|
Dünya liderini sadece bir partinin liderine dönüştürmemek lazım…

Kürsüde konuşan kişi Türkiye’nin seçilmiş Başkanı Recep Tayyip Erdoğan.

Bir masa etrafında kendisini dinleyenler birbirleriyle savaş halinde olan iki ülkenin İstanbul’da barış için bir araya gelmiş temsilcileri.

Başkan Erdoğan konuşmasını bitirip müzakere heyetine doğru yönelirken masadakiler topyekun ayağa kalkıp alkışlıyorlar.

Ülkemiz adına kıvanç verici bir manzara elbette.

Türkiye’nin Erdoğan’la birlikte dünyada yalnızlaştığı ve itibar kaybına uğradığı suçlamasında bulunan muhalifler ne der bilmem ama eminim ki milletimizin tamamına yakınının bu tablo karşısında milli gururları şaha kalkmıştır.

Antalya Forumu’nda başlayan Rusya-Ukrayna görüşmeleri İstanbul Dolmabahçe’deki bu görüşmeyle zirve yaptı. Bu görüşmede alınan kararların savaş sahasına anında yansıması hiç kuşkusuz Türkiye’nin öncülük ettiği bu görüşmelerin kalıcı bir barışa dönüşünceye kadar derinleşerek devam edeceğinin işareti. Son kertede Erdoğan-Putin-Zelenski üçlüsünün yapacağı bir zirveyle bu sürecin tamamlanacağı öngörülüyor. Başkan Erdoğan’ın her iki lider nezdinde yaptığı görüşmeler sürecin hem bu noktaya taşınmasını sağladı hem de kalıcı bir barışa doğru evrilme ihtimalinin giderek bir gerçekliğe dönüşebileceğini gösterdi. Tabii ABD son anda Zelenski üzerinden bu süreci torpillemeye kalkışmazsa. Zira savaşın sürmesinin Biden ABD’si için arz ettiği önemin yanısıra bu savaşı sonlandıran liderin Erdoğan olmasının da doğuracağı siyasi sonuçlar bir o kadar önemli. Biden ne pahasına olursa olsun devireceğini söylediği Başkan Erdoğan’ı içeride siyaseten güçlendirecek bu hamleye izin verir mi dersiniz?

BAŞKAN ERDOĞAN’I BÜYÜTECEK SİYASET

Son zamanlarda Başkan Erdoğan’ın dış politika hamleleri millet tarafından takdirle izleniyor. Rusya-Ukrayna savaşı konusunda sergilediği tutum ise diplomasi tarihinde bir dönüm noktası niteliğinde. Ekonomide yaşanan sorunlara rağmen Başkan Erdoğan’ın milletin gönlüne taht kuran bu hamleleri iç siyasete taşınabilirse Türkiye’nin içine yönelik malum güç odaklarının da oyunu bozulabilir.

Bu söylediklerim dış politikadaki bir başarının iç siyasete tahvil edilmesi gibi basit önerme içermiyor. Bu tarz basit siyasi ayak oyunları tam tersi sonuçlar verir.

Demek istediğim şu: Lider sıkıntısı çekilen bir dönemde bir yıldız gibi parlayan Erdoğan liderliğinin basit ve dar particilik parantezinin içine hapsedilmemesidir. Bu Erdoğan liderliğine yapılabilecek bir kötülük olduğu gibi liderliğini yaptığı AK Parti siyasetine de büyük zarar verir. Hadi daha açık diyeyim: Erdoğan liderliğinin büyüklüğünü dar bir AK Parti çerçevesinin içine hapsetmek Erdoğan’la birlikte AK Parti’yi de siyaseten küçültür. O yüzden AK Parti’nin Erdoğan liderliğinin büyüklüğüyle orantılı daha kuşatıcı ve büyüten bir siyaset dili inşa etmesi olmazsa olmaz bir öneme sahip.

Söylemek bile gereksiz: Erdoğan elbette AK Parti hareketinin lideridir. AK Parti hareketi ile AK Parti birbirinin aynı değildir. Hareket ile parti farklılığını gözeten bir siyasi dilin inşası Erdoğan liderliğinin sadece Türkiye ölçeğindeki önemini ve anlamını değil küresel ölçekte de önemini ve anlamını farklı kılacaktır. Ne AK Parti’nin bir siyasi hareket olarak kendisi ne de Erdoğan’ın şahsında ete kemiğe bürünen liderlik dar parti kalıplarının içine sıkıştırılmayacak kadar büyüktür.

AK Parti’nin devleti yöneten bir parti olarak tüm vatandaşları kucaklayan bir siyasi anlayışa ve pratiğe sahip olması ne kadar anlamlı ve gerekliyse Erdoğan liderliğini dar particilik kalıpları içine sokmamak gibi bir mecburiyeti vardır. Hala ne dediğimi anlamayanlar için daha açık diyeyim: Erdoğan’ı sadece AK Partililerin lideri, Erdoğan’ın yönettiği Türkiye devletini de yalnızca AK Partililerin devleti algısı oluşturacak partici kategorizasyonlar Erdoğan liderliğini de AK Parti hareketini de giderek küçültür.

Erdoğan liderliğinin büyüklüğüne uygun yeni bir siyasi dilin acilen pratiğe yansıtılması 2023 seçimleri üzerinden Erdoğan liderliğini sonlandırarak Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışan Biden ABD’sinin siyasi darbe girişimlerini akim bırakmak adına da elzemdir.

Lafın tamamı da düzü de bu.

Bunun anlamını bilmeyenlerle yol yürümek kaybettirir, biline!

#Recep Tayyip Erdoğan
#Rusya
#Ukrayna
2 yıl önce
Dünya liderini sadece bir partinin liderine dönüştürmemek lazım…
Çağdaşlaşma, Batı, ‘Evropa’, ‘Amarika’ ve yerlilik (3)
Transfer kaosu
Bu oyun gelişir
Gannuşi’den Gazze’ye giden yolu kim kapatıyorsa?
Dünya bize gebe, biz hakikate…