Yorumsuz

04:0028/08/2019, Çarşamba
G: 28/08/2019, Çarşamba
Mustafa Kutlu

DünSadrazam Mustafa Reşit Paşa bir bir nizamnâme hazırlamak üzere nâzırları topladı. Yapılan çalışmalara Sultan Abdülmecid de katılmıştı. Nizamnâmenin adıHedâyâ-yı Memnua ve Gayr-ı Memnua Nizamnâmesi’dir (Takvim-i Vekayi, 10 Şubat 1850). Bundan böyle tüm devlet memurlarının rüşvet kabul etmeyecekleri konusunda yemin etmelerine karar verilmişti. Bu karara önce Sultan Abdülmecid uymuş, tüm nazırların huzurunda ayağa kalkarak ilk yemini kendisi etmişti. Ardından bütün bakanlar Mushaf’a el basarak devlete

Dün
Sadrazam Mustafa Reşit Paşa bir bir nizamnâme hazırlamak üzere nâzırları topladı. Yapılan çalışmalara Sultan Abdülmecid de katılmıştı. Nizamnâmenin adı
Hedâyâ-yı Memnua ve Gayr-ı Memnua Nizamnâmesi
’dir (Takvim-i Vekayi, 10 Şubat 1850). Bundan böyle tüm devlet memurlarının rüşvet kabul etmeyecekleri konusunda yemin etmelerine karar verilmişti. Bu karara önce Sultan Abdülmecid uymuş, tüm nazırların huzurunda ayağa kalkarak ilk yemini kendisi etmişti. Ardından bütün bakanlar Mushaf’a el basarak devlete sadakatten ayrılmayıp rüşvet yemeyeceklerine dair yemin ettiler. Yeminin metni şöyle:


Padişahıma ve Devlet-i Aliyyelerine sadakatten ayrılmayacağıma ve her nasıl nam ve tevil olursa olsun rüşvet almayacağıma ve padişahımın ruhsatı seniyyesiyle kabulü mecaz olan hedâyâ-yı resmiyeden başka memnu olan hediyeyi kabul etmeyeceğime ve emval-i mirîyeyi irtikâp ve telef etmeyip ve hiç kimseye ettirmeyeceğime ve lüzum-ı hakikisi tebeyyün etmedikçe hazine-i mirîyeyi masarif vukuunu tecviz eylemeyeceğime ve icabı sahibi olmadıkça mücerret riayet-i hatıra mebni memur ihtihdamına lüzum göstermeyeceğime vallah...

Taşrada görev yapan askerden din adamına en küçük memurundan en büyüğüne kadar tüm devlet görevlileri, camilerde toplanacak olan halkın huzurunda yukarıda yazılan yemini edeceklerdi. Ayrıca merkezden gönderilen tamimde Bundan sonra böyle şeyleri ve emval-i mirîyeyi irtikâb edenlere insan nazarıyla bakılmayacağı herkese ilan kılınacak yazıyordu. Hedâyâ-yı Memnua ve Gayrı Memnua Nizamnâmesi’ne göre Padişahın emir ve fermanıyla ihsan olunan resmi ve aleni hediyelerden başka mücevherat, altın ve gümüşten yapılmış kıymetli eşya, kürk, şal ve kumaşlar, cariyeler, at, eşek gibi binek hayvanları, her türlü zahire ve kuru yemiş, odun ve kömür türü yakacaklar rüşvet kabul edilecek, alınması kesinlikle yasak olacaktı. Ancak bunların dışında üzüm, kavun ve karpuz, her türlü meyve, reçel, helva, yoğurt, tereyağı, süt, kuzu, balık, tavuk ve yumurta gibi şeyler külliyetli olmamak kaydıyla alınabilecekti. Örneğin; kavun, karpuz, tavuk, kuzu, helva ve reçel kâseleri beş adeti, yumurta elli adeti, yağ ise beş okkayı geçmeyecek şekilde hediye edilebilecekti. Eğer bu hediyelerin karşılığında en ufak bir menfaat beklentisi varsa bunlar da zinhar alınmayacaktı. Ayrıca bir memurun emri altında görev yaptığı ve kendisinden derece olarak yüksek amirine hediye vermesi de yasaktı. Çünkü bu hediye, o kişinin kendi memuriyetinin yükseltilmesi için verildiği izlenimi yaratabilirdi.

Bugün
2004 yılı,
ülkemizde
etiğe dayalı bir yönetim sisteminin oluşturulmasında dönüm noktasıdır. Bu tarihte çıkarılan 5176 sayılı “Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile Kamu Görevlileri Etik Kurulu kurulmuştur.

Kamu Görevlileri Etik Kurulu tarafından hazırlanan ve 13.04.2005 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan “Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” ise, kamu görevlilerinin, görevlerini yerine getirirken uymaları gereken genel etik ve ilke ve standartları toplu olarak ortaya koyması bakımından önemlidir.

Kurul tarafından kapsamlı bir
Kamu Görevlileri Etik Rehberi
hazırlanmıştır (Kasım 2009, gözden geçirilmiş 6. bs. 2016).

Bu rehber, kamu görevlilerine, görevlerini yerine getirirken uymaları gereken etik davranış ilkeleri konusunda, örnekler yardımıyla pratik bilgiler vermeyi hedeflemekte ve karar verme sürecinde sıkça karşılaşılan etik ikilemlerin çözümünde yardımcı olmayı amaçlamaktadır.

Cumhurbaşkanı, milletvekilleri ve bakanlar ile Türk Silahlı Kuvvetleri ve yargı mensupları ve üniversiteler dışındaki tüm kamu personeli, 5176 sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliğin kapsamındadır.

(“Yorumsuz” dedik ama yukarıdaki ayrım için sormalı: Sebep?)

Bu çerçevede “
Kamu Görevlileri Etik Sözleşmesi
” hazırlanmıştır. Aynen veriyorum:

Kamu hizmetinin her türlü özel çıkarın üzerinde olduğu ve kamu görevlisinin halkın hizmetinde bulunduğu bilinç ve anlayışıyla;

* Halkın günlük yaşamını kolaylaştırmak, ihtiyaçlarını en etkin, hızlı ve verimli biçimde karşılamak, hizmet kalitesini yükseltmek ve toplumun memnuniyetini artırmak için çalışmayı,

* Görevimi insan haklarına saygı, saydamlık, katılımcılık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme ve hukukun üstünlüğü ilkeleri doğrultusunda yerine getirmeyi,

* Dil, din, felsefi inanç, siyasi düşünce, ırk, yaş, bedensel engelli ve cinsiyet ayrımı yapmadan, fırsat eşitliğini engelleyici davranış ve uygulamalara meydan vermeden tarafsızlık içerisinde hizmet gereklerine uygun davranmayı,

* Görevimi, görevle ilişkisi bulunan hiçbir gerçek veya tüzel kişiden hediye almadan, maddi ve manevi fayda veya bu nitelikte herhangi bir çıkar sağlamadan, herhangi bir özel menfaat beklentisi içinde olmadan yerine getirmeyi,

* Kamu malları ve kaynaklarını kamusal amaçlar ve hizmet gerekleri dışında kullanmamayı ve kullandırmamayı, bu mal ve kaynakları israf etmemeyi,

* Kişilerin dilekçe, bilgi edinme, şikayet ve dava açma haklarına saygılı davranmayı, hizmetten yararlananlara, çalışma arkadaşlarıma ve diğer muhataplarıma karşı ilgili, nazik, ölçülü ve saygılı hareket etmeyi,

* Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nca hazırlanan yönetmeliklerle belirlenen etik davranış ilke ve değerlerine bağlı olarak görev yapmayı ve hizmet sunmayı taahhüt ederim.

Kapsamı geniş rehberin Osmanlı ile kıyası için sadece “Hediye” bahsini sunuyorum.

Hangi hediyeler alınabilir, hangileri alınamaz?

Yönetmelikte, hediye alma yasağının istisnaları sayılmaktadır. Buna göre aşağıda belirtilenler hediye alma yasağı kapsamı dışındadır:

a-
Görev yapılan kuruma katkı anlamına gelen, kurum hizmetlerinin hukuka uygun yürütülmesini etkilemeyecek olan ve kamu hizmetine tahsis edilmek, kurumun demirbaş listesine kaydedilmek ve kamuoyuna açıklanmak koşuluyla alınanlar (makam aracı ve belli bir kamu görevlisinin hizmetine tahsis edilmek üzere alınan diğer hediyeler hariç) ile kurum ve kuruluşlara yapılan bağışlar,
b-
Kitap, dergi, makale, kaset, takvim, cd veya buna benzer nitelikte olanlar,
c-
Halka açık yarışmalarda, kampanyalarda veya etkinliklerde kazanılan ödül veya hediyeler,
d-
Herkese açık konferans, sempozyum, forum, panel, yemek, resepsiyon veya buna benzer etkinliklerde verilen hatıra niteliğindeki hediyeler,
e-
Tanıtım amacına yönelik, herkese dağıtılan ve sembolik değeri bulunan reklam ve el sanatları ürünleri,
f-
Finans kurumlarından piyasa koşullarına göre alınan krediler.

Aşağıda belirtilenler ise hediye alma yasağı kapsamındadır, yani alınamaz:

a-
Görev yapılan kurumla iş, hizmet veya çıkar ilişkisi içinde bulunanlardan alınan karşılama, veda ve kutlama hediyeleri, burs, seyahat, ücretsiz konaklama ve hediye çekleri,
b-
Taşınır veya taşınmaz mal veya hizmet satın alırken, satarken veya kiralarken pisaya fiyatına göre makul olmayan bedeller üzerinden yapılan işlemler,
c-
Hizmetten yararlananların vereceği her türlü eşya, giysi, takı veya gıda türü hediyeler,
d-
Görev yapılan kurumla iş veya hizmet ilişkisi içinde olanlardan alınan borç ve krediler.
#Mustafa Reşiit Paşa
#Devlet-i Aliyye
#Kamu Görevlileri Etik Rehberi
#Resmi Gazete