Son birkaç yıldır bilhassa üzerinde tartışma yaratılan konuların başında genç nüfusun yurt dışına gitme çabası oluşturmaktadır. İster çalışmak için ister eğitim için yurt dışına gitmek, hayatını orada geçirmek bir sorun mu? Veya zayıflık göstergesi mi? Daha de ötesi gelişmemizin önünde bir engel mi? Bazı sorular vardır kendimize soramayacağımız. Daha doğrusu sorduğumuzda objektif yanıt alamayacağımız. Bu nedenle bu soruları kendimiz üzerinden değil başka bir örnek üzerinden yürütmek faydalı olacağı
Son birkaç yıldır bilhassa üzerinde tartışma yaratılan konuların başında genç nüfusun yurt dışına gitme çabası oluşturmaktadır.
İster çalışmak için ister eğitim için yurt dışına gitmek, hayatını orada geçirmek bir sorun mu? Veya zayıflık göstergesi mi? Daha de ötesi gelişmemizin önünde bir engel mi?
Bazı sorular vardır kendimize soramayacağımız. Daha doğrusu sorduğumuzda objektif yanıt alamayacağımız. Bu nedenle bu soruları kendimiz üzerinden değil başka bir örnek üzerinden yürütmek faydalı olacağı kanaatindeyim.
Elektrikli araç evrimi (Ne ilgisi var demeyin…)
2024 yılının bitmesiyle veri firmaları yıllık verileri açıklamaya başladı. Bu verilerden önemli bir tanesi elektrikli araçlar hakkındadır.
2024 yılında Dünya geneli 17.1 milyon adet elektrikli araç satıldı.
Bu rakam büyümekte olan bu segmentin şimdiye kadar gördüğü en yüksek rakam.
Ama bundan önemlisi, 17.1 milyon aracın %64 yani 11 milyonun Çin’de satılmış olmasıdır.
CarNewsChina’nın Çin Binek Araç Birliği’nin (CPCA) erken satış verilerine dayandırdığı haberine göre, elektrikli araç üreticileri 2024 yılında Çin’de 10,97 milyon yeni enerji aracı (NEV) sattı.
Bu satışlar,
2023 yılında
Çin’de satılan 7,75 milyon araca kıyasla
%41,6’lık büyük bir sıçrama
anlamına geliyor.
En önemlisi ise Çin’de yapılan 11 milyonluk satışın %90’nına yakınının ise yerli üretimlerinden oluşmasıdır.
Elektrikli araç patlaması BYD, Geely ve Xiaomi gibi yerel otomobil üreticileri için iyi bir şans oldu ve bunların hepsi 2024’ün çoğunda rekor satışlar gördü.
BYD, Çin pazarındaki en büyük satıcı olmaya devam etti ve yurtiçinde ve yurtdışında 4 milyondan fazla araba sattı.
Çin elektrikli araçlara yatırım yapmaya ne zaman başladı ve neden?
2000’li yılların başında, elektrikli araç alanına tam olarak girmeden önce, Çin’in otomobil endüstrisi dünyanın önemli üretici ülkeleri ile rekabet edemeyecek bir konumdaydı.
Çin, içten yanmalı motor inovasyonu konusunda ABD’li, Alman ve Japon eski otomobil üreticilerini asla geçemeyeceklerini anlamıştı.
ABD, Avrupa ve Japonya’nın bir asırı aşan deneyim ve verimliliklerine ek olarak marka güçleri çok yüksekti.
Çin’in elektrikli araç hikayesini kim yazdı?
Bu verilerden sonra Çin’in Elektrikli araç hikayesinin bizim konumuzla ilişkisine geçelim.
Çin, yukarıda bahsedilen sektörel dezavantaj ve kendi ülkesi için ihtiyaç duyulan;
* şehirlerdeki hava kirliliğini azaltmak (Pekin’e ilk gittiğim 2002 yılında hava kirliliğini boyutuna şahit oldum hava hep karanlıktı, insanlar maskeli…),
*petrol ithalini azaltmak amacıyla
2001 yılında 5 yıllık stratejik ekonomi planına bu teknolojinin desteklenmesini başlıklardan biri olarak koymuştu.
Değişim anı, değişimi kim sağladı?
2007 yılında, on yıl boyunca Almanya’da Audi için çalışmış bir otomobil mühendisi olan Wan Gang’ın Çin’in Bilim ve Teknoloji Bakanı olmasıyla sektör bir anda önemli bir ivme kazandı.
2007 ile 2018 yılları arasında Bakanlık yapan 1952 doğumlu Gang, Almanya’daki Clausthal Teknoloji Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak bulunmak üzere Almanya’ya giden ve oraya yerleşen bir Çin vatandaşı. 1991 yılında Audi’de çalışmaya başlamış ve burada araştırma ve geliştirme bölümünde hizmet vermiş.
Gang, elektrikli araçların büyük bir hayranıydı ve Tesla’nın ilk elektrikli araç modeli Roadster’ı piyasaya sürüldüğü 2008 yılında test etmiş.
Çin’liler Bakan Gang’ı elektrikli araçlar konusunda Çin ve Dünya’yı değiştiren adam olarak görmektedir.
Gang’ın ilk göreve geldiği yıllarda Çin’in elektrikli araç satışlarının senelik sadece 500 adet olduğu düşünülerse kendisinin yaptığı katkı daha net ortaya çıkmaktadır.
Gang Almanya’ya göçmen olarak gitmeseydi, Audi’de işe girip bilgi, deneyim ve tecrübe edinmemiş olsaydı bugün Çin’in elektrikli araçlardaki atılımı bu noktada olmazdı.
Bu örnekten yola çıkarsak yurt dışına insan kaynağı göndermek velev ki uzun dönem kalmak üzere bile olsa, kötüdür diyebilir miyiz?
New York’ta Çin mahallesi var, Londra’da da öyle, ama göç vermesine karşı Çin ilerliyor! Diasporasını ticaret için, eğitim için ve bilgi transferi için kullanıyor, sessiz ve derinden. Ama kültürünü de kenara bırakmıyor! Velhasıl Çin üzerinden okuma yapmak bizlere kısa yollar gösterebilir…
#Ekonomi
#insan kaynağı
#yurt dışı
