"Vesayet"e karşı demokrasi duruşu...

00:0029/04/2007, Pazar
G: 28/08/2019, Çarşamba
Mehmet Ocaktan

Bu cümleyi kullanmaktan nefret ediyorum ama, maalesef Türkiye yine kritik günlerden geçiyor. Cuma günü Meclis''te cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu sonucunda ortaya çıkan tablo ve geceyarısı Genelkurmay''dan gelen açıklama, Türk demokrasisinin ''geleneksel kaderi'' ile ilgili kaygı verici bir sürece işaret ediyor.Tam ülkede ''istikrar'' yakalandı, iyi şeyler oluyor demeye başladığımız bir dönemde, bir anda gerilerde kaldığını sandığımız ''soğuk savaş'' dönemi alışkanlıkları nüksediveriyor.Bu çerçevede,

Bu cümleyi kullanmaktan nefret ediyorum ama, maalesef Türkiye yine kritik günlerden geçiyor. Cuma günü Meclis''te cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu sonucunda ortaya çıkan tablo ve geceyarısı Genelkurmay''dan gelen açıklama, Türk demokrasisinin ''geleneksel kaderi'' ile ilgili kaygı verici bir sürece işaret ediyor.

Tam ülkede ''istikrar'' yakalandı, iyi şeyler oluyor demeye başladığımız bir dönemde, bir anda gerilerde kaldığını sandığımız ''soğuk savaş'' dönemi alışkanlıkları nüksediveriyor.

Bu çerçevede, Genelkurmay''ın açıklaması doğrudan demokrasiyi ve ''hukuk devleti''ni hedef alan bir açıklamadır ve dış dünyada Türkiye''nin yüzünü kızartan bir görüntüdür. Maalesef, askerin açıklamasıyla ülkemizin boynu bir kez daha eğilmiştir.

Kabul etmek gerekir ki bu açıklama, CHP''nin Anayasa Mahkemesi''ne taşıdığı cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili verilecek muhtemel karara da gölge düşürmüştür.

Elbette mahkeme, hukuki bir karar vermek durumundadır. Ancak bu aşamadan sonra, ortaya çıkacak bir karar doğal olarak ''siyasi'' bir karar gibi algılanacaktır.

Bir konunun altını dikkatle çizmekte yarar var, eğer bugün Türkiye''de bir ''kriz''den sözedeceksek, toplumda bunun Genelkurmay açıklamasıyla tetiklendiği algılanacaktır.

Bu arada, hükümet sözcüsü Cemil Çiçek''in açıklaması, kelimenin tam anlamıyla bir ''demokratik hukuk devleti duruşu''nu ortaya koymuş bulunuyor.

Çemil Çiçek yaptığı açıklamada, Genelkurmay Başkanlığı''nın yaptığı açıklamanın zamanlamasının çok manidar olduğuna ve Anayasa Mahkemesi''nde bulunan cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkilemek için yapıldığına dikkat çekti.

Bakan Çiçek''in açıklamasındaki şu cümleler son derece anlamlı: “Bu açıklama hükümete karşı bir tutum olarak algılanmıştır. Kuşkusuz demokratik bir düzende bunun düşünülmesi dahi yadırgatıcıdır. Öncelikle söylemek isteriz ki, Başbakan''a bağlı bir kurum olan Genelkurmay Başkanlığı''nın herhangi bir konuda hükümete karşı bir ifade kullanması demokratik bir hukuk devletinde düşünülemez. Genelkurmay Başkanlığı, hükümetin emrinde, görevleri Anayasa ve ilgili yasalarla tayin edilmiş bir kurumdur. Anayasamıza göre, Genelkurmay Başkanı görev ve yetkilerinden dolayı Başbakan''a karşı sorumludur.”

Kısacası, Genelkurmay''ın açıklaması bu ülkenin ''istikrar''ını ve barışını önemseyen ve demokrasiye inanan kimseyi memnun etmemiştir. Nitekim CHP lideri Deniz Baykal da, “Çözümün adresi siyasettir, dayatmalarla çözüm olmaz” ifadelerini kullanarak demokrasiye sahip çıkmıştır.

DYP lideri Mehmet Ağar ve Anavatan lideri Erkan Mumcu da bu doğrultuda açıklamalarda bulundular.

Ancak, Mumcu ve Ağar''ın cumhurbaşkanlığı seçiminin yapıldığı ilk gün Meclis''i ''boykot'' etmeleri, onları Genelkurmay açıklaması ile aynı fotoğraf karesine yerleştirmiştir. Bu iki partinin ''boykot'' tavrı ile Genelkurmay açıklamasının örtüşmesini Türk toplumu çok iyi anlayacaktır.