Dün Merkez Bankası’nın yayımladığı yılın son Enflasyon Raporu’nu takip ettik. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan detaylı bir sunumla enflasyon görünümüne ilişkin değerlendirmeler yaptıktan sonra toplantı soru-cevap kısmı ile devam etti. Bu rapor dönemi çok önemli zira artık yıl sonu yaklaşıyor ve özellikle enflasyon gelişmeleri yıl sonu enflasyon tahminlerini gözden geçirmek için bir zorunluluk oluşturuyor. Bunun ilk nedeni Merkez Bankası’nın yılın III. Enflasyon Raporu’ndaki yıl sonu enflasyon
Dün Merkez Bankası’nın yayımladığı yılın son Enflasyon Raporu’nu takip ettik. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan detaylı bir sunumla enflasyon görünümüne ilişkin değerlendirmeler yaptıktan sonra toplantı soru-cevap kısmı ile devam etti.
Bu rapor dönemi çok önemli zira artık yıl sonu yaklaşıyor ve özellikle enflasyon gelişmeleri yıl sonu enflasyon tahminlerini gözden geçirmek için bir zorunluluk oluşturuyor. Bunun ilk nedeni Merkez Bankası’nın yılın III. Enflasyon Raporu’ndaki yıl sonu enflasyon ara hedefi olan %38’in ve hatta tahmin aralığının üst bandı olan %42’in gerçekleşmesi artık pek mümkün görünmüyor. Yılın kalan iki ayındaki olası enflasyon gelişmeleri buna işaret ediyor. Bu bakımdan bir güncelleme yapılması gerekliliği aynı zamanda Merkez Bankası’nın kredibilitesi açısından da önemliydi.
Merkez Bankası da tahmin ettiğimiz gibi hareket etti ve 2024 yıl sonu enflasyon tahminini %38’den %44’e yükseltti. Ayrıca tahmin aralığını da (+/-) 2 puan olarak belirledi. Diğer yandan 2025 yıl sonu enflasyon tahmini de 7 puanlık bir revizyon ile %21’e çıkarıldı. Ayrıca ve belki de daha önemlisi enflasyonda tek hane hedefi 2026’dan 2027’e sarktı. Zira 2026 yıl sonu enflasyon hedefi %12 olarak belirlenmiş. Bu durumun hem OVP’deki hem de ekonomi yönetiminin söylemlerindeki iddialı duruş ile çeliştiğini not edelim.
Merkez Bankası’nın 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 6 puan yukarı yönlü güncellenmesinde 1,6 puanlık kısım gıda fiyatlarından, 0,2 puan TL cinsinden ithalat fiyatlarından, 0,3 puan çıktı açığından ve 3,9 puanlık kısım ise enflasyonun ana eğiliminin istenilen hızda yavaşlamamasından kaynaklandığını görüyoruz. Öte yandan 2025 yıl sonu için yapılan 7 puanlık güncellemenin de yarısı enflasyondaki ataletten kaynaklanıyor.
Peki yeni durum faiz indirim beklentilerini değiştirir mi? Bu soru Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’a farklı cümlelerle birkaç kez soruldu. Başkan Karahan, veri akışının süreci tayin edeceğine yönelik cevaplar verirken “faiz indirimi gündemimizde yok” demedi. Bana göre Aralık ayında faiz indirimi konusu masada olacak. Elbette büyük oranlı değil 50 ya da 100 baz puanlık bir indirim ile döngünün başlatılabileceği öngörümü korumaya devam ediyorum.
Başkan Karahan’ın üzerinde durduğu bir diğer önemli konu da enflasyon beklentileriydi. Köşe yazılarımı sürekli takip edenlerin de hatırlayacağı üzere ben de sık sık bu konuyu gündeme getirmeye çalışıyorum. Çünkü enflasyonla mücadelede beklentiler en önemli değişkenlerden bir tanesi. Beklentileri doğru yönetmek oldukça önemli bir konu. Son dönemde enflasyon beklentilerindeki düşüş dezenflasyon programına yardımcı oluyor. Ancak halen katedilmesi gereken bir mesafe olduğunu Başkan Karahan da ifade ediyor.
Son olarak şunu belirteyim; Başkan Karahan’a göre bir önceki rapor döneminde %38 olan enflasyon hedefine 2025 Mart’ta ulaşılacak. Bu 3 aylık bir gecikme demek. Başkan Karahan bunun istenen bir durum olmadığını ancak bu denli uzun süren bir dezenflasyon programında da göz ardı edilebilecek kadar bir gecikme olarak kabul edilebileceğini söyledi. Bu yoruma ben de katılıyorum. Zira devam eden deprem bölgesindeki harcamalar maliye politikasının yeterli düzeyde katkı sağlamasına engel olurken, tüketicilerin yakında dönemdeki alışkanlıklarının etkisi ile beklentilerini çıpalaması zorlaşmışken ve nihayet çıktı açığı henüz negatife dönmemişken %44’lük bir yıl sonu enflasyonu yine de başarı olarak kabul edilebilir.