Konuları temelden ele alma vakti!

04:004/10/2024, Cuma
G: 4/10/2024, Cuma
Mehmet Akif Soysal

Malumunuz uzunca bir süredir İsrail’in Gazze ile başlattığı soykırım ve savaş karmaşasını büyütme çabası Batı emperyalizminin en önemli konu başlığı. Bir asırdır tüm savaşları bölgesinde kabul eden Ortadoğu ilk kez Ukrayna Rusya savaşıyla mücadele alanı değişmiş, Avrupa’ya taşınmıştı. Ancak Avrupa’nın savaşı kendi coğrafyasının dışına itme çabası, İsrail’e verdiği yoğun destek ile şekillenince İsrail’i daha güçlü kıldı ve savaşın Lübnan’a taşınmasını, büyümesini sağladılar. Böylelikle, Türkiye’ye


Malumunuz uzunca bir süredir İsrail’in Gazze ile başlattığı soykırım ve savaş karmaşasını büyütme çabası Batı emperyalizminin en önemli konu başlığı.

Bir asırdır tüm savaşları bölgesinde kabul eden Ortadoğu ilk kez Ukrayna Rusya savaşıyla mücadele alanı değişmiş, Avrupa’ya taşınmıştı.

Ancak Avrupa’nın savaşı kendi coğrafyasının dışına itme çabası, İsrail’e verdiği yoğun destek ile şekillenince İsrail’i daha güçlü kıldı ve savaşın Lübnan’a taşınmasını, büyümesini sağladılar.

Böylelikle, Türkiye’ye yakın coğrafyada yükselen çatışma ve belirsizliklerin getirmiş olduğu etkiler, Türkiye›nin kendi zorluklarına eklenince işler daha karmaşık hale geldi insanların zihinlerinde.

Dün açıklanan enflasyon rakamlarıyla esasen düşmekte olan talebe karşılık yeterli seviyede gerilemeyen bir enflasyona şahit olduk.

Senelik enflasyonda gerileme devam ederken, aylık enflasyon beklentilerin üzerine çıkarak eylül ayında yüzde 2,97 oranında artış gösterirken, yıllık enflasyon yüzde 49,38 olarak hesaplandı.

Diğer taraftan normalde ileriye dönük olarak düşünülmesi gereken enflasyon piyasalarımızda geriye dönük ele alınmasına rağmen yıllık enflasyon
yüzde 50 olan politika faizinin altına indi ve 3 yıl aradan sonra
reel faiz pozitif bölgeye
geçti. ÜFE ise, aylık yüzde 1,37 artarken; yıllık yüzde 33,09 yükseldi.
Parasal genişlemenin reel olarak negatif seyrettiği ve yüksek faiz ile talebin dengelenmesi amaçlanan haliyle, enflasyon beklentilerinin tam olarak kırılmadığını gözlemliyoruz.
Bunun tesiri ile zihinlerde kendi kendini doğuran bir enflasyon süreci ile karşı karşıyayız. Enflasyon rakamını arttıran ana faktörün sırasıyla Konut, Eğitim, Lokanta ve Oteller olduğunu TÜİK verilerinden görüyoruz.
Konut sektöründen uzun zamandır bahsettiğimiz haliyle yukarı yönlü fiyat gelişmeleri devam etmesi kaçınılmaz.
Zira kısa vade için yapı ruhsatı sayıları azalıyor. Bu, arzı azalan malın ilk talep artışında fiyat esnekliğinin kaybolacağını ifade ediyor.
En azından kısa vadeli dengelenme adına arzı arttıracak teşvikler daha fazla geç kalmadan uygulamaya konmalı; satışa değil imalata teşvik. Kısa vadeli diyorum zira temel politikamız bu olmamalı.
Ne olmalı? Büyükşehirlerden nüfus diğer şehirlere yöneltilmeli.
Mesela İstanbul’da üretim, imalat faaliyetlerine ruhsat verilmemeli. Buna karşılık mesela Çanakkale’de bu firmaların üretim yapabileceği organize sanayi bölgeleri arazileri bila bedel veya cüzi bir bedel karşılığı tahsis olunmalı, taşınma yardımı yapılmalı, personeli için Toki eliyle toplu konut üretilmeli. Böylelikle arsa arzının kıtlığı ile gelişen konut fiyat artışı dengelensin. Büyükşehirlerdeki deprem riski bertaraf edilsin. Ayrıca bu vesileyle
kümelenme meydana gelsin.
Mesela Tuzla’da deri organize var. Ne işi var deri organizenin İstanbul’da?

Marmara’nın illerini tek tek iş koluna göre planlayalım ve kaynakları dağıtalım. Önümüzdeki 30 yılı planlayalım. Verimlilik bu şekilde meydana çıkacaktır. İnsanlarımız iyi bir hayat sürecek, iş yerlerimizin verimli bir ekosistem oluşması nedeniyle karları ve rekabet gücü artacaktır.

Eğitim mevzusu ayrı bir sorun!
Kolejler müşterileri ile top gibi oynuyor! Müşteri diyorum çünkü onlar okul-öğrenci ilişkisinden ayrılıp şirket-müşteri ilişkisine geçeli çok zaman oldu. İstanbul’da ortalama fiyatlar 700 bin TL seviyesine geldi. Sonra niye nüfus artmıyor diyoruz!
Gelirle ilgili değil, gider sorunu var ailelerde.
Bir yılda yüzde 93 fiyatları artmış! Hangi gerekçeyle; maliyet mi? Yoksa arz ve talep eksenli mi?
Planlı Tarım, Gıda enflasyonu için mecburiyet.
Lokanta ve oteller konusu ise turizmdeki artış, gelir dağılımındaki bozulma ve planlı tarım sorunu ile alakalı.
Planlı tarım ile alakalı son dönemde bakanlık adımlar attı ancak yeterli hızda değil; gece gündüz yatmadan bu konuyu fiiliyata ve Tüm Türkiye’ye yaymak gerekli. Son on yılda kaç kez hal yasasını konuştuk ancak icra edemedik? Planlı tarımda gecikilen her gün kayıp. Belki belediyeler eliyle işletilmesi gereken soğuk hava depolarından tutun da tarım mahsulleri borsasının yaygınlaşmasına kadar birçok konu bekliyor.

Konuları daha temelden ele alma vakti; sosyoloji ve beklentiler buna uygun. Bu fırsatı kaçırmayalım…

#ekonomi
#Mehmet Akif Soysal
#enflasyon
#emperyalizm