2024 yılında başlayan haliyle Bakan Şimşek’in başını çektiği enflasyonla mücadele programı bazı kesimlerin ısrarlı ve güdümlü eleştirilerine rağmen devam ediyor. Programın başarısız olduğunu söylemenin adil olmayacağı bu dönemde T ürkiye’nin belirsizlikler dönemine giren dünyada en önemli silahı olacak nakit akışını ve finansal istikrarı kazanmış olması bile başlı başına önem arz etmektedir. Bu başlıkların tümünde planlananı bilemeyiz ancak ekonomi çevrelerinin ve kamuoyunun beklediğinden çok hızlı
2024 yılında başlayan haliyle Bakan Şimşek’in başını çektiği enflasyonla mücadele programı bazı kesimlerin ısrarlı ve güdümlü eleştirilerine rağmen devam ediyor.
Programın başarısız olduğunu söylemenin adil olmayacağı bu dönemde T
ürkiye’nin belirsizlikler dönemine giren dünyada en önemli silahı olacak nakit akışını ve finansal istikrarı kazanmış olması bile başlı başına önem arz etmektedir.
Bu başlıkların tümünde planlananı bilemeyiz ancak
ekonomi çevrelerinin ve kamuoyunun beklediğinden çok hızlı ve iyi gelişmeler gerçekleşti.
Bu, şu nedenle kıymetliydi; olası bir mücadelede ihtiyaç duyulacak askeri harcamalardan tutun da çarkların dönmesi için gerekli hammadde ve ara malı ithalatı için gereken nakit kaynak oluşturuldu -ki bu temel güvenlik meselesidir-.
Olası mücadeleden ne kastediyorum diye merak edenler için; Kuzey Suriye’de gelişmelere Türkiye kayıtsız kalmayacaktır. Kuzeyimizde devam eden savaş hali bu hafta Batı menşeli silahların uzun menzil ile Rusya’ya karşı doğrultulması tüm denklemi daha evvel ifade ettiğimiz haliyle Batı ile Rusya savaşına bu sefer resmi olarak evirdi. Güneyimizde terör koridoruna maşalık edenlere ek olarak, İsrail saldırılarının Lübnan ve Suriye’yi kapsaması İsrail’in yine resmi olarak bölgesel tehdit halini aldığı bir döneme girdik. Her ne kadar niyetlerini ve planlarını tahmin etmiş olsak da bunlar aleniyet ve resmiyet kazandı.
Bu çerçevede programın esas amacı olan
enflasyonla mücadele daha sınırlı bir iyileşme bulunsa bile, -ki sadece risk yönetimi açısından bile- Türkiye’nin bu adımları atması gerekliydi. Bu işlem başarı ile gerçekleşti.
Peki enflasyon ile mücadelede ilerleme ve yol planı nasıl?
Daha evvel de defaten ifade ettiğim gibi
makro ekonomik gelişmeleri Şubat depremini kapsayacak şekilde yapmayan analizler beyhude konuşmadan veya kötü niyetli olmaktan başka evsafı yoktur.
2024 yılı programında finansal adımlar gerekli şekilde atıldı ancak maliye politikaları buna tam olarak destek veremedi. Maliye harcamalarındaki artış genişlemeci para politikası etkisi yaptı. Bu da atılan adımları etkisini azalttı.
Zira deprem yükü tamamen devletin omuzlarına yüklendi.
100 milyar dolarlık ek yük harcama olarak maliyenin giderlerine eklendi.
Belki önemli bir miktarda tahsile edilecek vergilerden ve ekonomik normallikten kaynaklanacak vergi gelirlerinden feragat edildi.
Hazine Maliye Bakanı Mehmet Şimşek TBMM’de komisyona yaptığı 2025 yılı bütçe sunumunda
önümüzdeki dönemin enflasyon ile mücadele yol haritasını şu
başlıkta özetledi.
• Para politikasının enflasyona gecikmeli etkisini daha net görüleceği
• 2025 yılında bütçe açığının deprem harcamalarının azalması nedeniyle gerileyeceğini, böylelikle bütçe açığı milli gelir oranının önemli şekilde düşeceği
• Devlet eliyle yönetilen ve yönlendirilen fiyatların enflasyon hedefi ile uyumlu hale getirileceğidir.
İfade edilen konu başlıklarında 2025 yılında gerekli adımların atılması halinde, ki ben atılacağı kanaatindeyim; enflasyon hızlı bir gerileme sürecine girecektir.
Bu ilerlemenin görülmesi halinde;
düşük enflasyonun önündeki en büyük engel olan fiyatlardaki yapışkanlık ve hane halkının enflasyon beklentilerinde gerileme
, enflasyondaki düğümünü çözecektir.
Her geçen ay gerçekleştirilen tutarlı ekonomi politikaları ve kurumlar ile siyaset arasındaki eş güdüm ise kredibiliteyi yani sözün kıymetini ve etkisini arttıracaktır.
#Ekonomi
#enflasyon
#Mehmet Akif Soysal