Kıssadan hisse

04:0023/05/2018, Çarşamba
G: 23/05/2018, Çarşamba
Mustafa Kutlu

Bu hafta sizlerle iki ibretlik halk hikâyesini paylaşmak istiyorum. Hikâyelere Ömür Ceylan’ın Tasavvufî Şiir Şerhleri adlı eserinde rastladım. Günümüzün diline çevirerek naklediyorum.İki tilki can-ciğer dost olmuşlar.Bir av bulup aç karınlarını doyurmak hevesiyle sahraya çıkmışlar. Hikâye bu ya; meğer bir grup avcı da, tazılarıyla o civarda geziniyormuş. Birbirlerine rastlayınca tilkilerde bet-beniz kalmamış.Tabanları yağlayıp kaçmaya başlamışlar; lakin tazılar çok yaman, kısa sürede mesafeyi kapatmışlar.Postu

Bu hafta sizlerle iki ibretlik halk hikâyesini paylaşmak istiyorum. Hikâyelere Ömür Ceylan’ın Tasavvufî Şiir Şerhleri adlı eserinde rastladım. Günümüzün diline çevirerek naklediyorum.



İki tilki can-ciğer dost olmuşlar.

Bir av bulup aç karınlarını doyurmak hevesiyle sahraya çıkmışlar. Hikâye bu ya; meğer bir grup avcı da, tazılarıyla o civarda geziniyormuş. Birbirlerine rastlayınca tilkilerde bet-beniz kalmamış.

Tabanları yağlayıp kaçmaya başlamışlar; lakin tazılar çok yaman, kısa sürede mesafeyi kapatmışlar.

Postu ele vereceklerini anlayan tilkilerden biri:

— Arkadaş bu tazılardan kurtuluş yok. Bundan geri seninle buluşmamız artık kıyamete kaldı, demiş.

Öteki acı acı gülümsemiş:

— Tasalanma bizde bu post var iken kürkçü dükkânında mutlaka karşılaşırız, diye cevap vermiş.

*

Öteki hikâye şöyle:

Bir vakitler, bir beldede bir kadın bir rüya görmüş.

Şöyle ki; beldenin hükümdarı emrediyor ve zavallı kadının biricik oğlunun başı kesiliyor.

Kadın ter-kan içinde uyanmış; haliyle ürkmüş, hemen sırdaşı olan komşusuna koşmuş “acep ne ola ki” diye akıl danışmış.

İki hatun bir zaman başbaşa verip rüyanın yorumuna girişmişler ama bir netice alamamışlar. Eh rüya yorumunun da ehli olan kimseler tarafından yapılması usüldendir.

Komşu kadın:

— Bu senin rüyanı ancak filan zat çözer diye devrin ünlü tabircisine gitmeyi önermiş. Giyinip kuşanıp Efendi hazretlerinin huzuruna varmışlar.

Rüyayı gören kadın bir cinlik yaparak derdini şöyle nakletmiş.

— Efendim rüyamda gördüm ki; komşumuz kadının biricik oğlu, emir hazretlerinin buyruğu ile başı kesilerek idam ediliyor. Acep mânası ne ola?

Tabiri yapan zat elini sakalına atıp bir süre sükut ettikten sonra şunları söylemiş:

— Cenab-ı Hak hayırlı olanı nasib etsin.

Güzel bir rüya görmüşsünüz. Başın kesilmesi bu çocuğun dünya zahmetinden korunacağı mânasına gelir.

Madem ki emir hazretlerinin emri ile bu iş vukubuldu; bu çocuk az zamanda emire vezir olur inşallah.

Kadın bu tabir karşısında heyecanlanarak:

— Aman Efendi hazretleri beni affedin; korkumdan yalan söyledim. Rüyasını gördüğüm, komşunun değil benim oğlumdur.

Tabiri yapan zat elini yeniden sakalına götürerek gülümsemiş.

— Eee hatun kişi. Bana bir rüya söyledin ben de tabir eyledim. Artık bunun geri dönüşü olmaz.

Şimdi sana düşen bu komşun ile iyi geçinmektir. Eğer onun oğluna bir devlet nasib olursa, sen de bundan payına düşeni alırsın.

#Kıssa
#Kadın