Son yıllarda Kovid salgını malumunuz ülkemizi de, İslâm âlemini de tüm insanları da derinden etkiledi. Aşının çıkmasıyla yeni bir tartışmanın fitili deateşlendi. Aşının içeriğinde maymun hücreleri olduğunu iddia edenler var, Bakanımızın geçen yıl söylediği “Orta ve uzun vadede ne gibi sonuçları olacağını bilmediğimiz mRNA aşılarını yaptırmayı düşünmüyoruz” sözünü hatırlatıp Kovidden daha tehlikeli sonuçları olabilir diyenler var... Aşı olmayanları kul hakkına girmekle suçlayanlar var; otobüs, tren, uçakta saatlerce yolculuk edilmesini örnek gösterip madem bulaşmıyor camilerimizde saf düzenimiz sadece farzda 3-5 dakikada mı bulaşıyor diyenlerimiz var.
Tüm bunların yanı sıra devletimizin sadece aşı olunmasını her gün televizyonda ısrarla isteyip aşının yan etkileri aşıdan kaynaklı ölüm oranlarını açıklamaması da insanları şüpheye düşürüyor ve aşıya mesafeli yaklaşıyorlar... Tüm bunları değerlendirdiğimizde sorum şu hocam:
(Soruların hemen altına konuşma çizgisi koyup cevap yazacağım. H.K.).
-Salgına yakalanmış olan veya şüphesi bulunan bir kimse tedbir almadan bir başkası ile temas eder de onun hastalanmasına sebep olursa kul hakkını ihlâl etmiş olur.
-Ben aşının koruduğuna inanıyorum. Benim gibi inanan bir kimsenin aşı olarak ve diğer tedbirleri alarak hem kendinin hem de çevresindekilerin hayatını ve sağlığını koruması farzdır, zaruridir.
-Pandemi genel salgın demektir. Böyle bir salgın, bölgesel salgından daha önemlidir ve tehlikelidir.
Ölüm oranına gelince:
Diyelim ki, düşman silahlı olarak üzerimize geliyor, biz de 100 kişi sipere yatarak görünmemeye çalışmış, tedbir almışız. Düşman, bizi yakalarsa yalnız iki kişi öldüreceğini ilan etmiş. İyi, iki kişi fazla değil diye siperden kalkar, iki kişinin ölümüne sebep olur muyuz?
-Aşının içeriği biliniyor; etkisi de biliniyor. Burada şüpheli bir durum yok.
-Müekked sünnet olan camide cemaatle namaz soğuk, yağmur, çamur, hastalanma tehlikesi, can güvenliğinin olmaması gibi durumlarda terk edilebiliyor; bu konuda hadisler, uygulamalar ve bunlara dayalı ruhsat vardır. Tehlike sebebiyle cemaatin aslı bile terk ediliyorsa, saf düzenini terk etmek evleviyetle caiz olur.
Huzur ve huşû yanınızda birilerinin olmasına değil, sizin manevî durumunuza bağlıdır.
Virüs, yüz yüze konuşma, öksürme ve tıksırma ile bulaşsa bile önünüzde, yanınızda arkanızda bulunan bir hastanın öksürmeyeceği ve tıksırmayacağını garanti edemezsiniz.
-Gönderdiğiniz makaleyi okudum. Makalede yazar, “Devletin gerekli gördüğü ve şeriatın yasaklamadığı konularda ona itaat edilir” diyor.
Devletin sebepsiz yere değil de bulaşma arttığında bulaşmayı engellemek için cuma ve cemaati bir süre engellemesi yine gerekli bir tedbirdir, yazara göre de devletin bu tedbirine itaat etmek gerekir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.