylaştırması mümkün olsa da, daha yetkin bir seviyede anlaşılabilmesi için, asıl “
” şeklindeki iç çağrısına riayet edilmesi gerekiyor sanki. Onun hakikatin/ hikmetin arayışına mahsus bir çabanın eseri olduğu ve dolayısıyla
bir ilişkisinin olmadığı da ancak bu yolla anlaşılabilir. Aksi halde Mevâkıf da
, en az
'nin
'inin rahatsız ettiği kadar rahatsız edebilecektir.
Bu bağlamda, Koltaş'ın, en-Nifferî'nin hayatıyla, düşüncesini ana hatlarıyla anlattığı giriş yazısından, Mevâkıflardaki hitap şekliyle ilgili hatırlatmasını nakletmem yararlı olacaktır:
“Mevâkıflar, 'Beni durdurdu', 'Bana dedi ki' ifadeleriyle başlamaktadır. Tilimsânî'ye göre bu ifadeler belli bir mantık gözetilerek kullanılmıştır.
'Beni durdurdu' (Evkafenî), 'Tecelliyi telakki etmem için kabiliyetimi ikaz etti; beni (hakikati) telakki etmemde durdurdu, zâtımı fâni, Matlûbu ise bâkî kıldı' gibi mânâları ifade eder. Nifferî'nin lisan ve lügâtinde, Tercüman'ın da (Tilimsânî'nin) ıstılahında Hakk'ın beni bir şeyde durdurması, beni o şeyin
unda durdurması mânâsını taşır.
'Bana dedi ki' ifadesi ise 'perdemi (hicabımı) kaldırmak suretiyle Kendini bana bildirdi' mânâsını taşır. Tilimsânî'ye göre 'bana dedi ki', aslen 'sanki bana şöyle dedi' (fe keennehû kâle lî) gibi bir mânâya işarettir. Zira
lara zâhirî gözle bakanların 'bana dedi ki' ifadesini yanlış yorumlayarak, burada vahye bir işaret olduğu izlenimine kapılmalarının önüne geçilerek, daha ziyade keşf ve ilhâmâta, tulûâta bir işaret olduğunun ortaya konması büyük önem taşır.”
Söz
'ye bağlanınca, onun
'siyle, Mevâkıf şarihlerinin en kıymetlisi sayıldığını ve
ile
'in de şarihler silsilesine katıldıklarını ek bir bilgi olarak iletmeliyim, ki bu aynı zamanda, Mevâkıf'tan sonra hangi kitabın çevrileceğine dair umudumun da işaretlenmesi hükmünde olsun.
Söz artık Mevâkıf'ı nedeniyle en-Nifferî'nindir.
Şimdi ondan aktaracağım kimi aforizmalar da, onun
konusunda uyarıcı bir hatırlatma olsun:
-“İlim, Benim kapımdır; marifet ise kapıcımdır.”
-“Sana emrettiğimde, sana emretmem sebebiyle onu yerine getir ve onunla ilmini umma; şayet Emrimle Emrimin ilmini umarsan, Emrime asi olmuş olursun.”
-“Gözlerini koru ve geri kalan her şeyi Bana bırak. Şayet gözlerini korursan, kalbin de kendi hükümetiyle korunacaktır.”
-“Hüsnüzan, yakînin yollarından bir yoldur.”
-“Kalbin yalanı, bir yalanı dinlemesidir.”
-“Ben'i gören kalp, belanın mahallidir.”
-“Ne yaz, ne çabala; ne hesab et ne mütalaa. Çaba, hakkı ve batılı yazar; mütalaa, alma ve terk etmeyi hesab eder. Hak ile batılı yazan ve alma ile terk etmeyi hesab eden, ne Ben'dendir, ne de nisbetimden. Her yazan (katip) kendi yazısını yazar ve her okuyan da (kari) kendi kıraatini hesab eder.”
-“Sen benim talebimsin ve hikmet de senin talebindir.”
-“Günahını uzaklaştır ki,
ini uzaklaştırabilesin.”
-“Sana görünen, kendinde karar kıldığı cinsten görünür. Karar bulan ilim, karar bulan
dir.”
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.