Senaristin keyfi

00:0018/09/2001, Salı
G: 16/09/2019, Pazartesi
Mehmet Akif Aydın

Fail-i meçhul cinayetler, bütün dünyada emniyet kuvvetlerini, adli kolluğu rahatsız eder, üst makamlara karşı müşkil mevkide bırakır. Bu sebeple kolluk kuvvetleri asıl suçluyu bulamadıkları bazı durumlarda bir başka muhtemel suçluyu onun yerine ikame ederler; maksat dosya açık kalmasın.Şimdi dünya çapında bir fail-i meçhulle karşı karşıyayız. Bu defa kolluk kuvvetleri değil siyasi otorite büyük bir açmazla karşı karşıya. Dünyanın bir numaralı süper gücü olarak ABD, istihbaratının atlamasının, ülkeyi

Fail-i meçhul cinayetler, bütün dünyada emniyet kuvvetlerini, adli kolluğu rahatsız eder, üst makamlara karşı müşkil mevkide bırakır. Bu sebeple kolluk kuvvetleri asıl suçluyu bulamadıkları bazı durumlarda bir başka muhtemel suçluyu onun yerine ikame ederler; maksat dosya açık kalmasın.

Şimdi dünya çapında bir fail-i meçhulle karşı karşıyayız. Bu defa kolluk kuvvetleri değil siyasi otorite büyük bir açmazla karşı karşıya. Dünyanın bir numaralı süper gücü olarak ABD, istihbaratının atlamasının, ülkeyi korumakla görevli Savunma Bakanlığı'nın kendini korumaktan aciz olmasının ve tam burnunun ortasına bir yumruk yemesinin altından nasıl kalkacak? Nereden saldıracağı bilinmeyen teröre karşı her zaman etkili tedbir almak mümkün değil. Ama binlerce kişinin hayatına malolan bir terör eyleminin gerçek faillerinin ortaya çıkmasını beklemeye de Amerikan kamuoyu razı değil; her taraftan intikam çığlıkları yükseliyor. Öyle anlaşılıyor ki Amerikan hükümeti de kamuoyunun baskılarını hafifletmek ve krizin siyasi faturasını ödememek için muhtemel bir zanlıyı, yani Afganistan'ı asıl suçlu yerine ikame edip cezalandırma yolunu seçecek; maksat dosya açık kalmasın.

İzninizle bir daha tekrar edelim: Bin Ladin böyle bir saldırıyı gerçekleştirmek ister. Ancak böyle bir eylemi gerçekleştirecek ne örgütü, ne teknolojik ve lojistik birikimi var. Bu kör terör eyleminin arkasında belli ki Amerikan hükümetinin bazı gizli şifrelerini bilecek kadar bu yapı içerisine nüfuz etmiş bir güç var. İntihar saldırılarını gerçekleştirenlerin Müslüman olmaları bu sonucu değiştirmez. O gücün piyon olarak kullanabileceği en müsait unsurlar arasında kabul edelim Müslümanlar da var. Asıl plandan haberdar olmadan Amerika'ya ve dolaylı olarak İsrail'e zarar verme düşüncesi bazı Müslümanları pekala ölümü göze almaya itebilir. Böyle bir eylemi esasen parasal bir saikle yapmak mümkün değil. Diyelim eylemciler Müslüman. Bu işi asıl kotaran güç farklı ise bu terör eyleminin feri şeriklerinin yanısıra -asli piyonlar zaten öldü- işi kotaran asıl o gücün ortaya çıkarılması ve cezalandırılması gerekmez mi?

Bizim düz bir mantıkla çıkardığımız bu sonucu Amerika'nın çıkarmamış olması düşünülemez. Ancak acilen Amerikan kamuoyunu tatmine de ihtiyaç var. Çıkacak fatura Afganistan sivil halkı için çok büyük olsa da... Üstelik bu yolla Amerika eski bir hesabı da kapatmış, Bin Ladin'in Amerikan askerlerine yönelik olarak geçmişte gerçekleştirdiği eylemlerinin intikamını almış olacak. Bu sebeple yakın bir gelecekte Afganistan ve İslam dünyasındaki diğer bazı hedeflere Amerika'nın saldıracağı muhakkak gibi.

Ancak bu noktada kör bir intikam duygusuna teslim olmak, belki tam da senaristin istediği sonuç. Eğer senaryo İslam ve Hristiyan dünyası arasına sonu gelmeyecek bir düşmanlığı yerleştirmek ve bir türlü kendiliğinden gerçekleşmeyen "medeniyetler çatışması"nı harekete geçirmek üzerine kurulmuş ise, Amerika Birleşik Devletleri'nin ciddi bir delile dayanmadan İslam ülkelerini cezalandırma yolunu seçmesi tam da senaryonun varmak istediği hedef olmuyor mu? Belki de meydana gelen gelişmeleri senarist büyük bir keyifle izliyordur.

Bu çatışmadan en çok kim karlı çıkarsa biliniz ki bu terör eyleminin ardındaki güç odur. Dikkatlerin bu gücü hep klasik hasım ülkelerde araması meydana gelen zayıatın büyüklüğü sebebiyledir. Dost sayılan bir gücün veya dahili bir odağın bu kadar büyük katliamı göze alamayacağı hesap ediliyor. Ama unutmamak gerekir ki belki de senaryoyu yazanlar dahi kulelerin çökeceğini ve zayiatın bu kadar büyük olacağını hesaplamamışlardı. Tıpkı kargaşayı önlemek için kulelerin boşaltılmasını önleyen ve çökmeyi hiç akıllarına getirmeyen itfaiye görevlileri gibi. Belki de bir kaç yüz kişilik bir zayiat öngörülmüştü. Bence bütün bu ihtimaller karşısında Amerika her zamankinden daha dikkatli ve soğukkanlı olmak zorunda. Binlerce sivilin canını kıyıp nice zaman sonra mesele aydınlandığında saldırıya uğrayan İslam devletlerine dönüp sadece bir "pardon" demekle sorumluluktan kurtulunamaz.
#Fail-i meçhul
#Senaristin keyfi