“Çağ kuran insanlar içinde yaşadıkları çağın ağlarından, bağlarından kurtulabilen insanlardır. Benim derdim çağı kurabilecek insanlar. Çağrı, çağını kurmak zorundadır. Bu çağı başkaları şekillendiriyor. Bugün 5 bin yıllık Çin medeniyeti birikimi çöplük oldu. Dünyaya yeni bir şey söylemiyor, kapitalizme kurban edildi. Bu kapitalizme direnen sadece İslam, bunu biliyorlar. Bütün inançları fosilleştirdiler, İslam’ı fosilleştiremediler. Benim yeni bir Gazali’ye ihtiyacım var. MTO’da benim yapmak istediğim şey, İbn Haldun, Mimar Sinan ve Mevlanaları yetiştirecek tohumlar ekmek. Bu 40-50 senede olacak bir şey değil ama o tohumları ekebilir. Akıl, kalp ve ruhu aynı anda harekete geçirecek bir eğitim metodundan bahsediyorum. O yüzden ‘akılla bilirsin, kalple bulursun, ruhla olursun’ diyorum. ‘Akılla yorulacaksın, kalple yoğrulacaksın dolayısıyla ruhla doğrulacaksın’ diyorum. Ben aslında ‘Dijital Nizamiye’yi kuruyorum, benim yaptığım şey bu. Burada sınav yok, büyük sınava hazırlık var.”
MTO’nun öğrencisi olabilmek Kaplan tarafından seçilen yüz kitabın özenle okunması şartına ve sair teknik hususlara mahsus bilgiler bu maksatla açılmış sitelerden kolayca öğrenilebileceği için onları burada tekrar etmemize gerek yok.
Ancak, Kaplan’ın, MTO’da yeni dönemin başlayışıyla ilgili olarak bu sütunda yazdığı yazıdaki “Bitmeyecek bir yolculuk” tanımından ve yakın zamanda sosyal medyada yer alan “Seferi küçük görenler zaferi hiç göremezler” şeklindeki bir aforizmasından hareketle MTO, sefer ve zafer ilişkisi üzerinde durmak istiyorum.
Bu hatırlayış, kelimenin ilk anlamları cihetinden fiziksel bir düzeyle mukayyet olduğu halde, manası itibariyle bizim asıl metafizik hislere yönelişimiz için bir eşik oluşturur.
Nitekim metafizik ilmiyle (tasavvufla) şöhret bulmuş olan büyüklerimiz de sefer kelimesiyle o eşiğe ve onun ötesindeki anlamlara, hislere ve eylemlere işaret edip, onu, Rabbanî, halk ve emr, Allah’ın ayetlerini görme, bilme ve ibret alma; imtihan, izzet, dostluk, kurtuluş, hidayet, geçmişi bilme ve geleceği gözetme, hile ve imtihan, rıza, gazap ve dönüş, aile için çabalama, korku, sabır, tedbir (hazer)... vb. adlarla niteleyerek yorumlamışlardır.
Bu bakış açsından sefer, önce insanın kendisini bilmesine ve bu bilme süreçlerinin, düzeylerinin tamamına tekabül eder. “Ben kimim; varlığım banim için ne anlam ifade eder; imkanlarımın varlığıma katkısı nedir; gözümle ve ruhumla kat ettiğim ufuklara seferlerimin hükmü, bunların varlığıma etkisi nedir; ilk seferim nerede ve nasıl başlamıştır; yeni seferlerim nasıl açılır, neden çeşitlenir ve neden tüm seferler bende toplanıp, bende açılır; son seferim nereyedir ve neden bir sona tabidir...” şeklindeki sorularımızın cevaba eriştiği her yerde kendimizi bilmek vardır.
“Kendini bilen Rabbini bilir” hükmünden hareketle MTO özelinde söyleyebileceğimiz şey, her şeyden önce zikrettiğimiz tarzdaki seferinin sürekliliğindeki güzelliktir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.