Güney Afrika’da yeni sayfa

04:0020/02/2018, Salı
G: 20/02/2018, Salı
Hatice Karahan

Yükselen piyasaların para birimleri izlenirken, Güney Afrika Randı’nın zaman zaman paralel, destek gibi tanımlanabilen çeşitli hareketlerle TL ile bir arada anıldığı olur. Geçtiğimiz hafta ise Rand’da ABD Doları karşısında dikkat çekici bir değer artışı görülürken, piyasayı etkileyen temel gelişme Devlet Başkanı Zuma’nın baskılar sonucu görevinden inmesi oldu. Nitekim Zuma liderliği, ne zamandır Güney Afrika’nın zincirlerini kıramadığı bir dönem olarak okunmaktaydı.Bilindiği üzere Güney Afrika ekonomisi,

Yükselen piyasaların para birimleri izlenirken, Güney Afrika Randı’nın zaman zaman paralel, destek gibi tanımlanabilen çeşitli hareketlerle TL ile bir arada anıldığı olur. Geçtiğimiz hafta ise Rand’da ABD Doları karşısında dikkat çekici bir değer artışı görülürken, piyasayı etkileyen temel gelişme Devlet Başkanı Zuma’nın baskılar sonucu görevinden inmesi oldu. Nitekim Zuma liderliği, ne zamandır Güney Afrika’nın zincirlerini kıramadığı bir dönem olarak okunmaktaydı.



Bilindiği üzere Güney Afrika ekonomisi, uzun süredir oldukça yavaş bir tempo sergiliyor. Büyümekle büyümemek arasında gidip gelen ekonomi, son dönemlerde ancak sıfır ile başlayan cılız GSYH artışlarıyla adeta yol alamadığı düşük bir vitese takılmış durumda. Oysa nüfusunun önemli bölümü yoksullukla boğuşan Güney Afrika için, çok daha güçlü bir ekonomik performans şart.

Nitekim ülke, bildiniz bileli %20-30 bandında takılı kalan bir işsizlik oranıyla da mücadele ediyor. Aslında mücadele ediyor tabiri, büyük ölçüde bu sıkıntıyla boğuşan halk için geçerli. Bugün hala %27 civarlarında gezinen genel işsizlik de, %52 gibi bir oranla işin vahametini anlatan genç işsizlik de bireylerin ve ailelerin hayatlarını perişan ederken, hükümetin bu konuda kendini pek yıpratmış olduğu söylenemez.

SİYAH VE BEYAZ

Ülkenin tarihine bakacak olursak; 1994 yılına kadar hakimiyetini sürdüren ve apartheid olarak isimlendirilen ırk ayrımcılığı, beyazları toplumun çeşitli kademe ve sahalarında üstün hale getirmiş ve nüfusun çoğunluğunu oluşturan siyahi vatandaşları sadece uyarı levhalarıyla değil ta iliklerine işlemiş şekilde dışlayıp fırlatmıştı. Toplumu on yıllar boyunca ayrıştırarak ekonomik olarak da geniş bir uçurum açan bu dönemlerde, aynı eğitim düzeyindeki bir beyazla bir siyahi arasındaki ücret farkı 4-5 kat olarak ölçülebilirdi.

Eğitim sisteminde de halkı ayrıştırarak kısır döngüyü genişleten apartheid zihniyetli insaniyetsiz yönetim, yeni bir Anayasa girişimi ve ardından gelen yeni iktidarla 1994 yılında geride bırakılmış olsa da, ektiği zehirli tohumlar uzun yıllar toksik etkisini sürdürdü. Örneğin bakıldığında, beyaz tekel sermaye olarak tanımlanan durumun, kesimler arası uçurumu sektörlerde ne derece derinleştirdiği ortadadır. Servetin kabaca %90’lık kısmının, halen toplumun küçük bir bölümünü teşkil eden beyazlarda olduğu da… Bugün 30 milyonun üzerinde bir sayıyla ifade edilen ülkedeki yoksul nüfusta, ağırlıklı kesimin elbette kimler olduğu da…

EŞİTSİZLİK HAD SAFHADA

On yılların mirası bu sorunlar eşliğinde, Güney Afrika’nın gelir eşitsizliğinde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olarak acil çözüm arayışlarına gitmesi gerekiyor. İşte bu bağlamda, biriken dertlerin faillerinden görülen Zuma’nın görevden ayrılması ve yerine gelen Ramaphosa ile yeni bir dönemin başlaması da, geçtiğimiz günlerde Güney Afrika ekonomisine dair pozitif bir beklenti içine girilmesini sağlamış gözüküyor.

Neticede Güney Afrika, hakkını veremese de yükselenler arasında potansiyeliyle öne çıkan ekonomilerden… Ekonomiyi içine girdiği tıkanmışlıktan ve halkı da eşitsizlik ile yoksulluk sarmalından çıkarabilmek ise, Ramaphosa’nın akılcı politikalar ile hakiki güven ve kapsayıcılık ekseninde sıkı bir reçete uygulamasını gerektiriyor. Kısacası, Güney Afrika’da çevrilen yeni sayfanın beyaz bir hikâye yazması, özüne siyahi nüfusu alan radikal bir dönüşümü şart kılıyor.

#Güney Afrika
#Afrika
#Ekonomi