İsrail’in stratejik yenilgisi

04:0017/01/2025, Cuma
G: 17/01/2025, Cuma
Kadir Üstün

İsrail’le Hamas arasında varılan ateşkesin kalıcı olması durumunda 15 aydır cehennem koşullarını yaşayan Gazze halkı bir nebze olsun ferahlayacak. Hamas 7 Ekim saldırısı sonrasındaki süreçte çok büyük maliyet ödemekle birlikte uluslararası kamuoyunun İsrail’in uyguladığı işgal, etnik temizlik ve savaş politikalarıyla yüzleşmesini sağladı. İsrail’in bu sürecin sonucu olarak uğradığı prestij ve meşruiyet kaybını telafi etmesi mümkün değil. İsrail Batı başkentlerinin maddi yardımlarıyla çifte standartlarının

İsrail’le Hamas arasında varılan ateşkesin kalıcı olması durumunda 15 aydır cehennem koşullarını yaşayan Gazze halkı bir nebze olsun ferahlayacak. Hamas 7 Ekim saldırısı sonrasındaki süreçte çok büyük maliyet ödemekle birlikte uluslararası kamuoyunun İsrail’in uyguladığı işgal, etnik temizlik ve savaş politikalarıyla yüzleşmesini sağladı. İsrail’in bu sürecin sonucu olarak uğradığı prestij ve meşruiyet kaybını telafi etmesi mümkün değil. İsrail Batı başkentlerinin maddi yardımlarıyla çifte standartlarının avantajını sonuna kadar kullansa da genç nesli kaybetmiş durumda. Gazze’de deklare ettiği askeri hedeflere (Hamas’ı yok etmek) ulaşamayan ama deklare etmediği hedeflere (Gazze’yi yaşanmaz kılmak) yaklaşan İsrail’in siyasi meşruiyet açısından bakıldığında tam bir stratejik yenilgi aldığını söyleyebiliriz.


BİDEN’IN DESTEĞİNDEN TRUMP’IN ÜLTİMATOMUNA

7 Ekim saldırılarının akabinde İsrail’in Hamas’la savaşmaya değil Gazze’yi yerle bir etmeye odaklandığı açıktı. Sivil-savaşçı ayrımı gözetmeksizin okul, hastane ve yerleşim yerlerine saldıran İsrail, modern zamanların en acımasız katliamlarına imza attı. Sivilleri kalkan olarak kullandığını iddia ettiği Hamas’ı yok etme bahanesiyle Gazze’yi yaşanmaz hale getiren Netanyahu hükümetinin en sadık destekçisi de Biden yönetimi oldu. Netanyahu’nun iç siyasi çıkmazlarını aşmak için çatışmayı Suriye ve Lübnan’a doğru genişletmesine engel olamayan Biden ne çizdiği kırmızı çizgileri ne de ateşkes şartlarını kabul ettirebildi.

Amerika’yı İran’la savaşa sokmaya çalışan Netanyahu, Tahran-Washington hattının itidalini aşamadı ancak sınırlı füze saldırıları sayesinde Gazze’yi gündemden düşürmeyi başardı. İsrail’i hem BM’de diplomatik olarak hem de İran’a karşı askeri olarak koruyan Biden yönetimi savaşın Lübnan’a sıçramasını engelleyemedi. Bu süreçte Netanyahu Biden yönetimini adeta parmağında oynattı ancak Amerikan kamuoyunda İsrail’e desteğin en tartışmalı konu hale gelmesine de neden oldu.

Aylardır müzakere yapıyormuş gibi görünmeye özen gösteren Netanyahu hükümetinin Trump yönetiminin iş başına gelmesine günler kala ateşkese razı olması rastlantı değil elbette. Trump’ın birkaç hafta önce verdiği ültimatomun hedefi sadece Hamas değildi. Netanyahu sosyal medya hesabından kendisini eleştiren içerik paylaşan Trump’ın yemin törenine katılma planlarını iptal etmek zorunda kaldı. Biden’ın Trump’ın daha görevi devralmadan uyguladığı ve sonuç aldığı baskıyı aylardır uygulayamaması da dış politikasının iflasının bir ifadesi aslında.

Biden yönetimi zaman zaman basına sızdırdığı haberlerde Biden’ın Netanyahu’ya ne kadar sert konuştuğunu ve ateşkes için ellerinden geleni yaptıklarını iddia ediyordu. Ancak Netanyahu’nun Biden’ı ‘topal ördek’ olarak gördüğü ve mecbur kalmadıkça ateşkese evet demeyeceği açıktı. Bu baskının kaynağı Trump olunca Netanyahu yeni başkanın gazabının hedefi olmamayı tercih etti. Trump’ın Gazze’nin ürettiği iç siyasi maliyeti görmesinin ateşkes için bastırmasına ve Netanyahu’nun Trump nezdindeki kredisinin sınırlı hale gelmesine neden olduğu söylenebilir.


AMERİKA-İSRAİL İLİŞKİSİNİN GELECEĞİ

Netanya-hu’nun hem Amerikan kamuoyunu hem de Trump’ın iyi niyetini kaybetmesi, Washington’ın İsrail politikasını değiştireceği anlamına gelmiyor. Netanyahu’nun siyaseten hayatta kalma konusunda son derece mahir olması, bir an önce Trump’la ilişkisini düzeltmeye çalışacağına işaret ediyor. Hem Amerikan Kongresi İsrail’e yardım aktarmaya devam edecektir ve hem de yeni bir kriz anında Trump İsrail’in yanında yer alacaktır. Bununla birlikte Trump’ın iç politikada maliyet üretecek bir krize tahammülü olmadığı gibi Filistin ve İran meselelerinde de zafer ilan edeceği başarılara ihtiyacı var.

İlk döneminde Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan eden ve İbrahim Anlaşmaları üzerinden Filistin meselesini paranteze alma politikası geliştiren Trump’ın ikinci döneminde İsrail-Suudi normalleşmesi ve Filistin meselesinin çözümüne odaklanması beklenebilir. Ancak İsrail’in Batı Şeria’yı ilhak etme veya İran’la gerginliği artırma gibi adımlar atması durumunda Netanyahu’nun Trump’la arasını ne kadar iyi tuttuğuna da bağlı olarak İsrail’in yanında yer alacaktır. Bu tablo Netanyahu’nun gene kazandığı anlamına geldiği şeklinde yorumlanabilir ancak ikinci döneminde Trump’ı ikna etmekte çok daha zorlanacağı kesin.

Trump’ın Ortadoğu politikasını Netanyahu veya İsrail’in dikte ettirdiği algısından rahatsız olacağı açık. Netanyahu İran’ın nükleer tesislerine karşı operasyon lobisi yapmaya devam edecektir ancak Trump’ın savaş istemediği ve siyasi zafer olarak satabileceği bir anlaşmayı tercih ettiği biliniyor. İran’ın şimdiden Trump’la anlaşmaya çalışan tavrına bakıldığında Netanyahu’nun el yükseltme taktiklerinin kolay işlemeyeceği bir döneme girdiğimiz söylenebilir. Trump Amerika’yı savaşa götürecek herhangi bir senaryodan uzak duracak ve özellikle Netanyahu’nun güç kullanma yönündeki telkinlerine karşı daha hassas olacaktır. İlk döneminde Kudüs, İbrahim Anlaşmaları ve Yüzyıl’ın Anlaşması üzerinden Filistin meselesini çözme iddiasında olan Trump’ın ateşkes ültimatomuna bakıldığında kalıcı sonuç almak için Netanyahu üzerinde baskı kurması gerektiğini anladığı söylenebilir.

Netanyahu’nun Trump’la ilişkisini bu kadar netameli hale getirmesi önümüzdeki dönemde İsrail’in Washington’da istediği kadar rahat olmayacağına işaret ediyor. İsrail’in uluslararası kamuoyu nezdindeki stratejik yenilgisinin Washington’la ilişkisine etki etmemesi mümkün değil. Trump’ın Biden’dan farklı olarak Netanyahu’nun siyasi kariyeri için maliyet ödemek istemeyeceği açık. Gazze savaşının Demokratlara seçim kaybettirdiğini gösteren Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail etkisini sınırlandırdığı ve bunun Amerika-İsrail ilişkisini birçok açıdan değiştireceği bir döneme girebiliriz.

#Gazze
#ateşkes
#Hamas
#İsrail