Merkez Bankası hafta başında Türkiye’de son dönemde artan konkordatolara ilişkin kapsamlı bir çalışma yayımladı. Merkez Bankası’nın iletişimi açısından büyük bir kaldıraç etkisi oluşturan bu blog yazılarında Banka’nın süreci nasıl izlediğini ve hangi konulara dikkat ettiğini gözlemlemek de mümkün oluyor. Hatta bu iletişim ile bize de konuları hangi bakış açısı ile ele almamız gerektiği konusunda yardımcı oluyor.
Elbette söz konusu artan konkordatolar olunca Merkez Bankası’nın değerlendirmesi daha da dikkat çekici oluyor. Zira konkordato konusunda piyasalarda ciddi bir hassasiyet oluşmuş durumda ve konkordato müessesesinin suistimal edildiğine ilişkin genele yayılan bir algı gün geçtikçe artıyor. Bugünkü yazımda kısaca Merkez Bankası’nın çalışmasındaki bulgulara bakıp sonrasında konkordato konusundaki sıkıntıları ele alacağım.
Merkez Bankası’nın çalışmasında temel olarak 2024 yılında konkordato talebinde bulunan ve geçici mühlet verilen şirketlerin çeşitli finansal göstergeleri diğer firmalar ile kıyaslanıyor. Buna göre; konkordato ilan eden firmaların genel borçluluk seviyesinin diğer firmalara göre oldukça yüksek olduğu görülüyor. Ayrıca likidite seviyeleri de belirgin bir şekilde daha düşük. Bulgulara göre; konkordato ilan eden firmaların ticari borçlarının toplam varlıklara oranı %36 iken bu oran diğer firmalarda sadece %11. Merkez Bankası’nın değerlendirmesine göre; konkordato talebinde bulunan firmaların konkordato talebinde bulunmadan önceki dönemdeki yüksek borçları ve düşük likiditesi finansal koşulların zorlaşması ile ciddi sıkıntı haline dönüşüyor. Bu konuda benim değerlendirmem şu; bu firmalar enflasyon oranının altında faiz oranı ile krediye erişemeyince sıkışıyorlar. Bu yorumum da Merkez Bankası’nın çalışmasında ifade ettiği “konkordato talebinde bulunan firmaların parasal sıkılaştırma öncesinde de finansal sorunlarının olduğu” bulgusu ile örtüşüyor.
Gelelim konkordato konusundaki son duruma. Son dönemde sayısı artan konkordato ilan eden şirket sayısı piyasalarda endişe oluşturmaya devam ediyor. Elbette haklı gerekçelerle ve iyi niyetli bir şekilde konkordato ilan eden şirketleri bir kenara ayırıyorum. Ancak son dönemde konkordato ilan eden firmalardan alacaklı olanların genel gözlemleri “konkordato müessesesinin” büyük ölçüde bilinçli bir şekilde suistimal edildiğine işaret ediyor.
Bu konuyu ilk kez 2019 yılı Ağustos ayında kaleme almıştım ve o dönemde yeni düzenlenen konkordato mekanizmasının suistimalinin önüne geçmek için Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran’ın önerisinin dikkate alınması gerektiğini kayda geçirmiştim. Gürsel Baran’ın şirket ortaklarının lüks yaşamlarına devam ederken alacaklarının mağdur oldukları bir mekanizmanın önüne geçilmesi gerektiğini ifade etmesi son derece kıymetliydi. Çünkü borçlu şirket kendisini kanun ile koruma altına alırken alacaklı şirket alacaklarını tahsil edemediği için ciddi likidite sorunu yaşayarak iflasın eşiğine gelebiliyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.