Adalet ve Kalkınma Partisi

00:0017/08/2001, Cuma
G: 13/09/2019, Cuma
Mehmet Akif Aydın

Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde uzun süredir kurulması beklenen parti nihayet Adalet ve Kalkınma Partisi ismiyle Türk siyasetinde yerini aldı. Şimdi zihinlerdeki soru, bu yeni partinin siyasi hayatımıza yeni bir ufuk, yeni bir soluk getirip getirmeyeceği. Politik hayatımızdaki tıkanıklığın aşılması için böyle bir yeni soluğa şiddetle ihtiyaç var.Ak Parti'nin ismi ve amblemi ayrıntıdan öte bir anlam taşımıyor. Hiçbir parti bugün ismi güzel olduğu veya beğenilen bir amblemi seçebildiği için başarılı

Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde uzun süredir kurulması beklenen parti nihayet Adalet ve Kalkınma Partisi ismiyle Türk siyasetinde yerini aldı. Şimdi zihinlerdeki soru, bu yeni partinin siyasi hayatımıza yeni bir ufuk, yeni bir soluk getirip getirmeyeceği. Politik hayatımızdaki tıkanıklığın aşılması için böyle bir yeni soluğa şiddetle ihtiyaç var.

Ak Parti'nin ismi ve amblemi ayrıntıdan öte bir anlam taşımıyor. Hiçbir parti bugün ismi güzel olduğu veya beğenilen bir amblemi seçebildiği için başarılı sayılmıyor. Partilerin başarıları, programlarının zenginliği ve tutarlılığı ile kadrolarının bu programı hayata geçirecek bir birikimi temsil etmesiyle doğru orantılı. Bu açıdan bakıldığında Ak Parti'nin kurucularının nitelikli bir kadrodan oluştuğu görülüyor. Birçoğu iyi bir öğrenim görmüş, mesleklerinin zirvesine çıkmış insanlar. Buna rağmen yine de bir-iki kurucunun partiye nasıl bir yeni açılım getireceğini doğrusu anlayabilmiş değilim. Öte yandan sahalarında yetişmiş olmakla birlikte kurucular arasında siyasi birikimi olan kimse çok az. Bu eksikliğin halen milletvekili olan siyasilerle giderileceği anlaşılıyor. Bu bir uyum problemi yaratır mı, kurucular parti yönetiminde ve kolektif aklı oluşturmada beklendiği kadar aktif olabilirler mi, bunu zaman gösterecek. Partinin başarısı büyük ölçüde buna bağlı gibi görünüyor.

Tayyip Erdoğan'ın açılış konuşması daha çok ülkenin siyasi problemlerine yönelikti. Parti içi demokrasinin işletileceği, belirli görevlerin süre ile sınırlı olacağı ve liderler oligarşisine engel olunacağı aslında duymak istediğimiz mesajlardı. Ancak oligarşinin bu kadar kökleştiği ve çevrenin bu kadar oligarşi yaratmaya müheyya olduğu bir ortamda bu vaatler ne ölçüde gerçekleşebilir bilinmez. Açıkca ifade edelim ki liderin karizmatik kişiliği bu konuda büyük bir handikap. Buna rağmen Sayın Erdoğan parti içi demokrasiyi işletir ve bu vaatlerini hayata geçirirse gerçekten Türk demokrasisine büyük hizmet etmiş, son derece yararlı bir geleneği başlatmış olur.

Dikkatimizi çeken bir diğer husus siyaseti şâibeden kurtarma yolunda aldıkları tedbirler. Sadece genel başkanın değil, üst mevkilerdeki bütün görevlilerin mal beyanında bulunacak olmaları bu açıdan önemli. Aslında Türk siyasetinde bu kadar çok partinin mevcut olması, bir mevkii ele geçirenlerin bir türlü ondan ayrılmak istememesi siyasetin getirileriyle yakından ilgili. Bu getiriyi ortadan kaldırdığımızda siyaseti beşikten mezara kadar süren bir uğraş olarak görme alışkanlığı da ortadan kalkacaktır. Tabiatıyla burada sadece mal beyanı yetmez. Türk demokrasisini denetleyen bir demokrasi haline getirmek için de tedbirler getirilmeli. Dileriz Ak Parti programında bu yönde de tedbirler öngörülmüştür.

Tayyip Erdoğan'ın konuşmasında somut ekonomik öneriler yoktu. Ekonomik zorluklardan bunalan vatandaş somut öneriler de duymak istemektedir. Programın gerek bu konuda gerekse diğer konularda kafalardaki soruları cevaplayacağını ümid ederim.

Netice olarak karizmatik lideri, deneyimli siyasi kadrosu ve ümit verici kurucular kurulu ile Ak Parti'nin Türk siyasetine yeni bir ufuk açmasını diliyor ve hayırlı olsun diyorum.
#Adalet ve Kalkınma Partisi
#AK Parti
#Recep Tayyip Erdoğan