Tek tip

04:002/08/2017, Çarşamba
G: 17/09/2019, Salı
Mustafa Kutlu

Günümüzde hayata hakim olan kimdir? Cevap: Modern teknoloji (Endüstri haline gelmeyen teknoloji masumdur) ile onu hizmetine alıp besleyen sermaye.Ne devletler, ne hükumetler, ne fikirler, ne ideolojiler, ne kültür, ne medeniyet.Bunların hepsi yukarıdaki acımasız çarkı çeviren gücün karşısında acizdir.Bu güç hayatı her geçen gün tektipleştirmeye devam ediyor. Kendisine şu veya bu sebeple biat etmeyenleri(ki bu farzımuhal bir şeydir)dize getirmenin türlü yollarını bulmuştur.Bu gücün adını koymak zor.

G
ünümüzde hayata hakim olan kimdir? Cevap: Modern teknoloji (Endüstri haline gelmeyen teknoloji masumdur) ile onu hizmetine alıp besleyen sermaye.

Ne devletler, ne hükumetler, ne fikirler, ne ideolojiler, ne kültür, ne medeniyet.


Bunların hepsi yukarıdaki acımasız çarkı çeviren gücün karşısında acizdir.

Bu güç hayatı her geçen gün tektipleştirmeye devam ediyor. Kendisine şu veya bu sebeple biat etmeyenleri
(ki bu farzımuhal bir şeydir)
dize getirmenin türlü yollarını bulmuştur.

Bu gücün adını koymak zor. Ne istediğini anlamak zor. Kimdir, nedir, nasıldır; tarif etmek zor. Gizemli bir yanı olduğu belli. Şeytanî olduğu muhakkak. İnsanoğlunun zaaflarını biliyor, yani nefsine hitap ediyor, onu bir şekilde büyülüyor.

Tatil yapılacak yerler, oteller her ne kadar birbirlerinden ayrı mimariye sahip gibi görünseler de deniz-kum-güneş konseptinde birleşirler. Hepsinde benzer havuzlar, benzer eğlenceler, benzer mutfaklar, macera taslakları ile set aynıdır.

Dünyanın her yerinde şehirler artık birbirine benzemektedir. Gökdelenler arasında insanlar birer nokta olup oradan oraya koştururlar. Metrolar, AVM’ler, eğlence mahalleri, giyim-kuşam-beslenme, sağlık, spor vb. sanki tek merkezden idare edilir.

İnsanlar bürolarda, fabrikalarda, çalıştıkları her yerde yetmiş yaşına kadar çabalar; senede on beş-yirmi gün paketlenerek tatile gönderilir. Hepsinin kamerası, fotoğraf makinası, benzer maceraları, benzer kıyafetleri benzer hatıraları vardır.

Aynı otomobillere biner, aynı yollardan gider, aynı trafiğe takılır, aynı mimariye sahip yüksek binalarda oturur, kirli hava solur, hormonlu gıda yer, depresyona girer, psikoloğa gider, aynı ilaçları alırlar.

Tüm şirketler, tüm endüstri, tüm paralar görünmez bağlarla bu gücün emrindedir.

Mahalli farklar, yerel ayrılıklar turistik sayılır. Yerliler folklorik kıyafetlerini giyer, turistlere yerel danslar, yemekler, müzikler sunar döviz kazanırlar.

Otomobil-televizyon ve bilgisayar hayatı tektipleştirmek hususunda yarışır. Onlar yarışadursun “cep telefonu” hayatı bir baştan bir başa kuşatır, esir alır. İnsanların ağzı açık kalmıştır. “Aman Allah’ım ne büyük kolaylık ne mükemmel âlet, bir tuşa bastığında dünya ayağına geliyor” derler ve ilave ederler: “Biz eskiden nasıl yaşıyorduk acaba?”

Bu soruyu soranların suyu ısınmıştır. Sessiz sedasız dünyayı terkederler. Dijital âlemde yerleri yoktur onların.

Sosyal medya bildik sanatın, bildik kültürün, iletişimin ipini çekmiştir.
Söz düşmüştür.

İnsanı ancak beş dakikalığına etkiler. Yazacaksan bir slogan at, bir tehdit fırlat, bir gülücük kondur, mesaj hemen eskir, yenisini bul.

Rol-model bellidir. Ona uy, tatmin ol.

İnsanlar böyle işte: Yat deyince yatıyor, kalk deyince kalkıyor. Hep aynı dili konuşuyor (Bilim, iletişim vb. dili İngilizcedir). Her geçen gün dünyada bir dil kayboluyor.

İnsanlar robotlaşırken bir yandan robot yapıyor.
İleride insanlarla makinaların savaşı olmayacak. (Şimdi böyle insanlarla makinaların savaşını anlatan fantastik, bilim-kurgu filimleri çekiliyor). Hayır, dost olacaklar, çünkü insan da artık bir makina olacak.
Şair ne demişti: “Makinalaşmak istiyorum”. Bravo doğrusu. Dünden bugünü görmüş.

Mustafa Kutlu istikbale bakarken çok umutsuz bir tablo çizdiğinin farkında mısın? Farkındayım.

Siz bana bu gidişatın önüne geçecek bir fikir, hareket, proje, protesto var mı, onu söyleyin. Çevreciler dahil hepsi, herkes ilerlemenin, kalkınmanın, zenginleşmenin, konforun, modern teknolojinin peşindedir.

Sermayeye kim karşı çıkacak?
Mustafa Kutlu sermayeyi lanetleme, onu hayra hizmette kullanabiliriz.
Demeyin. Lütfen bu tuzağa düşmeyin.
Şunu iyi belleyin.
Tek çıkış yolu var.
O da “kanaat”.

Sermayenin defterini dürecek başka güç yok. Ben “kanaat” diyorum, ama bugün için buna kimsenin yanaşacağını da sanmıyorum.

Peki Mustafa Kutlu şu “kanaat” meselesi nasıl halledilecek?
Onu bana sormayın, Mustafa Özel’e sorun “Kanaat Ekonomisi” adında bir kitap yazacak. Verilmiş sözü var.
#Mustafa Kutlu
#Türkiye